whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Her şeyi özledik

Bundan yaklaşık 34 yıl önce 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler birliğine 'ne bağlı Ukrayna sosyalist cumhuriyetinin Piripyat şehri yakınlarındaki Çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen kaza tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Diğeri ise 2011 yılında Japonya’da meydana gelen Fukuşima nükleer santral kazası. Dünya her iki kazada da bedeller ödedi. Bizler ise radyasyonlu çayları içerek zehirlenmiştik. Dönemin bakanı da bu olayı doğrulamıştı. Bizler bunu yaşadık. Bu günkü durumda bir arkadaşınız size öyle bir gün gelecek ki dünyaya bir virüs yerleşecek, bütün insanlığı yerle bir edecek, insanlar evlerinden çıkamayacak, herkes birbirinden kaçacak, binlerce insan ölecek. Kahkahalarla gülüp; hangi filmin etkisinde kaldın derdik değil mi? Harbiden yaşadıklarımız şaka gibi daha doğrusu fantastik bir film gibi. Ne yazık ki gerçek... Bir korona virüs covid 19 gerçeğiyle karşı karşıyayız. Binlerce insan ölüyor, din dil ırk ayırmadan bu virüs silip süpürüyor. Çin’de başlayan bu virüs bir şekilde Türkiye’ye de sıçradı, Bilim adamlarının, profesörlerin yorumlarını okuyoruz. Hepimizin sinirleri harap olmuş bir şekilde pusuda bekliyoruz. Türkiye birçok ülkeye göre çok şanslı ilerliyor bu süreçte. Amerika, İngiltere, İtalya çok ağır bilançolar veriyor. Ülkemizde alınan tedbirler ve yasaklar doğrultusunda inanıyorum ki güzel günler çok yakında bizi bekliyor olacak... Peki, sonrasında bizi neler bekliyor… Bu da bir muamma virüsten önce, virüsten sonra gibi bir kavram ile karşı karşıyayız. Belki de evrenin bir tokadı bize bu, koca bir dünya yeşiliyle mavisiyle toprağı ve doğasıyla bu kadar hor kullanırsanız bu size bir uyarı der gibi, birbirinden uzak toplumlar, çıkarları doğrultusunda işleyen bir iş dünyası, yaşanan savaşlar, katledilen insanlar, akıl almaz bir tüketim tabiri caizse dünyanın anasını ağlattık. Evet, bu durum bizi kendimize getirir mi dersiniz? 1 ay kadardır birçoğumuz evlerimizden çalışıyoruz. Birçoğumuz da belirli aralıklarla işyerine gidiyor. Haliyle çoluğumuz çocuğumuzla belki de bu kadar çok vakit geçirmedik. Geçen bir tv programında bir beyefendi kanala bağlandı dedi ki 20 yıllık evliyim. Eşime huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ne zormuş hem çalışıp hem de ev hanımı olmak bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çocuklarımla vakit geçiriyorum, bu çok eğlenceli şeklinde bir yorumda bulundu. Evet bu durum belki dışarıda ki sosyal mesafeyi uzaklaştırdı fakat evin içindeki sosyal mesafeyi de yakınlaştırdı. Anne babalar çocuklarla birlikte daha fazla vakit geçiriyor. Başka bir pencereden bakalım. Her şeyi özledik. Dağ bayır gezmeyi, yürüyüş yapmayı, bir arkadaşla kahve içip dertleşmeyi, kapının önünde ki kedileri, işimizi gücücümüzü, kısacası her şeyi özledik. Evet, bu günlerde geçecek fakat eskisi gibi olur mu bilemiyoruz. Bunu zaman gösterecek. Umuyorum ki bu zor süreçten en az hasarla kurtulup kaldığımız yerden hayatımıza devam ederiz. Sağlıklı mutlu huzurlu yarınlara...
Ekleme Tarihi: 03 Mayıs 2020 - Pazar

Her şeyi özledik

Bundan yaklaşık 34 yıl önce 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler birliğine 'ne bağlı Ukrayna sosyalist cumhuriyetinin Piripyat şehri yakınlarındaki Çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen kaza tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Diğeri ise 2011 yılında Japonya’da meydana gelen Fukuşima nükleer santral kazası.

Dünya her iki kazada da bedeller ödedi. Bizler ise radyasyonlu çayları içerek zehirlenmiştik. Dönemin bakanı da bu olayı doğrulamıştı. Bizler bunu yaşadık.

Bu günkü durumda bir arkadaşınız size öyle bir gün gelecek ki dünyaya bir virüs yerleşecek, bütün insanlığı yerle bir edecek, insanlar evlerinden çıkamayacak, herkes birbirinden kaçacak, binlerce insan ölecek. Kahkahalarla gülüp; hangi filmin etkisinde kaldın derdik değil mi?

Harbiden yaşadıklarımız şaka gibi daha doğrusu fantastik bir film gibi. Ne yazık ki gerçek...

Bir korona virüs covid 19 gerçeğiyle karşı karşıyayız. Binlerce insan ölüyor, din dil ırk ayırmadan bu virüs silip süpürüyor. Çin’de başlayan bu virüs bir şekilde Türkiye’ye de sıçradı, Bilim adamlarının, profesörlerin yorumlarını okuyoruz. Hepimizin sinirleri harap olmuş bir şekilde pusuda bekliyoruz. Türkiye birçok ülkeye göre çok şanslı ilerliyor bu süreçte. Amerika, İngiltere, İtalya çok ağır bilançolar veriyor. Ülkemizde alınan tedbirler ve yasaklar doğrultusunda inanıyorum ki güzel günler çok yakında bizi bekliyor olacak...

Peki, sonrasında bizi neler bekliyor… Bu da bir muamma virüsten önce, virüsten sonra gibi bir kavram ile karşı karşıyayız.

Belki de evrenin bir tokadı bize bu, koca bir dünya yeşiliyle mavisiyle toprağı ve doğasıyla bu kadar hor kullanırsanız bu size bir uyarı der gibi, birbirinden uzak toplumlar, çıkarları doğrultusunda işleyen bir iş dünyası, yaşanan savaşlar, katledilen insanlar, akıl almaz bir tüketim tabiri caizse dünyanın anasını ağlattık.

Evet, bu durum bizi kendimize getirir mi dersiniz? 1 ay kadardır birçoğumuz evlerimizden çalışıyoruz. Birçoğumuz da belirli aralıklarla işyerine gidiyor. Haliyle çoluğumuz çocuğumuzla belki de bu kadar çok vakit geçirmedik. Geçen bir tv programında bir beyefendi kanala bağlandı dedi ki 20 yıllık evliyim. Eşime huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ne zormuş hem çalışıp hem de ev hanımı olmak bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çocuklarımla vakit geçiriyorum, bu çok eğlenceli şeklinde bir yorumda bulundu.

Evet bu durum belki dışarıda ki sosyal mesafeyi uzaklaştırdı fakat evin içindeki sosyal mesafeyi de yakınlaştırdı. Anne babalar çocuklarla birlikte daha fazla vakit geçiriyor. Başka bir pencereden bakalım.

Her şeyi özledik. Dağ bayır gezmeyi, yürüyüş yapmayı, bir arkadaşla kahve içip dertleşmeyi, kapının önünde ki kedileri, işimizi gücücümüzü, kısacası her şeyi özledik.

Evet, bu günlerde geçecek fakat eskisi gibi olur mu bilemiyoruz. Bunu zaman gösterecek. Umuyorum ki bu zor süreçten en az hasarla kurtulup kaldığımız yerden hayatımıza devam ederiz. Sağlıklı mutlu huzurlu yarınlara...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.