whatsapp
Pınar Kapıcı
Köşe Yazarı
Pınar Kapıcı
 

14 Mart tıp bayramı

Tıp, hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümüdür. Tıp fakültesi mezunları “Tıp Doktoru” ünvanını alırlar. Tıp, insanlığı hastalık bağlamında anlamaktır. İnsanoğlu var olduğu sürece, Tıp da var olacaktır. Tıp, insanoğlunun sağlık ve yaşam kalitesini yükseltmek için vardır ve var olmayı sürdürecektir. Hastalık, sağlık ve tıp iç içe olan kavramlardır. Yani sadece patolojik durumu tanımak veya teşhis etmek değil, bir kişinin hastalığının kendi çevresi, yapısı ve kişiliğinin bir ürünü olduğunun görülmesidir. Tıp, pozitif bilimdir. Tıp, kanıta dayalıdır. “Hastalıkları değil, hastaları tedavi eder. Tedaviyi de, rastgele değil, bilimsel araştırmalara ve kanıta dayalı, kabul edilmiş, güncel tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak yapar. Tıp, her bilim gibi, durağan değildir; sürekli gelişmekte, genişlemekte, ilerlemektedir. Doktorlarımız, insanların sağlıklarını korumaları için önlem alırlar ve onlara önerilerde bulunurlar, hastalıklara teşhis koyarak tedavi edilmesinde yardımcı olurlar, gerektiğinde tıbbi veya cerrahi müdahalede bulunarak hastaların hayatlarının eski haline getirilmesinde başrol oynarlar. Dilimizde sağlıkla ilgili birçok atasözümüz bulunmaktadır. ‘Güneş girmeyen eve doktor girer. ‘ , ‘Sağlık gibi dost, hastalık gibi düşman yoktur. ‘, ’ Her işin başı sağlıktır. ‘, ’Sağlıktan büyük zenginlik yoktur.’, ’İyi olacak hastanın hekim ayağına gelir.’ gibi birçok atasözümüz, ülkemizde sağlığa verilen önemi göstermektedir. Tıp camiası, hastanelerde 24 saat nöbet usulü çalışmaktadır. Hastane kapısından içeri girdiğiniz anda başka bir dünyaya geçiş yapmış gibi oluyorsunuz. İçeride bir çok hastalık yaşayan insanlarla empati kurarak, onların dertlerine ortak oluyorsunuz. Hastaların ağrılarını ve hastalıkla ilgili yaşadıkları sıkıntıları gidermeye çalışmak hem Hipokrat yemininin gereği olarak, hem de hastalarla kurulan empatik ilişkinin sonucu olarak Tıp camiasının sorumluluğundadır. Ülkemizdeki hekim-hasta ilişkilerine baktığımızda, hasta ve hekim arasındaki ilişkide değişimin ortaya çıkmasına neden olan pek çok etken bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları sağlık ve hastalık kavramlarının geçirdiği değişim, hekim kimliğindeki farklılaşmalar, bireyin “sağlık hakkı” kavramı üzerindeki yeni belirlemeler ve değerlendirmeler ile tıbbın giderek çok yoğun bir teknoloji kullanan disiplin haline gelmesidir. Tüm bu etkenlerin “hasta” ve “hekim” kimliklerinde önemli birer belirleyici öğe olduğu kabul edilmektedir. Tıp camiasına hak ettikleri değerin ve saygının verildiği bir Türkiye diler, Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım. KAYNAK: https://www.sinemezgigulmez.com/tip-nedir-1 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421529
Ekleme Tarihi: 14 Mart 2024 - Perşembe

14 Mart tıp bayramı

Tıp, hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümüdür. Tıp fakültesi mezunları “Tıp Doktoru” ünvanını alırlar. Tıp, insanlığı hastalık bağlamında anlamaktır. İnsanoğlu var olduğu sürece, Tıp da var olacaktır. Tıp, insanoğlunun sağlık ve yaşam kalitesini yükseltmek için vardır ve var olmayı sürdürecektir. Hastalık, sağlık ve tıp iç içe olan kavramlardır. Yani sadece patolojik durumu tanımak veya teşhis etmek değil, bir kişinin hastalığının kendi çevresi, yapısı ve kişiliğinin bir ürünü olduğunun görülmesidir. Tıp, pozitif bilimdir. Tıp, kanıta dayalıdır. “Hastalıkları değil, hastaları tedavi eder. Tedaviyi de, rastgele değil, bilimsel araştırmalara ve kanıta dayalı, kabul edilmiş, güncel tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak yapar. Tıp, her bilim gibi, durağan değildir; sürekli gelişmekte, genişlemekte, ilerlemektedir. Doktorlarımız, insanların sağlıklarını korumaları için önlem alırlar ve onlara önerilerde bulunurlar, hastalıklara teşhis koyarak tedavi edilmesinde yardımcı olurlar, gerektiğinde tıbbi veya cerrahi müdahalede bulunarak hastaların hayatlarının eski haline getirilmesinde başrol oynarlar. Dilimizde sağlıkla ilgili birçok atasözümüz bulunmaktadır. ‘Güneş girmeyen eve doktor girer. ‘ , ‘Sağlık gibi dost, hastalık gibi düşman yoktur. ‘, ’ Her işin başı sağlıktır. ‘, ’Sağlıktan büyük zenginlik yoktur.’, ’İyi olacak hastanın hekim ayağına gelir.’ gibi birçok atasözümüz, ülkemizde sağlığa verilen önemi göstermektedir. Tıp camiası, hastanelerde 24 saat nöbet usulü çalışmaktadır. Hastane kapısından içeri girdiğiniz anda başka bir dünyaya geçiş yapmış gibi oluyorsunuz. İçeride bir çok hastalık yaşayan insanlarla empati kurarak, onların dertlerine ortak oluyorsunuz. Hastaların ağrılarını ve hastalıkla ilgili yaşadıkları sıkıntıları gidermeye çalışmak hem Hipokrat yemininin gereği olarak, hem de hastalarla kurulan empatik ilişkinin sonucu olarak Tıp camiasının sorumluluğundadır. Ülkemizdeki hekim-hasta ilişkilerine baktığımızda, hasta ve hekim arasındaki ilişkide değişimin ortaya çıkmasına neden olan pek çok etken bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları sağlık ve hastalık kavramlarının geçirdiği değişim, hekim kimliğindeki farklılaşmalar, bireyin “sağlık hakkı” kavramı üzerindeki yeni belirlemeler ve değerlendirmeler ile tıbbın giderek çok yoğun bir teknoloji kullanan disiplin haline gelmesidir. Tüm bu etkenlerin “hasta” ve “hekim” kimliklerinde önemli birer belirleyici öğe olduğu kabul edilmektedir. Tıp camiasına hak ettikleri değerin ve saygının verildiği bir Türkiye diler, Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım.

KAYNAK: https://www.sinemezgigulmez.com/tip-nedir-1 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421529

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.