whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Köyden şehre göç

Bazen bir köy yolundan geçerken boş evlerin pencerelerinden size bakan sessizliği hissedersiniz. Terk edilmiş tarlaların üzerinde yabani otlar boy verirken, yıllarca gölgesinde sohbet edilen ağaçların dalları kimseye siper olmuyor. Köyden şehre göç, sadece insanların adres değiştirmesi değil; doğanın da yalnız bırakılması demektir. Tarla sürülmez, bahçe sulanmaz, bağ budanmaz hale gelir. Sonra insanın kendi uyumu da bozulur. Eskiden köylünün eliyle yeşeren toprak, şimdi betonun gölgesinde nefes almakta zorlanıyor. Şehirler büyüdükçe köyler küçülüyor; köyler boşaldıkça doğa sessizleşiyor. Oysa doğa, insana küsmez. Yeter ki insan, tekrar elini toprağa değsin. Göç, bazen bir zorunluluk, bazen bir tercihtir. Ama geride kalan doğa, kimsenin gündeminde değildir. Oysa unutmayalım: Şehirdeki ekmeğimizin mayası, köydeki buğdaydadır. Eğer köyler tamamen sessizliğe gömülürse, şehirler de bir gün açlıkla yüzleşmek zorunda kalır. Doğaya sırtımızı dönmek, aslında kendimize sırtımızı dönmektir. Belki de yeniden köylere bakmalı; boş kalan toprakları, atıl duran bostanları hatırlamalıyız. Çünkü doğanın terk edilişi, insanın kendini terk etmesidir. Türkiye’de son yıllarda hızlanan kırsaldan kente göç, sadece sosyal yapıyı değil, doğayı da derinden etkiliyor. Boşalan köyler, işlenmeyen tarlalar ve bakımsız bağ-bahçeler, toprağın kaderini sessizce değiştiriyor. İnsanı da değiştiriyor. Sosyologlara göre göçün en önemli nedeni, genç nüfusun iş ve eğitim imkânı için şehirleri tercih etmesi. Ancak bu tercih, köylerde yaşlı nüfusun kalmasına ve tarımsal üretimin giderek zayıflamasına yol açıyor. Tarım arazilerinin kaderine terk edilmesi ise hem ekonomiyi hem de doğal dengeleri tehdit ediyor. Bir zamanlar çocuk sesleriyle yankılanan köy meydanları sessiz. Hayvanların yok olmasından meralar boş kalıyor, bostanlar ekilmediği için yabani otlar hızla yayılıyor. Uzmanlar, bu durumun sadece üretim kaybı değil, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin de daralması anlamına geldiğini vurguluyor. Eğer kırsal tamamen boşalırsa, şehirler de gıda güvenliği açısından büyük riskle karşı karşıya kalacak. Köyden şehre göç, sadece bir nüfus hareketi değil. Aynı zamanda doğanın sessizce terk edilişinin de hikâyesini oluşturuyor.
Ekleme Tarihi: 11 Eylül 2025 -Perşembe

Köyden şehre göç

Bazen bir köy yolundan geçerken boş evlerin pencerelerinden size bakan sessizliği hissedersiniz. Terk edilmiş tarlaların üzerinde yabani otlar boy verirken, yıllarca gölgesinde sohbet edilen ağaçların dalları kimseye siper olmuyor.

Köyden şehre göç, sadece insanların adres değiştirmesi değil; doğanın da yalnız bırakılması demektir. Tarla sürülmez, bahçe sulanmaz, bağ budanmaz hale gelir. Sonra insanın kendi uyumu da bozulur.

Eskiden köylünün eliyle yeşeren toprak, şimdi betonun gölgesinde nefes almakta zorlanıyor. Şehirler büyüdükçe köyler küçülüyor; köyler boşaldıkça doğa sessizleşiyor. Oysa doğa, insana küsmez. Yeter ki insan, tekrar elini toprağa değsin.

Göç, bazen bir zorunluluk, bazen bir tercihtir. Ama geride kalan doğa, kimsenin gündeminde değildir. Oysa unutmayalım: Şehirdeki ekmeğimizin mayası, köydeki buğdaydadır. Eğer köyler tamamen sessizliğe gömülürse, şehirler de bir gün açlıkla yüzleşmek zorunda kalır.

Doğaya sırtımızı dönmek, aslında kendimize sırtımızı dönmektir. Belki de yeniden köylere bakmalı; boş kalan toprakları, atıl duran bostanları hatırlamalıyız. Çünkü doğanın terk edilişi, insanın kendini terk etmesidir.

Türkiye’de son yıllarda hızlanan kırsaldan kente göç, sadece sosyal yapıyı değil, doğayı da derinden etkiliyor. Boşalan köyler, işlenmeyen tarlalar ve bakımsız bağ-bahçeler, toprağın kaderini sessizce değiştiriyor. İnsanı da değiştiriyor.

Sosyologlara göre göçün en önemli nedeni, genç nüfusun iş ve eğitim imkânı için şehirleri tercih etmesi. Ancak bu tercih, köylerde yaşlı nüfusun kalmasına ve tarımsal üretimin giderek zayıflamasına yol açıyor. Tarım arazilerinin kaderine terk edilmesi ise hem ekonomiyi hem de doğal dengeleri tehdit ediyor.

Bir zamanlar çocuk sesleriyle yankılanan köy meydanları sessiz. Hayvanların yok olmasından meralar boş kalıyor, bostanlar ekilmediği için yabani otlar hızla yayılıyor. Uzmanlar, bu durumun sadece üretim kaybı değil, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin de daralması anlamına geldiğini vurguluyor.

Eğer kırsal tamamen boşalırsa, şehirler de gıda güvenliği açısından büyük riskle karşı karşıya kalacak.

Köyden şehre göç, sadece bir nüfus hareketi değil. Aynı zamanda doğanın sessizce terk edilişinin de hikâyesini oluşturuyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kulhayrullah
(11.09.2025 18:43 - #312)
Maalesef değerli hocam emeğinize sağlık acı bir gerçeği dile getirmişsiniz. Saygılarımla
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.