Bizim kuşağın ilkokul yıllarında, Kurtuluş Savaşımızın ve hemen ardından kurulan genç cumhuriyetin kuruluş anıları henüz tazeliğini koruyordu. Kurtuluş Savaşı gazileri ile cumhuriyetin kuruluşunda görev almış, Büyük Atatürk’ün yakınında bulunmuş kişiler, radyo ve gazetelerde yer alır, anma törenlerine katılarak katkıda bulunurdu. Ayrıca uzman kişiler ve cumhuriyet öğretmenleri; Kurtuluş ve Kuruluş’u, millet egemenliğini, devrimleri ve sonuçlarını, politikadan ekonomiye tüm sorunlarımızı yazarak ve konuşarak halka anlatır, böylece aydınlanmanın kutsal ışığı, büyük bir heyecanla toplumun üzerine yayılırdı.
Cumhuriyet’in aydınlanma ışığı yurdun her köşesine yayılmaya başlayınca, Türk insanı da düşünmeye başlamıştı. Okullarda dile gelen şiirlerde “Kılıçlar girdi kına/ Kalemler çıktı kından/ Müjdeler bekliyorduk/ Bu ikinci akından...” sesleri yükseliyordu. Türkiye’de eğitim ve öğretim bu ışığın aydınlığında sürdürülüyordu. Yeri geldiği için ilkokulda yaşadığımız örnek bir anıdan söz etmek istiyorum: 1955 – 56 Öğretim Yılı idi. İlkokulda hafta tatili başlayacağı için cumartesi günü öğleyin istiklal marşını okumak üzere sıraya girmiştik. Marşı okuduğumuz sırada simsiyah bir arı üstümüzde uçmaya başladı. Arı, Süleyman Koyuncu’nun yüzüne konmuş ve süleyman hiç bozuntuya vermeden marş söylemeyi sürdürürken yüzünde gezindikten sonra uçup gitmiş. Bunu öğretmenimiz keramettin Coşkun izlemiş. İstiklal Marşı bitince Süleyman’ı yanına çağırdı. Ona övücü sözler söyledi ve aramızda arı uçuyorken istiklal Marşı’na saygımız gereği hiç aldırmadan “hazır ol”da marş söylemeyi sürdüğümüz için bütün öğrencileri tebrik etmişti.
Cumhuriyet nesillerinin özverili çalışmaları sonucu 1928 yılında Latin temelinden alınma yeni Türk harflerinin kabulü öncesinde okur – yazar oranı Türkiye genelinde yüzde 8,16 iken bu oran, 1950 yılında yüzde 32,4 ‘e yükselmiştir. Okuma yazma oranı kadınlarda 19,4 olurken erkeklerde yüzde 45, 3’ü buluyordu. 1960 yılına gelindiğinde Türkiye’de yaşayan 27 Milyon 766 bin nüfusun 11 Milyonu okuyup yazabiliyordu. İlköğretim çağındaki 3 milyon 519 bin 144 çocuktan 2 milyon 547 bin 927 çocuk, ilköğretimden yararlanabilmekte idi. Günümüzde Türkiye nüfusunun okuryazarlık oranı yüzde doksan beşi geçiyor olsa da ne yazık ki, nitelik sorununu yenebilmiş değiliz. Cumhuriyet’in 102. Yılı’nda, eğitim sorunumuz da önemini korumaktadır.
29 Ekimlerde tüm sorunlarını yenmiş, dünyada yıldız gibi parlayan Aydınlık Türkiye umutlarıyla, Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Dipçe:
1 – Yusuf Ziya Ortaç , “Lozandan Bugüne’’
2- Mustafa Bademci, İlk Ders.

