whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Kıyamet günüydü sanki!

2022 yılında büyük can ve mal kayıpları yaşamıştık. Pandemi de can kaybımız günlük 400 kişinin ölümüne ulaşmıştı. Sel felaketleri kazalar derken can ve mal kayıpları hepimizi derinden üzmüştü. 2023 yılına ümitlerle girmiştik. Ocak ayında ekonomi konuşulmuştu. Seçim sürecine girdik normalleşiyoruz, cemreler girecek baharı yaşayacağız derken 6 Şubat’ta Ülkemizin 10 ilini kapsayan 13.5 milyon insanımızı direk etkileyen şu ana kadar da eğer doğruysa 42 bin kişinin ölümüne neden olan bir depremle karşılaştık. Bu ülkemize düşen bomba etkisi yaratan bir kıyamet günüydü! Asrın felaketi  olarak adlandırılan facia; 10 ilimizle birlikte hepimizi yaktı. Bazı illerin yarısı haritadan silindi. Diğer yarısında kalan evler kullanılmayacak halde. Depremden etkilenen insan sayısı 13.5 milyona ulaştı. Bu rakam, 28 ülkenin nüfusundan daha fazla. Avusturya 9, Yunanistan 10 milyon nüfusa sahip. 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin etki alanı Hollanda yüzölçümünün iki buçuk katı, Portekiz yüzölçümünden daha fazla, İngiltere yüzölçümüne yakın büyüklükte. Dağları kayaları ortadan ikiye ayırmış bir depremden söz ediyoruz. 130 atom bombasına denk bir enerji açığa çıktı. Depremin Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve ırakta hissedilmiş olması bunun bir yansıması. Hissedilen büyüklük 7.8 ya da 7.6 değil; 11. Uzmanlar 12 tam yıkımdır diyor. Maraş ve çevre illerde hissedilen ise 11… Dünya Sağlık Örgütü, acil Durum' ilan etti. Japon deprem bilimcisi Toda: “Maraş depremi, karada olmuş dünyanın en şiddetli depremi diyebiliriz”, beyanında bulundu. Bir daha bu tür felaketlerin olmaması için ülkemizin şehirlerinde başlatılan köklü ve kapsamlı dönüşümlerin tamamlanması gerektiği ortada.  Durumlarımız ortada 1999 yılı depreminde sağ muhafazakâr sözde İslamcı gazeteler ve yazarlar Devlet enkazın altında diye gazetelerinde başlıklar atmışlardı. Şimdi o başlıkların aynısı atılmakta. Bu çok yanlış herkes olayın şokunu yaşıyor gibi. Burada devlet yok demek pusuda bekleyen işgalci ülkelere davet hazırlarsınız. Yâda toprak satışına yeşil ışık yakarsınız. Öncelikle sağduyulu düşünmeliyiz. Depremi siyasal ideolojik rekabetin konusu yapmayalım. Elimizden geldiğince bölge insanımız doğdukları illeri terk etmesinler. Asla ümitsiz olmamalıyız: Bulunduğumuz zorluktan mutlaka bir çıkış yolu olacaktır. Yeter ki aynı yerlere binalar yapılmasın. Toplanan yardımlar yerinde dağıtılsın paralar depremzedeler için harcansın. Geçmişteki deprem paralarının nereye harcandığının hesabı da verilsin? Depremde hayatını kaybeden insanlarımızın yeri cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim.
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2023 - Pazartesi

Kıyamet günüydü sanki!

2022 yılında büyük can ve mal kayıpları yaşamıştık. Pandemi de can kaybımız günlük 400 kişinin ölümüne ulaşmıştı. Sel felaketleri kazalar derken can ve mal kayıpları hepimizi derinden üzmüştü.

2023 yılına ümitlerle girmiştik. Ocak ayında ekonomi konuşulmuştu. Seçim sürecine girdik normalleşiyoruz, cemreler girecek baharı yaşayacağız derken 6 Şubat’ta Ülkemizin 10 ilini kapsayan 13.5 milyon insanımızı direk etkileyen şu ana kadar da eğer doğruysa 42 bin kişinin ölümüne neden olan bir depremle karşılaştık.

Bu ülkemize düşen bomba etkisi yaratan bir kıyamet günüydü!

Asrın felaketi  olarak adlandırılan facia; 10 ilimizle birlikte hepimizi yaktı. Bazı illerin yarısı haritadan silindi. Diğer yarısında kalan evler kullanılmayacak halde.

Depremden etkilenen insan sayısı 13.5 milyona ulaştı. Bu rakam, 28 ülkenin nüfusundan daha fazla. Avusturya 9, Yunanistan 10 milyon nüfusa sahip.

7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin etki alanı Hollanda yüzölçümünün iki buçuk katı, Portekiz yüzölçümünden daha fazla, İngiltere yüzölçümüne yakın büyüklükte.

Dağları kayaları ortadan ikiye ayırmış bir depremden söz ediyoruz.

130 atom bombasına denk bir enerji açığa çıktı. Depremin Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve ırakta hissedilmiş olması bunun bir yansıması.

Hissedilen büyüklük 7.8 ya da 7.6 değil; 11. Uzmanlar 12 tam yıkımdır diyor. Maraş ve çevre illerde hissedilen ise 11…

Dünya Sağlık Örgütü, acil Durum' ilan etti.

Japon deprem bilimcisi Toda: “Maraş depremi, karada olmuş dünyanın en şiddetli depremi diyebiliriz”, beyanında bulundu.

Bir daha bu tür felaketlerin olmaması için ülkemizin şehirlerinde başlatılan köklü ve kapsamlı dönüşümlerin tamamlanması gerektiği ortada. 
Durumlarımız ortada 1999 yılı depreminde sağ muhafazakâr sözde İslamcı gazeteler ve yazarlar Devlet enkazın altında diye gazetelerinde başlıklar atmışlardı. Şimdi o başlıkların aynısı atılmakta. Bu çok yanlış herkes olayın şokunu yaşıyor gibi. Burada devlet yok demek pusuda bekleyen işgalci ülkelere davet hazırlarsınız. Yâda toprak satışına yeşil ışık yakarsınız. Öncelikle sağduyulu düşünmeliyiz. Depremi siyasal ideolojik rekabetin konusu yapmayalım. Elimizden geldiğince bölge insanımız doğdukları illeri terk etmesinler.

Asla ümitsiz olmamalıyız: Bulunduğumuz zorluktan mutlaka bir çıkış yolu olacaktır. Yeter ki aynı yerlere binalar yapılmasın. Toplanan yardımlar yerinde dağıtılsın paralar depremzedeler için harcansın. Geçmişteki deprem paralarının nereye harcandığının hesabı da verilsin?

Depremde hayatını kaybeden insanlarımızın yeri cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.