whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Aman şehir içi trafik mi?

Şehir içi trafiğimiz de çekilmez oldu. Günün en az 12 saatini yakından izliyoruz. Düğün konvoyları, Greksiz motosiklet sürücülerinin trafikteki boş dolaşmaları gereksiz otomobil parkları vs. Sizce otomobil kullanma kültürü olmayan sürücülerin insanlara işkence çektirmesi mi bu. Akşama kadar ne kavgalar, ne küfürleşmeler, ne klakson sesleri, ne ambulans sesleri duyuyoruz bir bilseniz. İnsanlar stres içinde, birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar. Sakinliğiyle tanıdığım biri var ki, direksiyon başına geçince nasıl hırçınlaşıyor görmelisiniz derim. Kendince haklı o da. İnsanların psikolojisini bozdu bu trafik. Yaya olarak gidip gelelim diyoruz, yaya yolu yok, bisiklet binelim diyoruz her an ölüm tehlikesi burnumuzun dibinde duruyor. Otobüslere binelim diyoruz, toplu taşıma kültürü de kalmadı. Nasıl çözecekseniz bu sorunu çözün artık. Dayanacak gücümüz kalmadı. Hele artık okul servisleri de devreye girdi. Sayın yetkililer gelin şu sorunu siz çözün bizim bu sorunu çözmeye ne ilmimiz yetiyor ne de paramız yetiyor. Bu söylediklerimin yanlış olduğunu düşünen biri varsa gelsin bana tek tek ispatlayayım. Yeter artık ya, bu millete acıyın biraz. Ne yaptı bu insanlar size de bu zulmü layık görüyorsunuz. Sinir stres içinde yaşamak zorunda mıyız şehir içi trafiğinde? En basit bir şekilde çözülmesi gereken trafik sorununu dahi çözemiyorsak, biz ne işe yararız? Basın da buna çözüm yolu aramalı. Sadece haber yapıp geçmekle olmaz. Çözüm önerisi sunmalıyız. Şahsi önerimin birkaç tanesi şu! Atatürk Caddesi yolunu bir şekilde genişletmelisiniz ya da trafik ışıklarını en uygun süreye getirmelisiniz. Uludağ ve milli egemenlik caddesini tek yön yapmalısınız.  Çift hatalı parklara izin verilmemeli. Şehir merkezinde bulunan tüm sinyalizasyonları itina ile öyle bir ayarlamalısınız ki trafik akışı muazzam bir şekilde ilerlesin. Vatandaşa işkence yapıp durmayın. Yarın seçim zamanında bu millet bunun hesabını sorar. Ya da Sn Tayyip Erdoğan’a bir şekilde iletirler. Bu yazdıklarım tamamen vatandaşın söylemlerinden, kendi gözlemlerimden ilham alınarak kaleme alınmıştır.
Ekleme Tarihi: 18 Eylül 2017 - Pazartesi

Aman şehir içi trafik mi?

Şehir içi trafiğimiz de çekilmez oldu. Günün en az 12 saatini yakından izliyoruz. Düğün konvoyları, Greksiz motosiklet sürücülerinin trafikteki boş dolaşmaları gereksiz otomobil parkları vs.

Sizce otomobil kullanma kültürü olmayan sürücülerin insanlara işkence çektirmesi mi bu. Akşama kadar ne kavgalar, ne küfürleşmeler, ne klakson sesleri, ne ambulans sesleri duyuyoruz bir bilseniz.

İnsanlar stres içinde, birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar. Sakinliğiyle tanıdığım biri var ki, direksiyon başına geçince nasıl hırçınlaşıyor görmelisiniz derim. Kendince haklı o da. İnsanların psikolojisini bozdu bu trafik.

Yaya olarak gidip gelelim diyoruz, yaya yolu yok, bisiklet binelim diyoruz her an ölüm tehlikesi burnumuzun dibinde duruyor. Otobüslere binelim diyoruz, toplu taşıma kültürü de kalmadı. Nasıl çözecekseniz bu sorunu çözün artık. Dayanacak gücümüz kalmadı. Hele artık okul servisleri de devreye girdi. Sayın yetkililer gelin şu sorunu siz çözün bizim bu sorunu çözmeye ne ilmimiz yetiyor ne de paramız yetiyor.

Bu söylediklerimin yanlış olduğunu düşünen biri varsa gelsin bana tek tek ispatlayayım. Yeter artık ya, bu millete acıyın biraz. Ne yaptı bu insanlar size de bu zulmü layık görüyorsunuz. Sinir stres içinde yaşamak zorunda mıyız şehir içi trafiğinde? En basit bir şekilde çözülmesi gereken trafik sorununu dahi çözemiyorsak, biz ne işe yararız? Basın da buna çözüm yolu aramalı. Sadece haber yapıp geçmekle olmaz. Çözüm önerisi sunmalıyız. Şahsi önerimin birkaç tanesi şu!

Atatürk Caddesi yolunu bir şekilde genişletmelisiniz ya da trafik ışıklarını en uygun süreye getirmelisiniz. Uludağ ve milli egemenlik caddesini tek yön yapmalısınız.  Çift hatalı parklara izin verilmemeli. Şehir merkezinde bulunan tüm sinyalizasyonları itina ile öyle bir ayarlamalısınız ki trafik akışı muazzam bir şekilde ilerlesin.

Vatandaşa işkence yapıp durmayın. Yarın seçim zamanında bu millet bunun hesabını sorar. Ya da Sn Tayyip Erdoğan’a bir şekilde iletirler. Bu yazdıklarım tamamen vatandaşın söylemlerinden, kendi gözlemlerimden ilham alınarak kaleme alınmıştır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.