whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Bu kentin hafızaları

Seydişehir’in yaşamış ama unutulmuş birçok sanatkâr, yazar, devlet adamı gibi kaybettiklerimiz anısına şair gazeteci yazar Bahaddin Paslının “Hey gidi gençlik Hey” başlıklı hüzünlü bir şiiriyle anıyoruz... Bu kentin kaybettiği insanlarını kayıt altına alıp hiç unutulmayacaklarını düşünerek kent hafızası adı altında ufak bir müze yapılmasını istiyoruz… Eğer ufak bir müze olursa tüm sanatkâr şair yazar gibi aramızdan ayrılan kentin kaybettiği insanların albümünü oluşturalım. Kentin her mahallesinden, sokağından, yakınından, uzağından kaybettiğimiz insanlarımız… Kiminin annesi, babası, kardeşi, arkadaşı, komşusu ve yakını… Hepsi birer hikâye, hepsi birer roman olarak bitmiş yaşamlar. Kalplerimizde, anılarımızda hep yaşattığımız kent değerleri. Teker-teker anıp, unutulmasını istemediğimiz insanlar. Hepsini saygıyla, rahmetle anıyoruz… Kimler geldi, kimler geçti. Başlığıyla hazırlanacak albüm 50 yıl önceki yerel gazete başlıklarından yazı ve hikâyeler. Haber olmuş insanlarımız yer alsın. Kaybettiklerimiz bu albümle sınırlı değil elbette. Yaşayanlarımızı da kapsayacak şekilde kent insanımız, kentin değerini onurlandıralım. Özellikle altını çizerek tekrar belirtmek istiyorum. Albümün yanı sıra 50 yıl önceki yerel gazetelerde haber olmuş manşetlerinde yer alması sağlanmalıdır. Yaprak dökümü Öldükten sonra… Diyecekler ki arkamdan Ben öldükten sonra O, yalnız şiir yazardı Ve yağmurlu gecelerde Elleri cebinde gezerdi Yazık diyecek Geride bıraktıklarıyla Ne talihsiz adammış İmanı gevremiş ilgisizlikten... Heyy gidi gençlik heyy Nasıl da erken bitti Hazan misali her şey!... Kuş gibi uçtu gitti Ne ağa bildi, ne bey Heyy gidi gençlik, heyy!... Kadeh kırık, mey dökük Sırt kamburlu, bel bükük Yamanmaz oldu sökük: Açılıyor pey-der-pey Heyy gidi gençlik, heyy!... Tükendi gözde yaşlar Döküldü kalem kaşlar. Bir bir gitti yoldaşlar, Pek hazîn çalıyor ney Heyy gidi, gençlik heyy!... Ruh yarından tedirgin Nefis dünden kudurgun. Omuz titrek, diz yorgun, Keyif vermez oldu mey Heyy gidi, gençlik heyy!... Yollar meğer yorarmış Rampası, düzü varmış İstikâmet mezarmış, Ne dönüş var ne de rey Heyy gidi, gençlik heyy!... Kuşdilince şifreler Gönderiyor öteler... Aynam tercüme eder: Sona yaklaştık epey Heyy gidi, gençlik heyy!... Bu kez de saçlarına Yakıldı, beyaz kına... Gerdeğin var yarına: Toprak gelin, sen güvey Heyy gidi, gençlik heyy!... Paslı; bırak sitemi: Karaya vurdu gemi... Geldi ömrün son demi “Ölümlüdür her birey!” Heyy gidi, gençlik hey!...
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2019 - Cumartesi

Bu kentin hafızaları

Seydişehir’in yaşamış ama unutulmuş birçok sanatkâr, yazar, devlet adamı gibi kaybettiklerimiz anısına şair gazeteci yazar Bahaddin Paslının “Hey gidi gençlik Hey” başlıklı hüzünlü bir şiiriyle anıyoruz...

Bu kentin kaybettiği insanlarını kayıt altına alıp hiç unutulmayacaklarını düşünerek kent hafızası adı altında ufak bir müze yapılmasını istiyoruz…

Eğer ufak bir müze olursa tüm sanatkâr şair yazar gibi aramızdan ayrılan kentin kaybettiği insanların albümünü oluşturalım.

Kentin her mahallesinden, sokağından, yakınından, uzağından kaybettiğimiz insanlarımız… Kiminin annesi, babası, kardeşi, arkadaşı, komşusu ve yakını… Hepsi birer hikâye, hepsi birer roman olarak bitmiş yaşamlar. Kalplerimizde, anılarımızda hep yaşattığımız kent değerleri. Teker-teker anıp, unutulmasını istemediğimiz insanlar.

Hepsini saygıyla, rahmetle anıyoruz…

Kimler geldi, kimler geçti. Başlığıyla hazırlanacak albüm 50 yıl önceki yerel gazete başlıklarından yazı ve hikâyeler. Haber olmuş insanlarımız yer alsın.

Kaybettiklerimiz bu albümle sınırlı değil elbette. Yaşayanlarımızı da kapsayacak şekilde kent insanımız, kentin değerini onurlandıralım.

Özellikle altını çizerek tekrar belirtmek istiyorum. Albümün yanı sıra 50 yıl önceki yerel gazetelerde haber olmuş manşetlerinde yer alması sağlanmalıdır.

Yaprak dökümü

Öldükten sonra…

Diyecekler ki arkamdan

Ben öldükten sonra

O, yalnız şiir yazardı

Ve yağmurlu gecelerde

Elleri cebinde gezerdi

Yazık diyecek

Geride bıraktıklarıyla

Ne talihsiz adammış

İmanı gevremiş ilgisizlikten...

Heyy gidi gençlik heyy

Nasıl da erken bitti

Hazan misali her şey!...

Kuş gibi uçtu gitti

Ne ağa bildi, ne bey

Heyy gidi gençlik, heyy!...

Kadeh kırık, mey dökük

Sırt kamburlu, bel bükük

Yamanmaz oldu sökük:

Açılıyor pey-der-pey

Heyy gidi gençlik, heyy!...

Tükendi gözde yaşlar

Döküldü kalem kaşlar.

Bir bir gitti yoldaşlar,

Pek hazîn çalıyor ney

Heyy gidi, gençlik heyy!...

Ruh yarından tedirgin

Nefis dünden kudurgun.

Omuz titrek, diz yorgun,

Keyif vermez oldu mey

Heyy gidi, gençlik heyy!...

Yollar meğer yorarmış

Rampası, düzü varmış

İstikâmet mezarmış,

Ne dönüş var ne de rey

Heyy gidi, gençlik heyy!...

Kuşdilince şifreler

Gönderiyor öteler...

Aynam tercüme eder:

Sona yaklaştık epey

Heyy gidi, gençlik heyy!...

Bu kez de saçlarına

Yakıldı, beyaz kına...

Gerdeğin var yarına:

Toprak gelin, sen güvey

Heyy gidi, gençlik heyy!...

Paslı; bırak sitemi:

Karaya vurdu gemi...

Geldi ömrün son demi

“Ölümlüdür her birey!”

Heyy gidi, gençlik hey!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.