Sn Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Millet Bahçesi” söylemiyle kent içerisinde kalan stadyumları yeşil alan olarak kalmasını sağlayarak doğaya bir katkı sağladı. Had da bir çağrısında da müteahhitlere seslenerek 10 katlı binaların yapılmaması konusunda uyarılarda bulunmuştu. Türkiye’de Birçok belediye ve meclis üyeleri başkanları Sn Cumhurbaşkanının çağrısına uyarak millet bahçesi yapılmasını kabul etti. Bu belediye başkanlarını ve meclis üyelerini tek tek kutluyorum. Çünkü bu önemli bir karardır. Doğa adına bir saygıdır. Bu kararlar doğanın, ağaçların, yeşil alanların kalması o şehrin akciğerleridir. Bizde ise yıllardan bu yana önüne geçilemeyen bir biçimde tahrip edilmiş. Seydişehir önceki yıllarda da imar yönünden dikkat edilmemiş. Peki, şimdi yeşile bir hasret gibi ne yapıyoruz. Yol kenarlarındaki çimenlikler ya da süslemeler, meydanlara konulan devasa beton saksıların içine dikilmiş kuş kadar fidanlarla yeşillik havası vermeye çalışıyoruz. Nelere kalıyoruz. Geçenlerde birkaç arkadaşımla, bağ arasına dolandık oradan da ılıcaya çıktık. Bahçelere doğru yeşillik ve doğa özlemimizi gidermek için gidiyorduk. Daracık yoldan yemyeşil ağaçların bizi selamlarcasına duruşuna bakarak gidiyorduk ki, hey hat beton almış başını gidiyor. Arkadaşlarla bir anda hepimizin asabı bozuldu. İlçede nereye baksanız her yer inşaat, şehrin görüntüsü kocaman bir beton yığını haline geldi. İnşaatlar yapılıyorken, güzelim ağaçlar kesilip atılıyor. Bana göre doğa katledilerek yapılan bu beton yığınları tam bir utanç abidesi. Şehirlerin betonlaşmasına, ilçenin en güzel alanlarından biri olan eski garajın yerine koca koca binaların yapılması hataydı. Tepkilere rağmen korunamadı. Komek inşaatı da oraya yapılması uygun değildi. Ama biz yine de övünenlerin övenlerin aksine sorumlu gazetecilik örneği vererek yazılarımızla karşı koyarak eleştirdik. Yıllardan bu yana hep böyle gelmiş. Kentleşme sonucu ortaya çıkan binalar ve bunlara bağlı altyapılar, iyi planlanmadığı için betonlaşma oranını artmış. Yeşil alanları ise azalmış. Bu durumda hem insan yaşamında önemli bir yeri olan doğayla etkileşim giderek azalıyor. Bitki ve hayvan türleri azalıyor. İnsanların temel görevi bu gidişlere “Dur” demektir. Yeşil bir Seydişehir için atılan her adım çok önemlidir. Halkın sesine kulak tıkayanlar ise bu şehirde daha çok konuşulacak tıpkı diğerleri gibi…