whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Beyşehir kostüm bağları

Yıl 1971, Beyşehir Alâaddin Ortaokulunda okuduğum sene. Seydişehir’de o tarihte lise olmadığı için rahmetli ağam lisede okuyordu. Beni de yanında kalıp okusun diye Beyşehir’e göndermişti. Yaşım 13 falan daha çocuk halim köyden anadan, babadan ayrılmanın zor olduğu yaşlar. Beyşehir’e gidip gelmek de bir hayli zordu. Her 15 günde bir geldiğim Seydişehir’de birkaç gün hasret giderdikten sonra dönüş başlardı. Gidişte bir hayli zahmetti. Anam rahmetli yaptığı ekmeklerden büyük ekmek selesine kor çantalara da pişireceğimiz ufak tefek yiyeceklerle birlikte traktöre binip şehir garajına bugünkü eski garajın olduğu yere gelirdik. Rahmetli babam o burunlu mersedes otobüse bindirir harçlığımızı da verir Beyşehir’e gelirdim. Orada da eski garajdan ağam ve arkadaşları beni karşılar getirdiğim eşyalarla birlikte ortaokulun arkasındaki bahçeli tek katlı oturduğumuz eve gelirdik. Beyşehir’e zaman geçtikçe alıştım. Beyşehir gölünün kenarlarında büyükçe harman yeri gibi boş alanlar vardı burada panayırlar kurulur çeşitli gösteriler yapılırdı. Zevkle izlerdik. Bazen de orada kendimizi unutur ağam gelir bağırır çağırır eve götürürdü. Sinemalı günler daha zevkliydi. Bir gün ismini hatırlayamadığım beden eğitimi öğretmenimiz sınıfta şöyle seslendi. Çocuklar yarın kumanyalarınızı alın gelin pikniğe gideceğiz! Gideceğimiz gün cumartesiydi öğleye kadar okula gelirdik. Yanımda oturduğum yurtta kalan Samsun Kavak ilçesinin bir köyünden Osman Aker diye bir arkadaşım vardı ona sordum? Osman piknik ne? Kumanya ne?  Biz köy yerinde hiç duymamıştık. Oda duymamış. Yan tarafımızda bulunan bir arkadaşa sorduk ekmek ve yemeklerle birlikte ağaçlı çayırlı bir yere gideceğiz dedi. Çok merak etmiştik. Ertesi gün geldiğimizde benim gibi birçok kişinin kumanyası yanında yoktu. Öğretmenimiz çocuklar dedi yanında kumanyaları olmayanları yanınıza alın piknik yerinde aç kalmasınlar dedi. Bencillik yoktu çünkü paylaşım vardı. Beyşehir Gölünün Kemerli köprüden başlayan çarşamba kanalı kenarlarından yıkılan cezaevinin oraya kadar olan yere ise kostüm bağları diyorlardı. Geniş bir alandı dev ağaçların gölgesindeki yemyeşil çimenlerin üzerine oturduk Her taraf ağaçla kaplı kanal sile sile suyla doluydu. Sporla başlayan oyun çeşitli hikâye anlatımıyla devam etti. Bana sıra geldiğinde ‘Kara böcünün er arama hikâyesini anlatmıştım’ Bu hikâyeyi de büyüklerimden öğrenmiştim. Dinleyen herkes kahkahaya boğulmuştu. O günlerimizde köyde elektrik yok, beyaz eşya televizyon bilmezdik. Telefonu hiç görmedik. Babamın zor şartlarda aldığı pille çalışan bir radyosu vardı onu dinlerdik. Pil biter korkusuyla fazla dinleyemezdik. Günümüz masal anlatımlarıyla kendi yaptığımız oyuncak ve oyunlarla geçerdi. O gün güzel bir piknik oldu. Biraz daha bu türlü şeylere alışmaya başlamıştım. Mangal âdeti sonradan yaygınlaştı. Her yer dumana kesmezdi o zaman piknik yerine insanlar nefes almak için giderdi oraya. Ben bir daha oradan çıkmaz oldum. Her okul dağılımında arkadaşlarla oraya giderdik. Eve geldiğimde ise yorgun ama mutlu bir uykuya dalardım. Her Beyşehir’e gittiğimde oyun oynadığımız piknik alanına hüzünle bakarım. O dev ağaçlar kesilmiş, Güreşlerin yapıldığı yemyeşil çimenler gitmiş. O alan komple betona yenik düşmüş. Dönüşümde çocukluğumun geçtiği piknik yerine tekrar tekrar bakar eski günlere dalarım. Yanımda oturan hanım ise o tarafa ne bakan diye seslendiğinde ise diyecek bir şey bulamam. O gün 13 yaş bugün ise 65. Hey gidi günler! Yeni neslin hafızasında oraların yemyeşil ağaçlarla kaplı olduğu yer almaz! Betonlaşmış apartmanların arasında yeşil ararlar. Aklımda çocukluğumun güzel anıları canlanırken Seydişehir’e doğru hüzünlü dönerim! Beyşehirliler, okuduğumuz yıllarda Seydişehir’e imrenirlerdi çok gelişiyor diye! Bugün Beyşehir’de bize benzemiş yeşillikler gitmiş her taraf betonlaşmış apartman yığını olmuş!
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2022 - Pazar

Beyşehir kostüm bağları

Yıl 1971, Beyşehir Alâaddin Ortaokulunda okuduğum sene. Seydişehir’de o tarihte lise olmadığı için rahmetli ağam lisede okuyordu. Beni de yanında kalıp okusun diye Beyşehir’e göndermişti. Yaşım 13 falan daha çocuk halim köyden anadan, babadan ayrılmanın zor olduğu yaşlar.

