whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Ekonominin ticareti acımasızdır

Günümüzde dünya küçüldü. Sınırlar dahi anlamını yitirdi. Gelecekte artık dünya kocaman bir köy olma yolunda. Gerçek olan tek bir şey var rekabet hem de ne rekabet tatlı ve acımasız. Ayakta kalmak isteyen ülke ve firmaların farklılaşmaktan başka çaresi kalmadı. Farklı düşünen farklı bakan ve farklı üreten öne geçiyor. Yapamayan geriledikçe geriliyor daha da fenası sapır sapır dökülüyor. Değişemeyen değişimi yakalayamayan Esnaf ve sanatkâr sonbahardaki yapraklar gibi dökülüyor. Zaman farklı ürün zamanı, Farklı tasarımı olan firmalar sıkıntı yaşamıyor. İstediği fiyatı çekip elini öpene malını satıyor. Üretmek te dert değil onlar için. Yaptığı tasarım ya da modeli herhangi bir fabrikaya vermesi yeterli. Siparişi alan fabrika; istenilen adet, standart ve kalitede üretiyor olmalı hatta ambalajlayıp istenilen adrese teslim de ediyor. Yeter ki günümüzün moda terimi inovatif düşünün ve farklı ürün üretin, tüketiciyi insanları heyecanlandırın.(İvonatif: yenilik (ürünlerde, hizmetlerde ve süreçlerde katma değer yaratacak değişiklikleri ve yenilikleri gerçekleştirmesi) Üretim yapan başka bir deyişle fason çalışan ise eh işte bazen kazanıyor bazen de kaybediyor ama geçiniyor. Yine de esas kazananlar büyük oyuncular üretimi bilen pazarı tanıyan ve seçme müşterisi olan firmalar bunlar. Firma küçüldükçe riski büyüyor. İyice küçülen firmalar ise silinip gidiyor. Bunun bir başka riski daha var ki, o hepten fena. Giderken başkasını da götürüyor çünkü iş yaptığı firmaya borçlu diyelim. Bir anda şak diye duruyor. İşte o durma anında borcunu ödeyemiyor ve alacaklı firmanın batmasına ya da ağır yara almasına neden oluyor. Bir firmanın mali müşavir, muhasebesi olduğu gibi doktoru, bilgisayarcısı, sosyal güvenlikçisi, iş güvenliği danışmanı, avukatı, özel güvenlikçisi de olmalı bunların her birisi bir maliyet gücü olmayan kuruluşlar bu yükü taşıyamaz. KOBİ ler kan kaybediyor. Esnaf ve sanatkâr can çekişiyor. Konfeksiyon atölyesine gerek yok artık. Haliyle ustaya da ihtiyaç kalmadı. Bilgisayarın düğmesine bas yeter. İplik giriyor, paketlenmiş ürün çıkıyor. Her şey fabrikasyon kundura ustası da öyle, mobilyacı onlarda artık lazım değil! Buna benzer durumlar saymakla bitmez, miladını dolduran mesleklerin sayısı her geçen gün çoğalıyor. Küçük esnaf ve sanatkâr kesimi sancılı bir süreci yaşıyor. Bu kesimi zor günler bekliyor. Yetkililerin oluşan bu süreci sarsıntısız atlatabilmeleri için önleyici tedbirler almaları gerekiyor. İşini kaybeden yüz binlerce Esnaf ve Sanatkâr birkaç sene öncesine kadar yanında 100 bazen 200 kişi işçi çalıştıran firma sahibi bu gün asgari ücret karşılığında şoförlük yapar duruma gelenler oldu, kimisi taksi şoförü kimisi servis şoförü olarak evine ekmek götürme derdine düştü. Market ya da AVM açılmasın da bakkal yaşasın demiyoruz! Ekonominin kuralı işliyor bu değişim dalgasını durdurmanın imkânı da yok zaten. Âmâ devletin bu gerçeği dikkate alıp yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Ülkenin en önemli meselesi haline gelen bu Sosyo- ekonomik yaraya çare bulunmalı. İşini kaybeden bu insanların yeni iş alanlarında istihdam etmek için onları eğitime tabi tutması kredi ile yeni iş kurmalarına destek vermesi gerekiyor. İŞKUR-KOSGEB girişimciliği destekliyor ama bunların finans gücünün daha da artırılması gerekiyor. Unutmayalım! Ekonominin kuralları işliyor ayak uyduran yaşar daha da büyür, uyduramayan yok olur gider.
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2025 -Cuma

