whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Öğrencilik yıllarımız

Okullar açılınca öğrencilik yıllarım bir anda hayalimde canlandı. Ah o çocukluğumun öğrenciliği! Ne güzel günlerdi o günler. Hayatımızın ilk başlangıcı. Okullarımız; sevgi ve hoşgörü, başarı ve özverinin; yüreklere nakşedildiği eşsiz duygu ve güzellik. 3 ay kadar uzun bir yaz tatilinin ardından, okullarına merhaba diyen altın yürekli, sevgi bakışlı öğrenciler. Kendi öz çocuklarıymış gibi üzerlerine titreyen, birlikte başarıyı hedefleyen, elleri öpülesi saygıdeğer öğretmenlerimiz. Bugün; Bakanları, milletvekillerini, Cumhurbaşkanlarını, doktorları, hâkimleri, subayları, mimarları, şairleri, yazarları, sanatçıları ve tüm meslek sahiplerini yetiştirenler sadece ve sadece vefakâr öğretmenlerimizdir. Hatta öğretmenleri de yetiştirenler yine öğretmenlerdir. " Orda bir köy var uzakta gitmesek de, görmesek de o köy bizim köyümüzdür " şarkısında sözü edilen köylerimizdeki okullarıyla, il ve ilçelerdeki okullarıyla eğitim hamlesi başladı. Ben, 1964 yılın Gökhüyük ilkokulundan sonra Beyşehir Alaaddin Ortaokulunda öğrenci iken; takım elbise ve ay-yıldızlı şapkalarımız vardı. Ne güzel bir kıyafetti. Ay-yıldızlı Türk Bayrağı ve öğrencisi olmanın onur ve gururunu yaşamıştık. Sonra her sabah derse girmeden "andımız " ı da hep büyük bir gurur, onur ve de coşkuyla söylerdik. Hele istiklal Marşımızın bizlere ders öncesi yüklediği olumlu moral ve motivasyonu tartışılmaz güzellikler abidesiydi. Bizim ilkokul zamanımızda siyah ( kara ) önlük ve beyaz yakalık takma mecburiyetimiz vardı. Hiç de gocunmazdık kıyafetimizden. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı ile okullar belirlemişti bu okul önlüklerimizi. Şimdi ise günümüzde önce mavi önlükler daha sora ise renkli giysiler çıktı. Artık devir eski devir değildi. Çağdaş ve modern bir ülkenin onurlu çocukları teknoloji ve bilim dünyasının hızla öğrenim görüyorlar. Teknolojiyi köy okullarına götüremedik ama orada okuyan öğrencileri taşıyarak şehir okullarında eğitim alıyorlar. Hızlı modernleşmenin bazı olumsuz yönleri de oldu. Örneğin; çocukların neşeyle oynadıkları o güzelim ve yeşil alanlara beton binalar, gökdelenler, işyerleri yapılınca çocukların oyun alanları da haliyle kısıtlanmış oldu. Daha sonra belediyeler güçlendikçe mahallelerde oyun parkları inşa edildi. Diğer yandan, teknolojinin getirdiği gelişmelerden biri olan bilgisayar, okulların vazgeçilmezleri arasındaki yerini aldı. Değişen sadece bilgisayar desteği değildi tabi. Örneğin; sınıflardaki tahtalar da siyahtan önce yeşile daha sonra ise bugünkü akıllı tahtalarla beyaz zemine dönüştü. Tüm bu olumlu değişimler elbette ki öğrencilerimizin daha modern ve çağdaş bir eğitime kavuşması içindi. Bu gelişmeler tabi ki güzel fakat bazı olumsuzluklar da olmadı değil eğitimde. Bizim isteğimiz; Atatürk, millî ve manevi değerlerimize, geçmişimize ve geleceğimize daha çok sahip çıkabilmek, öğrencileri tek taraflı bir yöne kanalize etmemek, öğrencileri politik kimlikten çok, kültür, edebiyat, tarih, sanat gibi konulara sevk etmemiz daha faydalı olacaktır kanaatindeyim.
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2018 - Pazar

Öğrencilik yıllarımız

Okullar açılınca öğrencilik yıllarım bir anda hayalimde canlandı.

