Kültür, kelime manası toprağı işlemektir. Topraktan ürün elde etmek anlamına geliyor. Toprakla bağlantılıdır. Neolitikte yaşanan büyük bir zihniyet devrimidir, bunun maddi yaşamda da çok büyük bir karşılığı var. Yeni keşif ve icatlar yapılıyor. Kültür alanında devasa, muazzam gelişmeler oluyor. Bu kültür demokratik uygarlık kültürüdür. Bu kültür en yoğun biçimini kırda yaşar. Kentte hâkim olan uygarlıktır. Bu kültürün kentte uzantıları var, ama esas itibariyle en güçlü biçimde yaşadığı zemin kırdır. Ama kırsal yaşamdan kopuş mesela, insanlar için bir gelişme olarak algılanır. İnsanlar bunu bir gelişme olarak algılarlar. Bizde de böyle şeyler var. Eskiden kırsal alanlarda komünal yaşam tarzı hâkimdi. Ahlaki değerler doğaya yabancılaşmamıştı. Kültür yeni başlayan bir olgu değildir. Eskinin olduğu gibi insanlığın temel değerlerine dönmektir, o değerlerle bağ kurmak, onları günümüz ve bugünün dünyasının bilimsel teknik gelişme düzeyiyle bütünleştirerek, yeniden yapılandırılmasını sağlamak olarak adlandırılabilir. 10 bin yıl öncesine dönmüyoruz, ama insanlığın temel değerlerinin orada gizli olduğunu da biliyoruz. İnsanlığın geçmişi daha gerçektir, eğer arıyorsak yüzümüzü oraya döneceğiz. İnsanlığı orada arayacağız. Geçmiş bu yönüyle zaten kültüre de tekabül eder.
Günümüz dünyasında kültürden kopuş var. Bu kültürü küçümseme var, aşağılama var, bu kültüre çok fazla değer vermeme var. Bizim ortamımızda onu görmek çok zor değil. Bu kültür demokratik uygarlık kültürü olarak da değerlendirilebilir. Alıntı.