Beyşehir’e gidip gelmek de bir hayli zordu. Her 15 günde bir geldiğim Seydişehir’de birkaç gün hasret giderdikten sonra dönüş başlardı. Gidişte bir hayli zahmetti.

Anam rahmetli yaptığı ekmeklerden büyük ekmek selesine kor çantalara da pişireceğimiz ufak tefek yiyeceklerle birlikte traktöre binip şehir garajına bugünkü eski garajın olduğu yere gelirdik. Rahmetli babam o burunlu mersedes otobüse bindirir harçlığımızı da verir Beyşehir’e gelirdim. Orada da eski garajdan ağam ve arkadaşları beni karşılar getirdiğim eşyalarla birlikte ortaokulun arkasındaki bahçeli tek katlı oturduğumuz eve gelirdik.

Beyşehir’e zaman geçtikçe alıştım. Beyşehir gölünün kenarlarında büyükçe harman yeri gibi boş alanlar vardı burada panayırlar kurulur çeşitli gösteriler yapılırdı. Zevkle izlerdik. Bazen de orada kendimizi unutur ağam gelir bağırır çağırır eve götürürdü. Sinemalı günler daha zevkliydi.

Bir gün ismini hatırlayamadığım beden eğitimi öğretmenimiz sınıfta şöyle seslendi. Çocuklar yarın kumanyalarınızı alın gelin pikniğe gideceğiz!

Gideceğimiz gün cumartesiydi öğleye kadar okula gelirdik. Yanımda oturduğum yurtta kalan Samsun Kavak ilçesinin bir köyünden Osman Aker diye bir arkadaşım vardı ona sordum? Osman piknik ne? Kumanya ne?  Biz köy yerinde hiç duymamıştık. Oda duymamış. Yan tarafımızda bulunan bir arkadaşa sorduk ekmek ve yemeklerle birlikte ağaçlı çayırlı bir yere gideceğiz dedi.

Çok merak etmiştik. Ertesi gün geldiğimizde benim gibi birçok kişinin kumanyası yanında yoktu. Öğretmenimiz çocuklar dedi yanında kumanyaları olmayanları yanınıza alın piknik yerinde aç kalmasınlar dedi. Bencillik yoktu çünkü paylaşım vardı.

Beyşehir Gölünün Kemerli köprüden başlayan çarşamba kanalı kenarlarından yıkılan cezaevinin oraya kadar olan yere ise kostüm bağları diyorlardı.

Geniş bir alandı dev ağaçların gölgesindeki yemyeşil çimenlerin üzerine oturduk Her taraf ağaçla kaplı kanal sile sile suyla doluydu. Sporla başlayan oyun çeşitli hikâye anlatımıyla devam etti. Bana sıra geldiğinde ‘Kara böcünün er arama hikâyesini anlatmıştım’ Bu hikâyeyi de büyüklerimden öğrenmiştim. Dinleyen herkes kahkahaya boğulmuştu.

O günlerimizde köyde elektrik yok, beyaz eşya televizyon bilmezdik. Telefonu hiç görmedik. Babamın zor şartlarda aldığı pille çalışan bir radyosu vardı onu dinlerdik. Pil biter korkusuyla fazla dinleyemezdik. Günümüz masal anlatımlarıyla kendi yaptığımız oyuncak ve oyunlarla geçerdi.

O gün güzel bir piknik oldu. Biraz daha bu türlü şeylere alışmaya başlamıştım.

Mangal âdeti sonradan yaygınlaştı. Her yer dumana kesmezdi o zaman piknik yerine insanlar nefes almak için giderdi oraya. Ben bir daha oradan çıkmaz oldum. Her okul dağılımında arkadaşlarla oraya giderdik.

Eve geldiğimde ise yorgun ama mutlu bir uykuya dalardım.

Her Beyşehir’e gittiğimde oyun oynadığımız piknik alanına hüzünle bakarım.

O dev ağaçlar kesilmiş, Güreşlerin yapıldığı yemyeşil çimenler gitmiş. O alan komple betona yenik düşmüş. Dönüşümde çocukluğumun geçtiği piknik yerine tekrar tekrar bakar eski günlere dalarım. Yanımda oturan hanım ise o tarafa ne bakan diye seslendiğinde ise diyecek bir şey bulamam. O gün 13 yaş bugün ise 65. Hey gidi günler!

Yeni neslin hafızasında oraların yemyeşil ağaçlarla kaplı olduğu yer almaz! Betonlaşmış apartmanların arasında yeşil ararlar. Aklımda çocukluğumun güzel anıları canlanırken Seydişehir’e doğru hüzünlü dönerim!

Beyşehirliler, okuduğumuz yıllarda Seydişehir’e imrenirlerdi çok gelişiyor diye! Bugün Beyşehir’de bize benzemiş yeşillikler gitmiş her taraf betonlaşmış apartman yığını olmuş!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.