2020 yılını geride bıraktık. Şu 2021 yılına girdiğimiz ilk günlerde içimde hala bir sıkıntı var. Acaba ne olacak diye.. Bu birazda ülkeyi yönetenlerin elinde..
Ufak bir hikâyeden alıntı;
Ev sahibi önce şöyle bir kapıdan uzayıp giden yola, sonra da konukları olan baba ile oğula bakıp iç çekerek demiş k: “Hûn ê inşallah biçin ser zîyareta nebi. Bi îznê xwedê hatin û çûndîn û vegerina we nebî ha!”(Diliyorum ki siz ermiş zatın ziyaretine gidesiniz. Ama Allahtan dilerim ki buraya ne bir daha gelişiniz ne de tekrar geri dönüşünüz olmasın)...
Şimdi 2021’e girmişken geri dönüp de 2020’ye bakıp ne desek diye düşünürken! Bunca yıllık ömrümde çok seneler devirdik Ama buncasını, bu boyutta ve bunca zor yaşamadık.
Tabii adıyla sanıyla müsemma bu noktayı koyduğumuz boyu devrileside yılı yaşadık mı sahiden diyebilecek, sorabileceksek eğer!
Her yönüyle, ama her yönüyle zulümdü, eziyetti, acıydı, ölümdü, yokluktu, perişanlıktı iki bin yirmi yılı. Daha kötüsü olur mu? Olur belki! Aman olmasın diyerek. İki bin yirmi, “gidişin ola dönüşün olmaya”yı içimden gelerek dileyeyim de içimde ukde kalmasın.
2021 için ise dilek dilesem mi diye içimden geçirsem de ufka bakıyorum ve bende pek karşılığını göremiyorum, son iki rakamının bende özel bir yeri olan 21’den gayrı!
Yaşarsak göreceğiz... Her şeye rağmen 2021 iyi olsun bari...