whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Kontrollü gebelik sağlıklı gelecek

Doğum kontrolü demek, bir çiftin istediği aralıkta , bakabileceği kadar “çocuk sahibi” olması demektir. Doğum kontrolü sanki nüfusun azalması yönünde kullanılan bir yöntemmiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılması manidardır. Önemli olan, bir toplumdaki çiftin bakabileceği kadar (yani kendi sosyal ve ekonomik özelliğine göre) “çocuk sahibi” olmak hakkıdır.  “Çocuk Sahibi” kelimelerini özellikle tırnak içinde kullanıyorum çünkü sahiplik sanki  her türlü kullanım hakkını içeren garip bir kavramdır ki bundan irrite oluyorum. Bir zamanlar ve belki halen  hastalara (özellikle kadınlar için ) “sahibin kimse o gelip imza atsın” gibi  bir yaklaşımdan irrite olduğum gibi. Çocuklar  bir toplumun geleceğidirler. Türkiye’de her  beş gebelikten biri istenmeyen gebeliktir ne yazık ki! İstenmeyen bebekler olarak hayata merhaba demektedirler. Türkiye'de doğum kontrol yöntemleri geleneksel yöntemler ve modern yöntem diye ikiye ayrılmaktadır. En çok kullanılan Modern yöntemler, doğum kontrol hapları, deri altı implantları, hormonlu veya hormonsuz spiral yani rahim içi araç ve kondom olarak sıralanabilmektedir.  Yapılan bir ankete göre, her 10 kişiden 3’ü doğum kontrolü konusunda efsanelere ve doğru bilinen yanlışlara inanıyor. Her 10 kişiden 3’ü doğum kontrolü konusunda bilgi sahibi olmadığını, 5’i orta seviyede bilgi sahibi olduğunu ve yaklaşık 2’si de yeterli ölçüde bilgili olduğu ortaya çıktı.  %30 erkek, %70 kadın olmak üzere toplam 23.427 kişinin katıldığı online anketin 19-80 arasında değişen katılımcı profilinin yaş ortalaması 27 olarak hesaplandı. En yüksek katılım İstanbul’dan gelirken ardından Ankara, İzmir, Adana ve Antalya gibi büyük şehirler takip etti. Büyük şehirleri takip eden illerin başsında ise Bursa, Kocaeli, Afyon, Amasya ve Balıkesir geldi Ankette katılımcılara yöneltilen “Kullanacak olsanız, aşağıdaki doğum kontrol yöntemlerinden hangisini tercih ederdiniz?” sorusuna verilen cevaplar, bu istatistikleri doğrular nitelikte: Prezervatif (%30.25), Doğum Kontrol Hapları (%28.40), Spiral (%15.55), Geri Çekilme (%13.40), Sterilizasyon (%5.42), Diğer (%4.52), Takvim Yöntemi (%2.46). Türkiye nüfusunun bazı Avrupa ülkelerindeki sıfır nüfus artışı gibi bir sorunu hiç olmamıştır.  Mevcut artış hızı ile Türkiye nüfusunun 2050 yılında 95 milyon olacağı öngörülmektedir. Türkiye verilerine göre yöntemlerin dağılımına bakıldığında, evli kadınlarda geri çekme yönteminin 1983 yılından beri %25-26 oranıyla en sık kullanılan yöntem olduğu görülüyor. Aslında bu bir korunma yöntemi değildir çünkü bunu uygulayan dört kadından birisi gebe kalıp kürtaj olmak zorunda kalır. Ki yasal olsun ya da olmasın Türkiye ‘de  350 bin civarında  kürtaj yapıldığı tahmin edilmektedir. Ankete katılan 10 kişiden 6’sı doğum kontrol haplarının kilo aldırdığına inandığını söylese de  bilimsel veriler bunun şehir efsanesi olduğunu ve doğum kontrol haplarının kilo aldırmadığı kanıtlıyor. Doğum kontrol haplarının az bilinen diğer faydaları arasında sivilceleri ve tüylenmeyi azaltması, adet öncesi gerginliği tedavi etmesi ve adet ağrılarını azaltması yer alıyor. Katılımcıların %15’i cinsel ilişkiden sonra hemen banyo yapıldığında gebeliğin engellendiğini zannediyor, oysa bu da bir şehir efsanesi ve banyo yapmak gebeliği önlemiyor. Sıkça merak edilen bir diğer konu ise yeni doğum yapmış annelerin emzirme döneminde gebe kalıp kalamayacağı yönünde. Emzirme dönemindeki kadınlar da gebe kalma riski taşıyor ve anket, toplumun büyük kısmının bu konuda doğru bilgiye sahip olmadığını kanıtlıyor.   Ülkemizde çoğunlukla tercih edilen geri çekilme yöntemini kullanan kadınların 4’te 1’i ilk yılda gebe kalırken, ankete katılan katılımcılarının yüzde 80’inden fazlası bundan haberdar olduğu söylüyor. Ankete katılan 10 kişiden 4’ünden fazlası modern doğum kontrol yöntemleri arasında bulunan spiralin cinsel ilişki sırasında hissedildiği efsanesine inanıyor. Doğum kontrol haplarıyla sıkça karıştırılan ertesi gün haplarının ise bir alternatif korunma yöntemi olarak düzenli kullanılabileceğini düşünenlerin oranı %39’larda seyrediyor. Oysa ertesi gün hapları sadece acil durumlarda kullanılabilir, düzenli olarak kullanılması son derece sakıncalıdır. Korunma yöntemlerinin kadınlar tarafından kullanılması, kendi öz sağlıkları için zorunluluktur. Erkekler hiçbir yönteme yanaşmıyor olsa bile lütfen. Her bir gebelik, ister istemli olarak sonlandırılsın, ister düşük ya da doğumla sonlansın kadın sağlığı için bir çok  sağlık riskleri taşır. Her iki doğumumda da bizzat yaşamış, ölümden etkin ve de yetkin  ekipler sayesinde  geri dönmüş  biri olarak ta söylüyorum bunu. Gebeler, gebe olmayan kadınlara göre önemli ölçüde kanama, enfeksiyon ve damar tıkanması, hayati bir organa pıhtı atma ve sonuç olarak ölüm riski taşır. Bu nedenle kadın sağlığı için her gebelik risk taşır. Dünya da her yıl 289,000 anne ölümünün gerçekleştiği tahmin edilmektedir. (DSÖ,2014) Ve bu ölümlerin sadece % 1’i gelişmiş ülkelerde, % 95’i Afrika ve Asya ülkelerinde meydana gelmektedir. Özetle ; Doğum kontrolü, geçici veya kalıcı olarak gebeliği engellemek ya da gebe kalma olasılığını azaltmak amacıyla çeşitli yöntemlerin, araç-gereçlerin ya da ilaçların kullanılmasıdır. Bu yöntemlerden aile planlaması amacıyla hem kadın hem de erkek faydalanabilir. kürtaj  gebeliğe son vermeyi amaçlarken doğum kontrolü gebeliği önlemeyi hedef alır. Doğum kontrol yöntemleri, gebeliği önlemeyi amaçlar ancak bunun için kullanılan yöntemler bazılarınca çocuk düşürme yöntemi olarak eleştirilmektedir. Doğum kontrolü birçok kültürde ve din açısından siyasi ve etik tartışmalara neden olmaktadır. Bu muhalefet farklı şekillerde kendini gösterir. Bazı çevreler cinsellikten kaçınma dışında tüm yöntemlere karşı çıkar. Bazıları "doğal olmayan" yöntemler diye niteledikleri prezervatif, doğum kontrol hapı gibi teknikleri eleştirir sadece doğal yollardan korunma tekniklerini (geri çekme, takvim) kabul eder. Oysa, gebelikten modern yöntemler ile korunmak, cinsel yaşamdan zevk almayı da sağlıyor. Anket sonuçları efsanemigercekmi.com’dan derlenmiştir.
Ekleme Tarihi: 01 Haziran 2016 - Çarşamba

