Bugün Seydişehir’deki trafik keşmekeşini gündeme alacağım! Biliyoruz ki ilçemizde ciddi bir trafik sorunu var. Hatta önceki yazımda da belirttiğim gibi, ilçenin öncelikli ve en büyük sorunu ulaşım ve otopark... Bu konuda yazdıklarımı tekrarlamayacağım ancak, ‘bizzat yaşadığım” olayları da aktarmadan geri durmayacağım! Ben Atatürk caddesinde oturuyorum. Ve bu caddeye her girişimde mutlaka içimden bazı ‘kahırlar geçiyor! Sebebi gayet net! Sorumsuz sürücülerin uygunsuz parkları! Cadde üzerinde keyfi dolaşmaları. Hele belediye eliyle bir kafe yapıldı. Doğru dürüst parkı yok. Cadde üzerindeki apartmanların önlerini işgal ederek iskan sahiplerini rahatsız etmeleri hat safhaya geldi. Bunun zararları bir gün gelecek kendilerine çıkacağından eminim. Şehrin diğer cadde ve sokakları da aynı durumda.  ‘Ohhhh bee…’ demiyoruz, diyemiyoruz... Gelişi güzel gezip dolaşıp sonra da park edeceksin, yasa-kanun tanımayacaksın! Sonra da polis ikazlarına ve cezalarına hakaret edeceksin! Bu tür sorumsuzlukların ve terbiyesizliklerin bitmeyeceğini biliyorum. Ancak, her ne olursa olsun kentin bu öncelikli sorununa ‘acil-orta ve uzun vadeli’ çözümler bulmak gerekir. Konu, Devlet ve bağlı makamları olduğu kadar yerel yönetimleri de yakından ilgilendiriyor. Seydişehir’e daha fazla polis tayin etmesi ne kadar gerekliyse, kentin alternatif ve yeni ulaşım yolları ile yeni park alanları yaratması da kaçınılmazdır. Bunun çözümünün de; kısa zamanda her mahalleye otoparkın yapılmasından geçtiği de biliniyor. Bir kez daha yineliyorum, Yerel yönetim Kent Meydanı ve yeni yollar caddeler açma üzerinde adım atmalıdır. Unutmayalım ki, insanların özlediği festivaller ne kadar gerekliyse, kentin ulaşımı ve otoparkı da bir o kadar önemli. Zira insanların stresi hastanelere kadar taştı.