whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Kalem olup yazmak!

Ben fotoğraf makinesiyle daha çocukken tanıştım. Rus malı üstten bakmalı Jüpiter marka fotoğraf makinemi yanımdan hiç ayırmadım. O makineyi bindiğim bisikletimle değişmiştim benim için çok önemliydi. Daha küçükken bir fotoğraf makinesine kavuşmak isterdim. En yakınlarımdan tüm insanların en güzel anlarına tanık olmak, bu anıların güzelliğini yıllar geçmesine rağmen insanların o fotoğrafın çekildiği gündeki mutluluklarını hissettirmek bana mutluluk veriyordu. Bir fotoğraf makinesi olmakla beraber İnanılmaz yerler görürsün, gezersin ve onları hiçbir zaman unutmazsın. Her zaman hafızandadır bu yerler ve oradaki insanlar. O güzel çevreyi hiç unutmazsın ve insanların da unutmasına asla izin vermezsin. Fotoğraf makineli çocukluğum en güzel yıllarımın geçtiği zamanlardır. Sonra gazetecilik yıllarımdan makinelerin en güzellerini kullandım. Ve halende kullanıyorum. Benim için yazmak da bir fotoğraf makinesi kadar kıymetlidir. Şimdilerde bir kalem olmanın zevkini hiçbir şey veremez bana. Bir kalem olmak çok güzeldir. İnsanların yaşamlarını yazmak çok güzel bir duygudur. Çevrendeki olayları kaleme alıyorsun had da onları haber yapıyorsun. Beraber gülüyorsun, bazen de beraber üzülüyorsun. Bir kalem olmanın güzelliğini hiçbir varlık sağlayamaz. Kitapları da çocukluk yıllarımda okumaya başladım. Had da birkaç siyasi kitaptan mahkemede yargılanırken hâkim sordu bunların suç olduğunu bilmiyor musun? Diye bağırmıştı. Ben de okumayı severim okuyorum dediğimde sen derslerini okuyacaksın bunları değil diye söz söylemişti. İnanıyorum ki bir kitap olmak, dünyayı daha iyi bir şekilde görmemizi sağlayacaktır. Çünkü bir kitap olsaydık pek çok insanın bakış açısını içimizde barındırarak, onları anlayarak çok daha farklı fikirlere sahip olabilirdik. Farklı fikirlere saygı göstermeyi de öğrenirdik bu şekilde. Güzel sohbetler yapabilirdik. Şimdi eskisi gibi okuyamıyorum Geçmiş yıllarda evimden yasak diye çuvalla götürdükleri kitaplarımı hatırlıyorum. Benim okuma şevkimi çok kırmıştı. Bilirkişi raporundan sonra kitaplarımı almaya gittim vermediler. Sonra öğrendim ki hepsini yakmışlardı. Neden kim bilir neyin korkusuydu bilmiyorum. Şimdi çiçekleri seviyorum. Kırda bayırda bağda bahçede bol bol fotoğraf makinemle çekiyorum. Bir sevgilinin güzel kalbini fetheden bir gülü çekmek, Atatürk’ün en sevdiği çiçek olan karanfile dokunmak onunla çekilmek. Çok güzeldir bir çiçek olmak. Onlarla yan yana durmak. Bu yazıyı her gün Tv de öfkelenip sağa sola saldıran liderlere ilişkin yazdım. Siz de fotoğraf çekin, okuyun. Tıpkı Atatürk gibi, Kıbrıs cumhurbaşkanı Rauf Denktaş gibi olun. Eminim ki çok rahatlayacaksınız. Herkesi kucaklayıp seveceksiniz. Sevgilerimle.
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2021 - Perşembe

Kalem olup yazmak!

Ben fotoğraf makinesiyle daha çocukken tanıştım. Rus malı üstten bakmalı Jüpiter marka fotoğraf makinemi yanımdan hiç ayırmadım. O makineyi bindiğim bisikletimle değişmiştim benim için çok önemliydi. Daha küçükken bir fotoğraf makinesine kavuşmak isterdim.

En yakınlarımdan tüm insanların en güzel anlarına tanık olmak, bu anıların güzelliğini yıllar geçmesine rağmen insanların o fotoğrafın çekildiği gündeki mutluluklarını hissettirmek bana mutluluk veriyordu.

Bir fotoğraf makinesi olmakla beraber İnanılmaz yerler görürsün, gezersin ve onları hiçbir zaman unutmazsın. Her zaman hafızandadır bu yerler ve oradaki insanlar. O güzel çevreyi hiç unutmazsın ve insanların da unutmasına asla izin vermezsin.

Fotoğraf makineli çocukluğum en güzel yıllarımın geçtiği zamanlardır.

Sonra gazetecilik yıllarımdan makinelerin en güzellerini kullandım. Ve halende kullanıyorum.

Benim için yazmak da bir fotoğraf makinesi kadar kıymetlidir. Şimdilerde bir kalem olmanın zevkini hiçbir şey veremez bana. Bir kalem olmak çok güzeldir. İnsanların yaşamlarını yazmak çok güzel bir duygudur.

Çevrendeki olayları kaleme alıyorsun had da onları haber yapıyorsun. Beraber gülüyorsun, bazen de beraber üzülüyorsun. Bir kalem olmanın güzelliğini hiçbir varlık sağlayamaz.

Kitapları da çocukluk yıllarımda okumaya başladım. Had da birkaç siyasi kitaptan mahkemede yargılanırken hâkim sordu bunların suç olduğunu bilmiyor musun? Diye bağırmıştı. Ben de okumayı severim okuyorum dediğimde sen derslerini okuyacaksın bunları değil diye söz söylemişti.

İnanıyorum ki bir kitap olmak, dünyayı daha iyi bir şekilde görmemizi sağlayacaktır. Çünkü bir kitap olsaydık pek çok insanın bakış açısını içimizde barındırarak, onları anlayarak çok daha farklı fikirlere sahip olabilirdik. Farklı fikirlere saygı göstermeyi de öğrenirdik bu şekilde. Güzel sohbetler yapabilirdik.

Şimdi eskisi gibi okuyamıyorum Geçmiş yıllarda evimden yasak diye çuvalla götürdükleri kitaplarımı hatırlıyorum. Benim okuma şevkimi çok kırmıştı. Bilirkişi raporundan sonra kitaplarımı almaya gittim vermediler. Sonra öğrendim ki hepsini yakmışlardı. Neden kim bilir neyin korkusuydu bilmiyorum.

Şimdi çiçekleri seviyorum. Kırda bayırda bağda bahçede bol bol fotoğraf makinemle çekiyorum. Bir sevgilinin güzel kalbini fetheden bir gülü çekmek, Atatürk’ün en sevdiği çiçek olan karanfile dokunmak onunla çekilmek.

Çok güzeldir bir çiçek olmak. Onlarla yan yana durmak.

Bu yazıyı her gün Tv de öfkelenip sağa sola saldıran liderlere ilişkin yazdım.

Siz de fotoğraf çekin, okuyun. Tıpkı Atatürk gibi, Kıbrıs cumhurbaşkanı Rauf Denktaş gibi olun. Eminim ki çok rahatlayacaksınız. Herkesi kucaklayıp seveceksiniz. Sevgilerimle.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.