Ah o çocukluğumun öğrenciliği! Ne güzel günlerdi o günler. Hayatımızın ilk başlangıcı. Okullarımız; sevgi ve hoşgörü, başarı ve özverinin; yüreklere nakşedildiği eşsiz duygu ve güzellik.

3 ay kadar uzun bir yaz tatilinin ardından, okullarına merhaba diyen altın yürekli, sevgi bakışlı öğrenciler. Kendi öz çocuklarıymış gibi üzerlerine titreyen, birlikte başarıyı hedefleyen, elleri öpülesi saygıdeğer öğretmenlerimiz.

Bugün; Bakanları, milletvekillerini, Cumhurbaşkanlarını, doktorları, hâkimleri, subayları, mimarları, şairleri, yazarları, sanatçıları ve tüm meslek sahiplerini yetiştirenler sadece ve sadece vefakâr öğretmenlerimizdir. Hatta öğretmenleri de yetiştirenler yine öğretmenlerdir.

" Orda bir köy var uzakta gitmesek de, görmesek de o köy bizim köyümüzdür " şarkısında sözü edilen köylerimizdeki okullarıyla, il ve ilçelerdeki okullarıyla eğitim hamlesi başladı.

Ben, 1964 yılın Gökhüyük ilkokulundan sonra Beyşehir Alaaddin Ortaokulunda öğrenci iken; takım elbise ve ay-yıldızlı şapkalarımız vardı. Ne güzel bir kıyafetti. Ay-yıldızlı Türk Bayrağı ve öğrencisi olmanın onur ve gururunu yaşamıştık.

Sonra her sabah derse girmeden "andımız " ı da hep büyük bir gurur, onur ve de coşkuyla söylerdik. Hele istiklal Marşımızın bizlere ders öncesi yüklediği olumlu moral ve motivasyonu tartışılmaz güzellikler abidesiydi.

Bizim ilkokul zamanımızda siyah ( kara ) önlük ve beyaz yakalık takma mecburiyetimiz vardı. Hiç de gocunmazdık kıyafetimizden. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı ile okullar belirlemişti bu okul önlüklerimizi.

Şimdi ise günümüzde önce mavi önlükler daha sora ise renkli giysiler çıktı. Artık devir eski devir değildi. Çağdaş ve modern bir ülkenin onurlu çocukları teknoloji ve bilim dünyasının hızla öğrenim görüyorlar. Teknolojiyi köy okullarına götüremedik ama orada okuyan öğrencileri taşıyarak şehir okullarında eğitim alıyorlar.

Hızlı modernleşmenin bazı olumsuz yönleri de oldu. Örneğin; çocukların neşeyle oynadıkları o güzelim ve yeşil alanlara beton binalar, gökdelenler, işyerleri yapılınca çocukların oyun alanları da haliyle kısıtlanmış oldu.

Daha sonra belediyeler güçlendikçe mahallelerde oyun parkları inşa edildi. Diğer yandan, teknolojinin getirdiği gelişmelerden biri olan bilgisayar, okulların vazgeçilmezleri arasındaki yerini aldı.

Değişen sadece bilgisayar desteği değildi tabi. Örneğin; sınıflardaki tahtalar da siyahtan önce yeşile daha sonra ise bugünkü akıllı tahtalarla beyaz zemine dönüştü. Tüm bu olumlu değişimler elbette ki öğrencilerimizin daha modern ve çağdaş bir eğitime kavuşması içindi.

Bu gelişmeler tabi ki güzel fakat bazı olumsuzluklar da olmadı değil eğitimde. Bizim isteğimiz; Atatürk, millî ve manevi değerlerimize, geçmişimize ve geleceğimize daha çok sahip çıkabilmek, öğrencileri tek taraflı bir yöne kanalize etmemek, öğrencileri politik kimlikten çok, kültür, edebiyat, tarih, sanat gibi konulara sevk etmemiz daha faydalı olacaktır kanaatindeyim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.