Hayat bir film değil. 2050 diye korkuttukları film senaryolarının altyapısını 2025'te attılar. İklim bahanesiyle gelen yasa, özgürlükleri, yaşam tarzlarını, hatta nefesi kısıtlıyor. Türkiye yanıyor. Ağaçlar düşüyor, hayvanlar kaçıyor, insanlar susuyor. Susturuluyor. Şimdi sen hâlâ bunun tesadüf olduğunu mu sanıyorsun? Yangınlar tesadüf değil! Zemin hazırlanıyor. Şimdi 'iklim Kanunu' geldi. Görüntüde doğayı koruyor, Gerçekte bizim hayatımıza hükmediyor. Yarın sana diyecekler ki: Bu bölge koruma altında, taşın. Bu evin karbon izi yüksek, yık. Bu kadar et tükettin, artık alamazsın. Bu kadar seyahat ettin, yeter. Yani, önce ormanları yaktılar. Sonra da senin yaşam hakkını 'iklim' bahanesiyle yasaya bağladılar. Bu bir çevre yasası değil, Bu bir sessiz teslimiyet planıdır! Ben bu yangın düzenine hayır diyorum. İklim Kanununa HAYIR! Uyan ve uyandır Türkiye, sen yanarken onlar plan yapıyor. Alt tarafı Sessiz kalmayacaksın! Kadına el kaldırmayacaksın! Hayvanları öldürmeyeceksin! Çocukları koruyacaksın! Ormanları yakmayacaksın! Kalp kırmayacaksın! Efendi gibi yaşayıp, İnsan gibi öleceksin! İnsan olmak bu kadar basitken sen insan kalabilecek misin?