whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Aslında daha iyisini yapabiliriz!

Ülkemizde, fakir ile zengin arasındaki uçurum derinleşmeye devam ediyor. Gelir dağılımında eşitsizlik devam ediyor. Ama vatandaşa pembe tablo çizip masal anlatılıyor. Son 30 yılda Türkiye’de özelleştirme politikaları ve liberal ekonomi yerine ülkemizin reel ekonomi gerçekleriyle büyüme sağlansaydı teknoloji alt yapılı sanayimiz desteklenseydi şimdi gündemimiz çok daha farklı olurdu. Vatandaşların geldiği nokta işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik gün geçtikçe boşalan cüzdanlar. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bir ülkede demokrasiden, adaletten, özgürlüklerden hatta bilimsel eğitimden bahsetmek hayaldir. İnsanların, sağlık, eğitim, hukuk gibi yaşamsal fonksiyonlardan eşit yararlanabildiğince büyüme ve kalkınmadan söz edebiliriz. Ülkemizde ‘çalışan yoksulluğu’ oranı da hızla yükselmektedir. İşi olmasına rağmen markete, yakıta, kiraya yetişemeyen çok sayıda vatandaşa, Kovid 19 ile yenileri de eklendi. Yaklaşık bir yıldır, asgari ücretin de altında geliri olan özellikle hizmet sektörü çalışanları kişi başına düşen borçluluk oranını da doğru orantılı arttırmaktadır. Söylemesi bile acı ama yoksullaşan halkın çocukları yatağa aç giriyor.   Ülkemizde sosyal politika geliştirebilmek için elbette ki kaynağa ihtiyacımız var. Günümüzde insani yaşam için hayal mi? Bence değil! Adil vergilendirme, doğru ücret politikası, temel hakların ücretsiz sağlanması, asgari ücretin en azından vergiden muaf tutulması, yoksulluk riski altındaki genç ve kadınlara yapılacak düzenlemeler ile çok daha onurlu bir yaşam sunmak mümkün. Daha da kolayı devletin sosyal yardımlarını partizanlıktan uzaklaştırmak…  Ama maalesef gerçek ekonomi uygulama yerine vatandaşların üzerine çay paketi atıyoruz. Ülkemiz gerçeklerinde daha iyisini yapmak mümkündür. Bu yazılanları tuzu kuru bir avuç azınlık elbette anlamayacaktır. En azından mahallede, apartman komşunun halini bir sorsunlar?
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2021 - Cumartesi

Aslında daha iyisini yapabiliriz!

Ülkemizde, fakir ile zengin arasındaki uçurum derinleşmeye devam ediyor. Gelir dağılımında eşitsizlik devam ediyor. Ama vatandaşa pembe tablo çizip masal anlatılıyor.

Son 30 yılda Türkiye’de özelleştirme politikaları ve liberal ekonomi yerine ülkemizin reel ekonomi gerçekleriyle büyüme sağlansaydı teknoloji alt yapılı sanayimiz desteklenseydi şimdi gündemimiz çok daha farklı olurdu. Vatandaşların geldiği nokta işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik gün geçtikçe boşalan cüzdanlar.

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bir ülkede demokrasiden, adaletten, özgürlüklerden hatta bilimsel eğitimden bahsetmek hayaldir. İnsanların, sağlık, eğitim, hukuk gibi yaşamsal fonksiyonlardan eşit yararlanabildiğince büyüme ve kalkınmadan söz edebiliriz.

Ülkemizde ‘çalışan yoksulluğu’ oranı da hızla yükselmektedir. İşi olmasına rağmen markete, yakıta, kiraya yetişemeyen çok sayıda vatandaşa, Kovid 19 ile yenileri de eklendi. Yaklaşık bir yıldır, asgari ücretin de altında geliri olan özellikle hizmet sektörü çalışanları kişi başına düşen borçluluk oranını da doğru orantılı arttırmaktadır.

Söylemesi bile acı ama yoksullaşan halkın çocukları yatağa aç giriyor.  

Ülkemizde sosyal politika geliştirebilmek için elbette ki kaynağa ihtiyacımız var. Günümüzde insani yaşam için hayal mi?

Bence değil! Adil vergilendirme, doğru ücret politikası, temel hakların ücretsiz sağlanması, asgari ücretin en azından vergiden muaf tutulması, yoksulluk riski altındaki genç ve kadınlara yapılacak düzenlemeler ile çok daha onurlu bir yaşam sunmak mümkün. Daha da kolayı devletin sosyal yardımlarını partizanlıktan uzaklaştırmak… 

Ama maalesef gerçek ekonomi uygulama yerine vatandaşların üzerine çay paketi atıyoruz. Ülkemiz gerçeklerinde daha iyisini yapmak mümkündür.

Bu yazılanları tuzu kuru bir avuç azınlık elbette anlamayacaktır. En azından mahallede, apartman komşunun halini bir sorsunlar?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.