Seydişehir’de maalesef Türkiye genelinde olduğu gibi her geçen gün kadına şiddet uygulanıyor. Kadınların özellikle şiddete maruz kalması kimi zaman eş kavgaları, kimi zaman eşinden ayrılmış çiftlerin kavgaları geniş yer almaktadır. Bu şiddeti tarif etmek çok zor. Anlaşamıyorsanız boşanın iş bitsin kimse de kimseyi rahatsız etmesin. Defalarca bu konuyu yazıyorum. Kadına şiddet bir terör haline geldi. Ve bu dehşet verici olayların önüne geçmek mümkün olmuyor. Her yıl Mart ayı geldiğinde kadın haklarını dillerimize alırız ama yine de bir adım yol ilerleyemeyiz. İşin içine aileler eğitimsizlik ve kültürsüzlük yer aldı mı çare bulunamıyor. Yıllar önce Seydişehir’de Diyanete bağlı müftülükçe bu konu üzerine bir konferans verilmişti. Konuşmacı olarak da sanırım Konya’dan bir hanım efendi güzel konuşmalarıyla sunumlar yaptı. Konuşmacı hanımefendi bir yerde şöyle konuştu; ‘’Bir kadın olarak gülüp, geçiyorum. Çünkü biliyorum insanlık rabbin emirlerini anlamadıkça bu akım değişmeyecek ve belki yıllarca  sürecek, kadına olan şiddet. Abisi veya da babası tarafından öldürülen, Kocası tarafından her gün işkence gören, boşanmak isteyince öldürülen binlerce kadın vs...´´ diye anlatmıştı. Burada ufak bir ayrıntı Allah’ın emirleri diyerek dünya kurallarına pek değinmemişti. Buda içinde bulunduğu konumdan olsa gerek yine de güzel bir konuşma sunmuştu. Sadece eksiklik bu konulara maruz kalan kadınlar dan hiçbir ses çıkmayışıydı. Bu sessizlik boyun eğişin bir garipliğiydi. TV ve gazetelerde bunun gibi birçok haberle karşı karşıyayız. Diyanet sorumlusu han fendi o günkü konuşmasının bir yerinde şöyle dedi; ‘’Peygamberimizin hadislerini unuttuk mu yoksa? Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder? - Hz. Muhammed (sav) Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir." - Hz. Muhammed (sav) Verdiği bu örnekler sürüp gitti. Din ağırlıklı bir toplumda maalesef Peygamber efendimizin hadislerini bile akıl eden yok? Kadına şiddet ise erkek egemen toplumun sanki simgesi halini almış. Geçen mahallemizin birinde eşinden ayrılmış bir kadına şiddet uygulamış. Polisler sağlık raporu için getirdiklerinde bende oradaydım. Kadın bir hoş olmuş bana bakışları haber yapmamı istiyormuş gibi bir hali vardı. Bu durum çok vahim tabi. Bunun sorumluluğunu toplumda aramalıyız. Bir taraf için değil her iki taraf içinde sosyal yönler araştırılmalı. Bunun için yaptırım gerektiren derneklerin oluşum zamanı gelmiştir. Sırf bunlar polisiye tedbirlerle alınamıyor. Ölüme ve vahşete davetiye çıkaran bir toplum olmak, ne iğrenç bir hal. Mesele iyi ve kötü adam- sen, ben, o olmamalı! Henüz geç kalınmamış, daha kurtarılması beklenen nice insan var. Toplumda gerçek bir kurtarışa gerek var! Öyle alelade bir çözüm değil.