whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Seydişehir’in küçülmesi

Devleti yönetenlerin ülkeyi yönetemez duruma düşmeleri sonucu, kamu iktisadi teşekkülü adıyla bilinen “KİT’lerin satılması ve kimi il ve ilçelerin coğrafyalarının küçültülmesiyle başlayan bir dönemdir. Adı “özelleştirme” olan, bu yeni dalganın egemen olduğu süreçte dillendirilen öneriler, birçok il ve ilçenin kara bahtı oldu… Kimi iller sahip oldukları kaynaklarını temel alıp, geleceklerini planlarken; kimi iller bahtının rüzgârına kapılarak yol haritalarını belirleyemediği gibi yöresiyle özdeşleşen doğal, tarihsel ve kültürel) değerlerini de koruyamadı… Bahtının rüzgârına kapılan ilçeler arasında olan Seydişehir, kalkınmada öncelikli ilçeler arasında alınması gerekirken siyasal ve yönetsel müdahalelerle ilçenin önüne sanki set çekildi. Alüminyum fabrikası genel müdürlüğü küçültüldü. 2005 yılında özelleştirilerek satıldı. Alüminyum sanayi kavramlarıyla anılan kentin endüstriyel amaçlı üretim yapan tesis elden çıkartıldı. Yerine herhangi bir yatırım projesi konulamadı. Orman ürünleri fidanlık müdürlüğü şefliğe düşürüldü. Pişmiş toprağa dayalı sanayi (seramik, tuğla, kiremit), tarım (örtü altı tarımı/seracılık), hayvancılık (tavuk, süt ve besi ineği yetiştiriciliği, kültür balıkçılığı) ve turizm gibi ekonomi çeşitliliğini canlandıramadık. Seydişehir’in sektör el anlamda çok yönlü kimlik arayışı içine girmesi, yani tek sektöre bağımlılıktan alternatif sektörleri yakalaması yaşamsal bir gerçek olmasına karşın; bu sektörler içerisinde olan turizm, sektör olarak düşünülmediğinden turizm amaçlı kullanımları içeren proje önerileri bile sunulmadı. Seydişehir ve yöresi, yatırım ve işletme anlamında turizm pazarında yer alamadı. Yalnızca Tınaztepe Mağarası ilk turizm projeleri olarak bakanlık kayıtlarına girdi. Burasını daha da geliştirecek istenilen yatırımlar yapılamadı. İlçedeki 2 adet Joe termal kaynaklar uzunnn yıllar sonra sağlık ve seracılık anlamında turizm geliştirme yatırım programına alındı. Belediyeye ait proje devam ederken diğeri ise belirsiz bir yankesicinin elinde patladı. En büyük gelir kaynağımız tarım ve hayvancılık projeleri olması gerekirken        Yol haritası belirlenmeden proje formatında kaleme alınmadan amaçsız toplantılarla “laf olsun, torba dolsun” kabilinden önerilerle geçiştirildi. Maalesef doğa ve kültür turizmi hiç gündeme getirilmedi. İlçenin tarihinde önemli yeri olan Bostandere atik tiyatrosu ve yerleşim alanları, Çavuş ve Gökhüyük mahallelerindeki antik dönem izlerinin arkeolojik kazı çalışmaları bile durdu. Soruları dillendirerek; anlattıklarımın üfleme türü olaylar zinciri olmadığını, ilçemizde turizm ve kültür amaçlı yatırımların ve bu konuda bir çaba sarf edilmediği gibi herhangi bir mesafe de alınmadığını belirtmek isterim. (devam edecek)
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2019 - Cuma

Seydişehir’in küçülmesi

Devleti yönetenlerin ülkeyi yönetemez duruma düşmeleri sonucu, kamu iktisadi teşekkülü adıyla bilinen “KİT’lerin satılması ve kimi il ve ilçelerin coğrafyalarının küçültülmesiyle başlayan bir dönemdir.

Adı “özelleştirme” olan, bu yeni dalganın egemen olduğu süreçte dillendirilen öneriler, birçok il ve ilçenin kara bahtı oldu…

Kimi iller sahip oldukları kaynaklarını temel alıp, geleceklerini planlarken; kimi iller bahtının rüzgârına kapılarak yol haritalarını belirleyemediği gibi yöresiyle özdeşleşen doğal, tarihsel ve kültürel) değerlerini de koruyamadı…

Bahtının rüzgârına kapılan ilçeler arasında olan Seydişehir, kalkınmada öncelikli ilçeler arasında alınması gerekirken siyasal ve yönetsel müdahalelerle ilçenin önüne sanki set çekildi.

Alüminyum fabrikası genel müdürlüğü küçültüldü. 2005 yılında özelleştirilerek satıldı.

Alüminyum sanayi kavramlarıyla anılan kentin endüstriyel amaçlı üretim yapan tesis elden çıkartıldı. Yerine herhangi bir yatırım projesi konulamadı.

Orman ürünleri fidanlık müdürlüğü şefliğe düşürüldü. Pişmiş toprağa dayalı sanayi (seramik, tuğla, kiremit), tarım (örtü altı tarımı/seracılık), hayvancılık (tavuk, süt ve besi ineği yetiştiriciliği, kültür balıkçılığı) ve turizm gibi ekonomi çeşitliliğini canlandıramadık.

Seydişehir’in sektör el anlamda çok yönlü kimlik arayışı içine girmesi, yani tek sektöre bağımlılıktan alternatif sektörleri yakalaması yaşamsal bir gerçek olmasına karşın; bu sektörler içerisinde olan turizm, sektör olarak düşünülmediğinden turizm amaçlı kullanımları içeren proje önerileri bile sunulmadı. Seydişehir ve yöresi, yatırım ve işletme anlamında turizm pazarında yer alamadı.

Yalnızca Tınaztepe Mağarası ilk turizm projeleri olarak bakanlık kayıtlarına girdi. Burasını daha da geliştirecek istenilen yatırımlar yapılamadı.

İlçedeki 2 adet Joe termal kaynaklar uzunnn yıllar sonra sağlık ve seracılık anlamında turizm geliştirme yatırım programına alındı. Belediyeye ait proje devam ederken diğeri ise belirsiz bir yankesicinin elinde patladı.

En büyük gelir kaynağımız tarım ve hayvancılık projeleri olması gerekirken       

Yol haritası belirlenmeden proje formatında kaleme alınmadan amaçsız toplantılarla “laf olsun, torba dolsun” kabilinden önerilerle geçiştirildi. Maalesef doğa ve kültür turizmi hiç gündeme getirilmedi.

İlçenin tarihinde önemli yeri olan Bostandere atik tiyatrosu ve yerleşim alanları, Çavuş ve Gökhüyük mahallelerindeki antik dönem izlerinin arkeolojik kazı çalışmaları bile durdu. Soruları dillendirerek; anlattıklarımın üfleme türü olaylar zinciri olmadığını, ilçemizde turizm ve kültür amaçlı yatırımların ve bu konuda bir çaba sarf edilmediği gibi herhangi bir mesafe de alınmadığını belirtmek isterim.

(devam edecek)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.