O kadar yoğun gündem içinde öylesine bunalıyoruz ki, iç ve dış sorunlar çoğaldıkça adeta geçim sıkıntısını ve işsizliği unutur hale geldik. Hâlbuki milletin en önemli sorununun mutfaklardaki yangın ve işsizlik olduğunu unutmamız gerekiyor. Şehirleşen bir ülkede yaşıyoruz. Dikkat ederseniz son zamanlarda yemek konusu çok konuşulmaya başlandı. Yiyecek, içecek reklamları, gelin-kaynana programları, ana-kız yemek programları her zaman önlerde yer alıyor. Tarımın sorunları konuşulmuyor ama televizyonda yemekle ilgili programlar en çok seyredilenler arasında geliyor. Ama tohumdan, ekimden, yetiştiricilikten son ürüne, gıdanın üretimiyle ilgili süreçlere ilgi yok. Tarımı ihmal ediyoruz. Tarım alanları giderek azalıyor. Buda pahalılığı ve enflasyonu getiriyor. Milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerekiyor. Her geçen gün dışarıya muhtaç hale gelen tarım politikalarımızın iflas ettiği bir gerçek. Hayvancılık sektöründe de aynı sıkıntılar yaşanıyor. Neredeyse et ve süt ürünlerine zamlar geliyor. Bizi yönetenler de çözümü ithalatta buluyorlar ama bu sistem tarımı ve hayvancılığı iyice bitiriyor. Tarımı en iyi yapan ülkelere bakmak, oralardan örnek almak gerekiyor. Eğer milli tarım politikalarına geçiş yapabilirsek aynı zamanda istihdam alanlarını da açılır. Bu da hiç değilse giderek artan işsizlik için bir çözüm olabilir. Kırsallardan kentlere büyük göç var. Bu göçün ana nedeni kırsalda çiftçilerin tarımı bırakmasından kaynaklanıyor. Bugün bizim en büyük sorunlarımızın başında gıdadaki pahalılık ve getirdiği enflasyon geliyor. Enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için gıda enflasyonunun düşürülmesi gerekiyor. Bunu da ancak tarımı güçlendirerek yapmak durumundayız. Her zaman üretimden yanayız. Milli tarım politikaları ile çiftçimizi ve tarımımızı ayağa kaldırmak durumundayız. Çözüm, çiftçinin üretim araçları yoluyla desteklenmesi, tüketimin değil üretimin özendirilmesi, ithalatla çözüm değil ulusal kaynaklara ve önceliklere dayalı yerel üretim, çiftçi örgütlenmesinin tabana dayalı gerçekleşmesi, tarım topraklarının amaç dışı kullanımının önlenmesidir.