Bir dönem KOP bölge müdürlüğü yapan sonra Konya milletvekili olan Mehmet Babaoğlu yaptığı araştırmalarda büyük illerde yaşayan Seydişehirli hemşerilerimizin ilçemiz nüfusu kadar insanların doğdukları topraklardan başka illerde yaşadıklarını içeren bir araştırma yapıp kitap haline getirmişti. Kitapta il il kaleme almış ne kadar Seydişehirlinin dışarıda yaşadıklarını basın toplantısıyla anlatmıştı. Seydişehir dışında yaşayan hemşerilerimiz kendi memleketlerine yabancı duruma düşmüşler ki doğdukları memleketi ne yazık ki fazla tanımıyorlar. Ara sıra ilçemize gelip karşılaştığımız hemşerilerimizle yaptığımız sohbetlerden anlıyoruz. Memleketlerine o kadar yabancılaşmışlar ki memleket sevgisi, sevdası ve hasretini içlerine attıkları yüzlerindeki ifadeye bile yansımış.  Bu nedenle gurbetteki hemşerilerimizin hasretlerini gidermenin çarelerinden birisi memleket ziyaretlerini sık sık yapmalarıdır. Hastalık ya da düğün gibi çeşitli nedenlerle yapılan ziyaretler de özellikle yeni yetişen gençlerimizin ilçemizi tanıma bilgisi yetersiz kalmakta ve tanıdık sayısı da her geçen gün azalmaktadır. İkincisi hemşeri dernekleri oluşturup sık sık ilçemiz ile kaynaşarak çeşitli etkinliklerde bir araya gelinmesini sağlamaktır. Merkezi Ankara’da olan Seydişehir okutma ve yaşatma derneği bir dönem çok başarılıydı. Her yıl düzenli olarak hemşerilerimizi bir araya getirip toplantı gece eğlencesi ve piknikler düzenlenirdi. Maalesef sonradan siyasallaşınca insan hareketlerinden hızla koptu. Şu anda konumları nedir başkanı kimdir bilen bile yoktur. Afyon ilinde kurulmuş bir dernek olduğunu duyuyoruz faaliyetlerini fazlaca bilmiyoruz. Antalya’daki dernek ise çok pasif aktifliğini kaybetmiş durumda. Eğer bunlar canlanırsa yenileri de kurulursa Belediye başkanlığının bu işe el atmasıyla Gezi ve ziyaret programları düzenlenebilir. Yalnız! Siyasete alet olmamak kaydıyla. Dışardaki hemşerilerimize sahip çıkmalıyız. 1992-93 yıllarında Eti sporu kafile başkanı olarak Kütahya’ya 3 futbol ligi karşılaşmasına götürdüğümde bizlere nasıl sarılmışlardı. Memleket havasına getirdiniz diyenler bile ağlamaklı bir şekilde konuşamıyorlardı.  Seçim havasından çıkıp kendimize dönmeliyiz. Mevlana gibi düşünerek ‘’ Dün Dünle gitti can cağ azım, Düne ait ne varsa, Bu gün yeni bir gün. Yeni bir şeyler yapmalıyız diyerek. Hemşerilerimizin özlemlerini giderecek adımlar atılması şart. Bu çalışmalar özellikle belediye başkanlığının pozitif planlar yapıp o insanlara el uzatılmasıdır. Çünkü! Bizlerin onlara, Onların da bizlere ihtiyacı var.