whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Gazeteler ve siyaset

Ülkemizde her şey anlık değişebiliyor. Son yıllarda, her şey değer kaybetti. Bunlardan biri de, maalesef basın yayın organları oldu. Basının asli görevi; Halkı her şeyden bilgilendirmek ve haberdar etmek iken, iktidar sahiplerine yaranmayı menfaati seçen gazeteciler önce kendisine duyulan güvenini, sonra da saygınlığını kaybetti. 80 li yıllarda bende Cumhuriyet gazetesinde muhabirlik yaparken medyada tekelleşme yoktu. Ama çok müthiş rekabet vardı.  Basının tek hedefi, iyi ve doğru haber yapmaktı. Hal böyle olunca da, araştıran soruşturan muhabirler ile Türkçeyi en iyi kullanan yazarlar öne çıkardı. O dönemin gazetecileri de, siyasetçileri de farklı siyasi görüşleri taşıyor olsalar bile birbirlerine saygıda kusur etmezdi. 1986 yılında Turgut Özal Başbakanlığında  “Bab-ı Ali’de 2,5 gazete kalacak” demişti. İşte ne olduysa o sözden sonra oldu. Gazeteler hızla el değiştirmeye başladı. Gazeteci olmayan patronların medyaya girdiği görüldü. O gazetelerin yöneticileri, oturdukları koltukları korumak adına, durumdan vazife çıkarıp haber ve yazılara sansür uygulamaya başladı. İşte bu yüzden haber kalitesi, yayın kalitesi hızla düştü. Şimdilerde de farklı bir şey yok. hükümet destekçisi gazete ve televizyonlar tiraj ve reyting kaybetse de, devlet ilanları ile yaşamaya başladı. Gazeteciliğin de tadı tuzu kaçtı. Yerel gazetelerde de bu durum farklı değildir. Tencere kapak hesabı birbirlerine benzedi. Yakında İnternet haberciliğini de ellerine alırlar. Yakında!
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2024 - Pazartesi

Gazeteler ve siyaset

Ülkemizde her şey anlık değişebiliyor. Son yıllarda, her şey değer kaybetti.
Bunlardan biri de, maalesef basın yayın organları oldu.
Basının asli görevi; Halkı her şeyden bilgilendirmek ve haberdar etmek iken, iktidar sahiplerine yaranmayı menfaati seçen gazeteciler önce kendisine duyulan güvenini, sonra da saygınlığını kaybetti.
80 li yıllarda bende Cumhuriyet gazetesinde muhabirlik yaparken medyada tekelleşme yoktu. Ama çok müthiş rekabet vardı. 

Basının tek hedefi, iyi ve doğru haber yapmaktı. Hal böyle olunca da, araştıran soruşturan muhabirler ile Türkçeyi en iyi kullanan yazarlar öne çıkardı.
O dönemin gazetecileri de, siyasetçileri de farklı siyasi görüşleri taşıyor olsalar bile birbirlerine saygıda kusur etmezdi.

1986 yılında Turgut Özal Başbakanlığında  “Bab-ı Ali’de 2,5 gazete kalacak” demişti. İşte ne olduysa o sözden sonra oldu. Gazeteler hızla el değiştirmeye başladı. Gazeteci olmayan patronların medyaya girdiği görüldü. O gazetelerin yöneticileri, oturdukları koltukları korumak adına, durumdan vazife çıkarıp haber ve yazılara sansür uygulamaya başladı. İşte bu yüzden haber kalitesi, yayın kalitesi hızla düştü. Şimdilerde de farklı bir şey yok. hükümet destekçisi gazete ve televizyonlar tiraj ve reyting kaybetse de, devlet ilanları ile yaşamaya başladı. Gazeteciliğin de tadı tuzu kaçtı. Yerel gazetelerde de bu durum farklı değildir. Tencere kapak hesabı birbirlerine benzedi. Yakında İnternet haberciliğini de ellerine alırlar. Yakında!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.