İnsanların günlük hayatta alışık olmadığı bir cümle. Empati (duygudaşlık) birçoğumuz da söylüyoruz ama ne anlama geldiğini pek fark etmiyoruz. Empati, insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak düşünmesine verilen modern bir isimdir. Her insanda mutlaka aktif halde olması gereken zihinsel bir durumdur fakat hiç kullanılmamaktadır. Özellikle geçmişimizle elimizdeki kaynaklara bakarak empati kurarız. Polisler, cinayet yerinde delillere bakarak cinayetin neden işlendiğini, katilin profilini çıkarmaya çalışır ve katille empati yaparak neden suç işlediğini bulmaya çalışır. Anne ve babalar, çocuklarının o güne dek olan davranışlarına bakarak, olası ihtimalleri hesaplar ve uyarıda bulunur. Patron, personelinin o güne dek çalışma şekline bakarak, terfi ettirir veya işten kovar. Hepsinde elde veriler vardır. Verilere bağlı olasılıklar vardır ve empati yaptığınız anda en doğru olasılık tespit edilir. Etrafınızda bir kişiyi herhangi bir konuda uyardığınızda karşı taraf hemen savunma durumuna geçer ardından da saldırganlaşmaya başlar. Çünkü geçmişten gelen davranışlarının toplamıyla birlikte gelecekteki olasılıkları yüzüne vurmanızdan dolayı rahatsızlık duyar ve bu rahatsızlığını gizleyebilmek adına saldırganlaşır. İşte tam bu noktada empati çok işe yarar da kimse kullanmaz. Altınızdan arabanızı, işinizi, makamınızı, ününüzü, şanınızı, şöhretinizi, takipçi sayınızı, marka elbiselerinizi, paranızı, mükemmel evinizi aldıktan sonra adınızla ve soyadınızla baş başa kaldığınızda hala aynı saygıyı ve sevgiyi görebilir misiniz? Tüm yaşamınız boyunca yaptıklarınız isminizdir, kişiliğinizdir, karakterinizdir, markanızdır ve gelecekte yapacaklarınızın teminatıdır. Marka olan yalnızca isminizdir, unvanlarınız, paylaşımlarınız, takipçi ve beğeni sayınız, paranız değil! Empati yeteneğimizin daha çok gelişmesi ve yalnızca kendi haklılığımız kendi paylaşımlarımız değil diğer bireylerin de haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini öğrenme yeteneğidir. Kendimiz dışındaki canlılara da biraz saygı ve biraz empati lütfen!