Kontrollü gebelik sağlıklı gelecek

Doğum kontrolü demek, bir çiftin istediği aralıkta , bakabileceği kadar “çocuk sahibi” olması demektir. Doğum kontrolü sanki nüfusun azalması yönünde kullanılan bir yöntemmiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılması manidardır. Önemli olan, bir toplumdaki çiftin bakabileceği kadar (yani kendi sosyal ve ekonomik özelliğine göre) “çocuk sahibi” olmak hakkıdır. 

“Çocuk Sahibi” kelimelerini özellikle tırnak içinde kullanıyorum çünkü sahiplik sanki  her türlü kullanım hakkını içeren garip bir kavramdır ki bundan irrite oluyorum. Bir zamanlar ve belki halen  hastalara (özellikle kadınlar için ) “sahibin kimse o gelip imza atsın” gibi  bir yaklaşımdan irrite olduğum gibi.

Çocuklar  bir toplumun geleceğidirler.

Türkiye’de her  beş gebelikten biri istenmeyen gebeliktir ne yazık ki!

İstenmeyen bebekler olarak hayata merhaba demektedirler.

Türkiye'de doğum kontrol yöntemleri geleneksel yöntemler ve modern yöntem diye ikiye ayrılmaktadır. En çok kullanılan Modern yöntemler, doğum kontrol hapları, deri altı implantları, hormonlu veya hormonsuz spiral yani rahim içi araç ve kondom olarak sıralanabilmektedir. 

Yapılan bir ankete göre, her 10 kişiden 3’ü doğum kontrolü konusunda efsanelere ve doğru bilinen yanlışlara inanıyor.

Her 10 kişiden 3’ü doğum kontrolü konusunda bilgi sahibi olmadığını, 5’i orta seviyede bilgi sahibi olduğunu ve yaklaşık 2’si de yeterli ölçüde bilgili olduğu ortaya çıktı. 

