whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Kendi hayatımızdan çalıyoruz

21. Yüzyıldayız. Elbette 8 milyar nüfus ve şehir yaşantısında tamamen doğal bir hayat yaşamak mümkün değil. Gelişen sağlık imkânları ömrümüzün uzadığını gösterse de, bir yandan da kendi hayatımızdan çalıyoruz. Zaten olması gereken buydu. Salgın hastalıkların birçok insanı öldürmesi değil, teşhis edildiğinde engellenmesi gerekirdi. Bebek ölümlerinin çok olması asıl normal olmayan durumdu. Bunların ortadan kalkması ömrümüz uzadı düşüncesini verebilir fakat kanserin yaygınlaşması, mutasyona uğramış yeni hastalıklar, tıbbın çare bulamadığı yeni gelişmeler gösteriyor ki bir şeyler yanlış gidiyor. Çare ise teknolojinin bize sunduğu veya büyük paralar verip trende uyacağınız bir şey değil. Çare, doğala biraz daha yaklaşmakta. Yukarıda da belirttiğim gibi elbette bu çok zor. Köy yumurtası alarak başarabileceğimiz bir konu değil bu. Daha büyük organizasyonlarla çözülebilecek bir durum. Ülkemiz bu konuda biraz geri kalmış olsa da, dünya çapında iş potansiyeline sahip olmasına rağmen doğadan vazgeçmeyen şirketler mevcut. Hem ürünlerini minimum kimyasalla veya doğal olarak üretiyorlar hem de en az atıkla çevreye katkıda bulunuyorlar. Günümüzün koşullarında bu çok büyük bir nimet olsa gerek. Hepimiz elimizi taşın altına sokup geleceğimiz için gereken tedbirleri almalıyız.
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2019 - Pazartesi

Kendi hayatımızdan çalıyoruz

21. Yüzyıldayız. Elbette 8 milyar nüfus ve şehir yaşantısında tamamen doğal bir hayat yaşamak mümkün değil. Gelişen sağlık imkânları ömrümüzün uzadığını gösterse de, bir yandan da kendi hayatımızdan çalıyoruz.
Zaten olması gereken buydu. Salgın hastalıkların birçok insanı öldürmesi değil, teşhis edildiğinde engellenmesi gerekirdi.

Bebek ölümlerinin çok olması asıl normal olmayan durumdu.

Bunların ortadan kalkması ömrümüz uzadı düşüncesini verebilir fakat kanserin yaygınlaşması, mutasyona uğramış yeni hastalıklar, tıbbın çare bulamadığı yeni gelişmeler gösteriyor ki bir şeyler yanlış gidiyor.
Çare ise teknolojinin bize sunduğu veya büyük paralar verip trende uyacağınız bir şey değil. Çare, doğala biraz daha yaklaşmakta.

Yukarıda da belirttiğim gibi elbette bu çok zor. Köy yumurtası alarak başarabileceğimiz bir konu değil bu. Daha büyük organizasyonlarla çözülebilecek bir durum.

Ülkemiz bu konuda biraz geri kalmış olsa da, dünya çapında iş potansiyeline sahip olmasına rağmen doğadan vazgeçmeyen şirketler mevcut.

Hem ürünlerini minimum kimyasalla veya doğal olarak üretiyorlar hem de en az atıkla çevreye katkıda bulunuyorlar. Günümüzün koşullarında bu çok büyük bir nimet olsa gerek.
Hepimiz elimizi taşın altına sokup geleceğimiz için gereken tedbirleri almalıyız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.