Çok değil kısa bir süre önce bir spor kulübü kuruldu. Mardin’den Seydişehir’e uzanan bu sıcak el şimdi hem ilçe sporunu hem de ekonomi ve turizmini öne çıkaracak. Sporun özelliğinde bu vardır. 1915 spor kulübü Âdem Akbaş başkanlığında oluşan yönetim ve teknik heyet bu amaçla ellerini taşın altına koyarak işe başladılar. 19 Ekim 2025 günü de süper amatör kulüplerinin maçları başlıyor. Hedefleri ise Bal ligi. Bir şehrin marka değerini yükselten unsurlar arasında sporun özel bir yeri vardır. Bugün Avrupa’nın birçok kenti, spor kulüplerinin elde ettiği başarılarla anılmakta, turizmden ekonomiye kadar geniş bir yelpazede kazanç sağlamaktadır. Şehrimizin spor kulübü, yalnızca sahadaki performansıyla değil; oluşturduğu sosyal etkiyle de hepimizin ortak paydasıdır. Maç günlerinde artan esnaf hareketliliği, otellerin doluluk oranları, kentin adının ulusal basında geçmesi doğrudan ekonomik katkı anlamına gelir. Bu nedenle kulübümüze destek, aynı zamanda şehir ekonomisine destektir. İş insanlarından kamu kurumlarına, sivil toplumdan bireylere kadar herkesin katkısı, sadece bir spor başarısı değil, aynı zamanda şehrin geleceğine yapılan yatırımdır. Ben bir zamanlar 3 profesyonel ligde oynayan Eti SAS takımında 4 yıl yönetimde bulundum kafile başkanı olarak  gurubumuzdaki birçok kente takımı götürdüm. Ama o günlerde Seydişehir takımına sahip çıkmamıştı. Eğer gerçekleşseydi bugün ilçemiz farklı konumda olurdu. Şimdi zamanı O günleri aratmayacak bordo beyazlı güçlü bir ekip kuruldu. Hadi Seydişehir! Kayıtsız kalma? Takım Bizim, Yürek Bizim 3 ligden amatör lige düşeli çok zaman oldu. Son yıllarda Stadyumda yükselen marşları duymayan, bir golle ayağa fırlamayan taraftar kaldı mı? İşte bu heyecan, bu coşku, bu bağlılık bize şehrimizin kulübünü sahiplenmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bir takımın gücü sadece sahada değil, tribünde de ölçülür. Futbolcusuna sahip çıkan, gençlerini destekleyen bir şehir, her zorluğun üstesinden gelir. Bugün sahadaki mücadeleye omuz vermek, yarının zaferlerini hazırlamaktır. Unutmayalım: Bu takım sadece bir grup oyuncu değil, bizim çocuklarımız, bizim gururumuzdur. O yüzden el ele verelim, tribünde, sokakta, her yerde onların yanında olalım. Yerel Kulüpler, Ulusal Değer Türkiye’nin dört bir yanında spor kulüpleri, bulundukları şehirlerin kültürel ve sosyal kimliğini yansıtır. Yerel kulüplerin güçlenmesi, yalnızca sportif başarı değil; aynı zamanda toplumsal dayanışma ve gençlerin geleceği açısından da önemlidir. Bugün pek çok kulüp, ekonomik zorluklara rağmen büyük bir özveriyle ayakta durmaya çalışıyor. Yönetimlerin çabası, teknik ekibin emeği ve sporcuların azmi, ancak şehir halkının desteğiyle anlam kazanır. Kulüplerin ayakta kalması, aynı zamanda sporun tabana yayılması ve genç yeteneklerin keşfedilmesi demektir. Dolayısıyla bir kulübü desteklemek, yalnızca bir maça bilet almak ya da bir formaya sahip çıkmak değil; geleceğe, spora ve gençliğe yatırım yapmaktır. Bugünlerde şehrimizin kulübü büyük bir gayret içinde. Yönetiminden teknik ekibine, sporcularından gönüllü emek veren taraftarına kadar herkes, daha güçlü bir gelecek için çalışıyor. Ancak unutmamak gerekir ki hiçbir başarı yalnızca sahada kazanılmaz. Tribünlerdeki destek, esnaftan gelen katkı, yerel yöneticilerin ilgisi ve halkın sahiplenmesi olmadan bu mücadele eksik kalır. Moral motivize gerekli Bir spor kulübüne destek olmak sadece para vermek değildir. Maça gidip takımın yanında durmak, moral vermek, altyapıdan çıkan gençleri teşvik etmek de aynı derecede kıymetlidir. Her birimizin yapabileceği küçük katkılar, büyük bir bütüne dönüşür. Şunu açıkça söylemek gerekir: Bir kulüp, aynı zamanda şehrin tanıtım yüzüdür. Sahada atılan her gol, bu şehri biraz daha görünür kılar. Her başarı, yatırımcıların, turistlerin, sporseverlerin ilgisini artırır. Yani kulübe sahip çıkmak, aslında şehrimize sahip çıkmaktır. Bugün destek olursak, yarın kupayı kaldıran o gençler bizden selamla söz edecek. Yarın yeni nesiller, “bu şehir arkamızdaydı” diyerek büyüyecek. Bu nedenle çağrım hemşerilerimize: Gelin, kulübümüze sahip çıkalım. Çünkü takım bizim, şehir bizim, gurur bizim.