Ekonominin ticareti acımasızdır

Günümüzde dünya küçüldü. Sınırlar dahi anlamını yitirdi. Gelecekte artık dünya kocaman bir köy olma yolunda. Gerçek olan tek bir şey var rekabet hem de ne rekabet tatlı ve acımasız. Ayakta kalmak isteyen ülke ve firmaların farklılaşmaktan başka çaresi kalmadı. Farklı düşünen farklı bakan ve farklı üreten öne geçiyor. Yapamayan geriledikçe geriliyor daha da fenası sapır sapır dökülüyor. Değişemeyen değişimi yakalayamayan Esnaf ve sanatkâr sonbahardaki yapraklar gibi dökülüyor.

Zaman farklı ürün zamanı, Farklı tasarımı olan firmalar sıkıntı yaşamıyor. İstediği fiyatı çekip elini öpene malını satıyor. Üretmek te dert değil onlar için. Yaptığı tasarım ya da modeli herhangi bir fabrikaya vermesi yeterli. Siparişi alan fabrika; istenilen adet, standart ve kalitede üretiyor olmalı hatta ambalajlayıp istenilen adrese teslim de ediyor. Yeter ki günümüzün moda terimi inovatif düşünün ve farklı ürün üretin, tüketiciyi insanları heyecanlandırın.(İvonatif: yenilik (ürünlerde, hizmetlerde ve süreçlerde katma değer yaratacak değişiklikleri ve yenilikleri gerçekleştirmesi)

Üretim yapan başka bir deyişle fason çalışan ise eh işte bazen kazanıyor bazen de kaybediyor ama geçiniyor. Yine de esas kazananlar büyük oyuncular üretimi bilen pazarı tanıyan ve seçme müşterisi olan firmalar bunlar. Firma küçüldükçe riski büyüyor. İyice küçülen firmalar ise silinip gidiyor. Bunun bir başka riski daha var ki, o hepten fena. Giderken başkasını da götürüyor çünkü iş yaptığı firmaya borçlu diyelim. Bir anda şak diye duruyor. İşte o durma anında borcunu ödeyemiyor ve alacaklı firmanın batmasına ya da ağır yara almasına neden oluyor.

Bir firmanın mali müşavir, muhasebesi olduğu gibi doktoru, bilgisayarcısı, sosyal güvenlikçisi, iş güvenliği danışmanı, avukatı, özel güvenlikçisi de olmalı bunların her birisi bir maliyet gücü olmayan kuruluşlar bu yükü taşıyamaz.

KOBİ ler kan kaybediyor. Esnaf ve sanatkâr can çekişiyor. Konfeksiyon atölyesine gerek yok artık. Haliyle ustaya da ihtiyaç kalmadı. Bilgisayarın düğmesine bas yeter. İplik giriyor, paketlenmiş ürün çıkıyor. Her şey fabrikasyon kundura ustası da öyle, mobilyacı onlarda artık lazım değil!

Buna benzer durumlar saymakla bitmez, miladını dolduran mesleklerin sayısı her geçen gün çoğalıyor. Küçük esnaf ve sanatkâr kesimi sancılı bir süreci yaşıyor. Bu kesimi zor günler bekliyor. Yetkililerin oluşan bu süreci sarsıntısız atlatabilmeleri için önleyici tedbirler almaları gerekiyor. İşini kaybeden yüz binlerce Esnaf ve Sanatkâr birkaç sene öncesine kadar yanında 100 bazen 200 kişi işçi çalıştıran firma sahibi bu gün asgari ücret karşılığında şoförlük yapar duruma gelenler oldu, kimisi taksi şoförü kimisi servis şoförü olarak evine ekmek götürme derdine düştü.

Market ya da AVM açılmasın da bakkal yaşasın demiyoruz! Ekonominin kuralı işliyor bu değişim dalgasını durdurmanın imkânı da yok zaten. Âmâ devletin bu gerçeği dikkate alıp yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Ülkenin en önemli meselesi haline gelen bu Sosyo- ekonomik yaraya çare bulunmalı. İşini kaybeden bu insanların yeni iş alanlarında istihdam etmek için onları eğitime tabi tutması kredi ile yeni iş kurmalarına destek vermesi gerekiyor. İŞKUR-KOSGEB girişimciliği destekliyor ama bunların finans gücünün daha da artırılması gerekiyor. Unutmayalım! Ekonominin kuralları işliyor ayak uyduran yaşar daha da büyür, uyduramayan yok olur gider.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.