whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Toplum mutsuz!

İçinde yaşadığımız şehrin, yürüdüğümüz caddelerin ve koşuşturduğumuz sokakların bir dili, bir ruhu olduğunu unutmamalıyız. Sahip olduğumuz evlerin, sevinç ve hüzünlerin, geçtiğimiz yolların, dinlendiğimiz park ve bahçelerin birer hikâyesi var. Atalarımız dünyaya güzel bir iz bırakmışlar. Bakın tarihimize! Çanakkale’de dedelerimiz bir destan yazmadı mı? O insanların ruh heyecanını şimdiki toplum neden kaybetti?  Bakın önce çevrenizdeki insanlara herkes mutsuz. Heyecan yok. İnsanların birbirine yabancılaştığı, geçim sıkıntısı çektiği hatta birbirinden korktuğu, koptuğu ve kuyusunu kazdığı kötü bir zamanlara geldik. Çünkü oturup dinlendiğimiz yerlerin, dostlarımızla vakit geçirdiğimiz mekânları kaybetmişiz. Atatürk caddesinde banklarda oturan ezanı bekleyen yaşlı amcaların derin düşüncelerini gördünüz mü? Hayatın yorgunluğu yüz ifadelerine yansımış. Kendi geçim derdi bir yana oğlu torunu işsiz veya yâd ellere bir lokma ekmek için gitmiş onların mutsuz halleri kendi derdiyle yüzleri gülmüyor. Yine bu caddede volta atan insanlara bir bakın sanki kendilerini kaybetmiş gibiler. Maalesef, özünde sevgi, saygı, paylaşma ve dayanışma barındıran bu toplum açgözlü sömürgecilere ve bey efendi görünümlü hırsız, ahlaksız tefecilere, ranta yenilmiş. Ekmeğinin peşinde koşan gençlere bakın kendi ailelerinin yanında bile huzursuz. Bu işsiz gençlere yenileri eklendikçe sıkıntılar sokağa kadar taşmış. Böyle güzel bir potansiyele sahip olan şehrin insanları neden işsiz? Neden mutsuz? Neden göç ediyor? Bu kadim şehrin mayasında güzellikler vardı. Bu güzellikleri kim çaldı? Kime yenildi bu şehir? Kısacası mutsuz toplumu yeniden asli kimliğine kavuşturmak için yetkililere büyük görev düşüyor.
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2023 - Pazar

Toplum mutsuz!

İçinde yaşadığımız şehrin, yürüdüğümüz caddelerin ve koşuşturduğumuz sokakların bir dili, bir ruhu olduğunu unutmamalıyız. Sahip olduğumuz evlerin, sevinç ve hüzünlerin, geçtiğimiz yolların, dinlendiğimiz park ve bahçelerin birer hikâyesi var. Atalarımız dünyaya güzel bir iz bırakmışlar. Bakın tarihimize! Çanakkale’de dedelerimiz bir destan yazmadı mı? O insanların ruh heyecanını şimdiki toplum neden kaybetti?  Bakın önce çevrenizdeki insanlara herkes mutsuz. Heyecan yok. İnsanların birbirine yabancılaştığı, geçim sıkıntısı çektiği hatta birbirinden korktuğu, koptuğu ve kuyusunu kazdığı kötü bir zamanlara geldik. Çünkü oturup dinlendiğimiz yerlerin, dostlarımızla vakit geçirdiğimiz mekânları kaybetmişiz. Atatürk caddesinde banklarda oturan ezanı bekleyen yaşlı amcaların derin düşüncelerini gördünüz mü? Hayatın yorgunluğu yüz ifadelerine yansımış. Kendi geçim derdi bir yana oğlu torunu işsiz veya yâd ellere bir lokma ekmek için gitmiş onların mutsuz halleri kendi derdiyle yüzleri gülmüyor. Yine bu caddede volta atan insanlara bir bakın sanki kendilerini kaybetmiş gibiler. Maalesef, özünde sevgi, saygı, paylaşma ve dayanışma barındıran bu toplum açgözlü sömürgecilere ve bey efendi görünümlü hırsız, ahlaksız tefecilere, ranta yenilmiş. Ekmeğinin peşinde koşan gençlere bakın kendi ailelerinin yanında bile huzursuz. Bu işsiz gençlere yenileri eklendikçe sıkıntılar sokağa kadar taşmış. Böyle güzel bir potansiyele sahip olan şehrin insanları neden işsiz? Neden mutsuz? Neden göç ediyor? Bu kadim şehrin mayasında güzellikler vardı. Bu güzellikleri kim çaldı? Kime yenildi bu şehir? Kısacası mutsuz toplumu yeniden asli kimliğine kavuşturmak için yetkililere büyük görev düşüyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.