whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Özetle Atatürkçülük

Hamdi Topcuoğlu, kitabında bilmeyenleri bilgilendirme amacıyla cumhuriyeti kuranların nasıl bir toplum yaratmak istediklerini, bunun dayanaklarını ve seçtikleri yöntemleri kolay okunur metinlerle anlatıyor. Öncelikle belirtmeliyim ki özellikle alıntılarda geçen Kemalizm ve Kemalist sözcüklerinin anlamları doğrudan Atatürkçülük ve Atatürkçü anlamlarını işaret etmektedir. Atatürkçülük (Kemalist İdeoloji) Nedir? Atatürk devrimi Türkiye’yi her bakımdan modern bir devlet yapmayı amaçlayan bir düşünce ve eylem sistemidir. Atatürk; “Uygarlığın bir fırtına gibi esintisine karşı koymak boşunadır; değişmeyen, Ortaçağ kanun, düşünce ve davranışlarını koruyan toplumlar, ölüme veya tutsak olmaya mahkûmdur.” der. Bizce de Atatürk Devrimi modelinin iki temel amacı vardır: “Çağdaşlaşmak ve kalkınmak. Böylece ‘çağdaş uygarlık’ düzeyine çıkmak. Birçokları kalkınma kavramını ekonomik büyümeyle sınırlı tutar. Kuşkusuz ekonomik büyüme kalkınmanın temel araçlarındandır. Ancak gelir dağılımının gerçekleşmediği, toplumsal refahın tabana yayılmadığı bir toplumda gerçek bir kalkınmadan söz etmek olanaksızdır. Toplumsal refahın tabana yayılması, aynı zamanda katılımcı demokrasinin’ gerçekleşmesinin de vazgeçilmez dayanağıdır. Eğer bireyler, refahın ana araçları olan eğitim, sağlık, kültür alanlarında yeterli olanaklara sahip değilse üretime etkin bir biçimde katılmaları da olanaksızdır. Üretime güçlü biçimde katılamayan bu bireylerin, demokrasinin yaygınlaşması ve gelişmesine de bir katkı sağlayamayacakları açıktır. Böyle bir toplumun kalkınmış bir toplum olduğunu söylememiz olanaksızdır. Bugün yaşadığımız günümüzde ortaya konulmak istenen cumhuriyetin, toplumsal refahı tabana yayamaması ve özellikle 1950’den sonra işbirlikçi sermayenin ve tarikatların ( cemaatlerin) “demokrasiyi devleti ele geçirme aracı olarak kullanabilmiş olmalarıdır. Bugün geldiğimiz noktada bağımsızlığın, birlik ve bütünlüğün güvence altına alınabilmesi için eski hastalıklarından arınmış bir demokrasinin tesisi zorunludur. İşte bu noktada, çağdaş devlet ve demokrasi yanlılarının Atatürk’ü bir daha ve doğru okumaları gereklidir.
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2019 - Pazartesi

Özetle Atatürkçülük

Hamdi Topcuoğlu, kitabında bilmeyenleri bilgilendirme amacıyla cumhuriyeti kuranların nasıl bir toplum yaratmak istediklerini, bunun dayanaklarını ve seçtikleri yöntemleri kolay okunur metinlerle anlatıyor.

Öncelikle belirtmeliyim ki özellikle alıntılarda geçen Kemalizm ve Kemalist sözcüklerinin anlamları doğrudan Atatürkçülük ve Atatürkçü anlamlarını işaret etmektedir.

Atatürkçülük (Kemalist İdeoloji) Nedir?

Atatürk devrimi Türkiye’yi her bakımdan modern bir devlet yapmayı amaçlayan bir düşünce ve eylem sistemidir.

Atatürk; “Uygarlığın bir fırtına gibi esintisine karşı koymak boşunadır; değişmeyen, Ortaçağ kanun, düşünce ve davranışlarını koruyan toplumlar, ölüme veya tutsak olmaya mahkûmdur.” der.

Bizce de Atatürk Devrimi modelinin iki temel amacı vardır: “Çağdaşlaşmak ve kalkınmak. Böylece ‘çağdaş uygarlık’ düzeyine çıkmak.

Birçokları kalkınma kavramını ekonomik büyümeyle sınırlı tutar. Kuşkusuz ekonomik büyüme kalkınmanın temel araçlarındandır. Ancak gelir dağılımının gerçekleşmediği, toplumsal refahın tabana yayılmadığı bir toplumda gerçek bir kalkınmadan söz etmek olanaksızdır. Toplumsal refahın tabana yayılması, aynı zamanda katılımcı demokrasinin’ gerçekleşmesinin de vazgeçilmez dayanağıdır.

Eğer bireyler, refahın ana araçları olan eğitim, sağlık, kültür alanlarında yeterli olanaklara sahip değilse üretime etkin bir biçimde katılmaları da olanaksızdır. Üretime güçlü biçimde katılamayan bu bireylerin, demokrasinin yaygınlaşması ve gelişmesine de bir katkı sağlayamayacakları açıktır. Böyle bir toplumun kalkınmış bir toplum olduğunu söylememiz olanaksızdır.

Bugün yaşadığımız günümüzde ortaya konulmak istenen cumhuriyetin, toplumsal refahı tabana yayamaması ve özellikle 1950’den sonra işbirlikçi sermayenin ve tarikatların ( cemaatlerin) “demokrasiyi devleti ele geçirme aracı olarak kullanabilmiş olmalarıdır.

Bugün geldiğimiz noktada bağımsızlığın, birlik ve bütünlüğün güvence altına alınabilmesi için eski hastalıklarından arınmış bir demokrasinin tesisi zorunludur.

İşte bu noktada, çağdaş devlet ve demokrasi yanlılarının Atatürk’ü bir daha ve doğru okumaları gereklidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.