Seydişehir’de işsizlik giderek artmaya başladı. İlçede sanki gizli bir el işsizliği teşvik ediyor. Maalesef bu konuyu gündeme getiren de yok. Ne milletvekilleri ne sivil toplum örgütleri ne ilçe başkanları. Seydişehir göç vermeye başladı. Sadece işsizlik yönünden değil sağlık, eğitim, tarım ve hayvancılık noktasında da büyük problemler yaşanıyor. Halkın temsilcilerini adam yerine koymuyorlar. Bir zamanlar Seydişehir belediyesi Türkiye'nin en zenginleri arasındaydı. Şimdi Türkiye'nin en fakir belediyesi. Borç var deniliyor ne kadar olduğu da açıklanmadı. Neredeyse belediye kendi ekseninde hareket edemiyor ay sonları çalışanların maaşlarını öderken zorlanıyor. Hal böyle iken işsizliğe de çare bulunamıyor. Öte yandan demokratik haklarını aramayan bir halk kitlesi var. Büyük sıkıntılar var ilçemizde. Maalesef büyük bir sessizlik de var. Biz burada belediye başkanını suçlamıyoruz. Ülkede büyük ekonomik sorunlar var. Bu bir tarafa ama Türkiye'nin en önemli ilçelerinden biri olmamıza rağmen Alüminyum fabrikası gibi dev bir sanayimiz olmasına rağmen insanlarımız zengin maden yatakları ve bereketli topraklar üzerinde sefil bir hayat sürüyor. Burası böyle olmamalı diyoruz. Alüminyum fabrikası özelleştirme sürecinde yabancıya gitmesin diye bir kaygı vardı, sonra milli bir şirket aldı diye sevinildi. Halkımızı korur, güzel şeyler verir, bünyesinde çeşitli şirketler kurulur işsizlik sorunu olmaz, yaşam standartı yükselir düşüncesindeyken hayal kırıklığı yarattılar. Şimdi vatandaşın arasında geziyorum. Keşke yabancı bir firma alsaydın demeye başladılar. Seydişehir için susmayacağız. Buradan Belediye başkanımıza sesleniyorum; Cesaretli adım atın. Bu ilçenin kalkınmasını istemeyenlerle mücadele edelim. Bu şehri insanlarımızın yüzlerinin güleceği bir kent yapalım.