whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

İslam coğrafyası yanıyor

Uluslararası bir derginin İslam ülkeleriyle iliği yaptığı araştırma oldukça düşündürücü. Derginin araştırmasında; Irak’ta 1.5 milyon, Suriye’de 700 bin, Sudan’da 2 milyon Müslümanın bir başka Müslüman tarafından öldürüldüğü, Yemen’de her gün onlarca insanın yine aynı yöntemle katledildiği günümüzde, Kaşıkçı cinayetinin bu kadar büyük gürültü koparması son derece olağan. Zira o kıyımların dengesi açısından cinayetin nasıl kullanılacağı çok önemli.  Dünyadaki tüm doğal kaynakların yüzde 70’i, enerji kaynaklarının yüzde 40’ı İslam ülkelerinin topraklarında. 1.7 milyar nüfuslu 57 İslam ülkesinin toplam gayrisafi milli hasılası Çin’in yarısı. Çin 12.8 trilyon dolara ulaştı. Bu zenginliklerin üzerindeki İslam ülkelerinde toplam nüfusun yüzde 40’ı açlık sınırında yaşıyor.  Bu tablo İslam ülkelerindeki kaynaklardan beslenen emperyalist ülkelerin yüz yıl daha kazandığını gösteriyor.  Bu coğrafyalardaki savaşlarda insanlık sevgi ve barışa hasret kalmıştır. Emperyalist ülkelerdeki yöneticiler insanlara yardımcı ve destek olmak yerine devamlı işkence eden savaş çıkaran olmuştur. Savaşan ülkeler sadece silaha verdikleri para, dünyadaki bütün açlara yetip artacak kadar çok diyebiliriz. Sevginin ve merhametin yerine nefretin, şiddetin ve acımasızlığın hâkim olduğu, barışın ve huzurun yerine savaşın, kanın ve gözyaşının hüküm sürdüğü bir İslam Coğrafyası yüreklerimizi yakıyor.  Aslında aradığımız sevgi, huzur ve barış uzaklarda değil, yanı başımızda elimizin altında. Barış içinde yaşamak, toplumu güçlendirdiği gibi, hayatı da kolaylaştırır. Savaş yerine barışı seçmek hayatı ve güzellikleri seçmek demektir. İnsanlık tarihi boyunca da yeryüzünde barış yolunda sürdürülen mücadeleler hiç de kolay olmamıştır. Yaşadığımız toplumda çatışma ve kavgalara ancak barış ortamını sağlamakla son verebiliriz. Böyle bir bakış açısının yaşam tarzı hâline geldiği bir toplumda, gerçek anlamda barış ve güven sağlanabilir. Barış olması için elimizden geleni yapmalıyız çünkü sevgiyi ve mutluluğu arttıran şey barıştır fakat bilmeliyiz ki kendimizle barışımız olmaz ise dünyada barışı da sağlayamayız.
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2019 - Pazar

İslam coğrafyası yanıyor

Uluslararası bir derginin İslam ülkeleriyle iliği yaptığı araştırma oldukça düşündürücü.

Derginin araştırmasında;

Irak’ta 1.5 milyon, Suriye’de 700 bin, Sudan’da 2 milyon Müslümanın bir başka Müslüman tarafından öldürüldüğü, Yemen’de her gün onlarca insanın yine aynı yöntemle katledildiği günümüzde, Kaşıkçı cinayetinin bu kadar büyük gürültü koparması son derece olağan. Zira o kıyımların dengesi açısından cinayetin nasıl kullanılacağı çok önemli. 
Dünyadaki tüm doğal kaynakların yüzde 70’i, enerji kaynaklarının yüzde 40’ı İslam ülkelerinin topraklarında. 1.7 milyar nüfuslu 57 İslam ülkesinin toplam gayrisafi milli hasılası Çin’in yarısı. Çin 12.8 trilyon dolara ulaştı. Bu zenginliklerin üzerindeki İslam ülkelerinde toplam nüfusun yüzde 40’ı açlık sınırında yaşıyor. 
Bu tablo İslam ülkelerindeki kaynaklardan beslenen emperyalist ülkelerin yüz yıl daha kazandığını gösteriyor. 
Bu coğrafyalardaki savaşlarda insanlık sevgi ve barışa hasret kalmıştır. Emperyalist ülkelerdeki yöneticiler insanlara yardımcı ve destek olmak yerine devamlı işkence eden savaş çıkaran olmuştur. Savaşan ülkeler sadece silaha verdikleri para, dünyadaki bütün açlara yetip artacak kadar çok diyebiliriz. Sevginin ve merhametin yerine nefretin, şiddetin ve acımasızlığın hâkim olduğu, barışın ve huzurun yerine savaşın, kanın ve gözyaşının hüküm sürdüğü bir İslam Coğrafyası yüreklerimizi yakıyor. 

Aslında aradığımız sevgi, huzur ve barış uzaklarda değil, yanı başımızda elimizin altında. Barış içinde yaşamak, toplumu güçlendirdiği gibi, hayatı da kolaylaştırır. Savaş yerine barışı seçmek hayatı ve güzellikleri seçmek demektir. İnsanlık tarihi boyunca da yeryüzünde barış yolunda sürdürülen mücadeleler hiç de kolay olmamıştır. Yaşadığımız toplumda çatışma ve kavgalara ancak barış ortamını sağlamakla son verebiliriz. Böyle bir bakış açısının yaşam tarzı hâline geldiği bir toplumda, gerçek anlamda barış ve güven sağlanabilir.

Barış olması için elimizden geleni yapmalıyız çünkü sevgiyi ve mutluluğu arttıran şey barıştır fakat bilmeliyiz ki kendimizle barışımız olmaz ise dünyada barışı da sağlayamayız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.