%30 erkek, %70 kadın olmak üzere toplam 23.427 kişinin katıldığı online anketin 19-80 arasında değişen katılımcı profilinin yaş ortalaması 27 olarak hesaplandı.

En yüksek katılım İstanbul’dan gelirken ardından Ankara, İzmir, Adana ve Antalya gibi büyük şehirler takip etti. Büyük şehirleri takip eden illerin başsında ise Bursa, Kocaeli, Afyon, Amasya ve Balıkesir geldi
Ankette katılımcılara yöneltilen “Kullanacak olsanız, aşağıdaki doğum kontrol yöntemlerinden hangisini tercih ederdiniz?” sorusuna verilen cevaplar, bu istatistikleri doğrular nitelikte: Prezervatif (%30.25), Doğum Kontrol Hapları (%28.40), Spiral (%15.55), Geri Çekilme (%13.40), Sterilizasyon (%5.42), Diğer (%4.52), Takvim Yöntemi (%2.46).
Türkiye nüfusunun bazı Avrupa ülkelerindeki sıfır nüfus artışı gibi bir sorunu hiç olmamıştır.  Mevcut artış hızı ile Türkiye nüfusunun 2050 yılında 95 milyon olacağı öngörülmektedir. Türkiye verilerine göre yöntemlerin dağılımına bakıldığında, evli kadınlarda geri çekme yönteminin 1983 yılından beri %25-26 oranıyla en sık kullanılan yöntem olduğu görülüyor. Aslında bu bir korunma yöntemi değildir çünkü bunu uygulayan dört kadından birisi gebe kalıp kürtaj olmak zorunda kalır.

Ki yasal olsun ya da olmasın Türkiye ‘de  350 bin civarında  kürtaj yapıldığı tahmin edilmektedir.

Ankete katılan 10 kişiden 6’sı doğum kontrol haplarının kilo aldırdığına inandığını söylese de  bilimsel veriler bunun şehir efsanesi olduğunu ve doğum kontrol haplarının kilo aldırmadığı kanıtlıyor. Doğum kontrol haplarının az bilinen diğer faydaları arasında sivilceleri ve tüylenmeyi azaltması, adet öncesi gerginliği tedavi etmesi ve adet ağrılarını azaltması yer alıyor.

Katılımcıların %15’i cinsel ilişkiden sonra hemen banyo yapıldığında gebeliğin engellendiğini zannediyor, oysa bu da bir şehir efsanesi ve banyo yapmak gebeliği önlemiyor.

Sıkça merak edilen bir diğer konu ise yeni doğum yapmış annelerin emzirme döneminde gebe kalıp kalamayacağı yönünde. Emzirme dönemindeki kadınlar da gebe kalma riski taşıyor ve anket, toplumun büyük kısmının bu konuda doğru bilgiye sahip olmadığını kanıtlıyor.

 

Ülkemizde çoğunlukla tercih edilen geri çekilme yöntemini kullanan kadınların 4’te 1’i ilk yılda gebe kalırken, ankete katılan katılımcılarının yüzde 80’inden fazlası bundan haberdar olduğu söylüyor.

Ankete katılan 10 kişiden 4’ünden fazlası modern doğum kontrol yöntemleri arasında bulunan spiralin cinsel ilişki sırasında hissedildiği efsanesine inanıyor.

Doğum kontrol haplarıyla sıkça karıştırılan ertesi gün haplarının ise bir alternatif korunma yöntemi olarak düzenli kullanılabileceğini düşünenlerin oranı %39’larda seyrediyor. Oysa ertesi gün hapları sadece acil durumlarda kullanılabilir, düzenli olarak kullanılması son derece sakıncalıdır.

Korunma yöntemlerinin kadınlar tarafından kullanılması, kendi öz sağlıkları için zorunluluktur. Erkekler hiçbir yönteme yanaşmıyor olsa bile lütfen. Her bir gebelik, ister istemli olarak sonlandırılsın, ister düşük ya da doğumla sonlansın kadın sağlığı için bir çok  sağlık riskleri taşır.

Her iki doğumumda da bizzat yaşamış, ölümden etkin ve de yetkin  ekipler sayesinde  geri dönmüş  biri olarak ta söylüyorum bunu.

Gebeler, gebe olmayan kadınlara göre önemli ölçüde kanama, enfeksiyon ve damar tıkanması, hayati bir organa pıhtı atma ve sonuç olarak ölüm riski taşır. Bu nedenle kadın sağlığı için her gebelik risk taşır.

Dünya da her yıl 289,000 anne ölümünün gerçekleştiği tahmin edilmektedir. (DSÖ,2014)

Ve bu ölümlerin sadece % 1’i gelişmiş ülkelerde, % 95’i Afrika ve Asya ülkelerinde meydana gelmektedir.

Özetle ;

Doğum kontrolü, geçici veya kalıcı olarak gebeliği engellemek ya da gebe kalma olasılığını azaltmak amacıyla çeşitli yöntemlerin, araç-gereçlerin ya da ilaçların kullanılmasıdır.

Bu yöntemlerden aile planlaması amacıyla hem kadın hem de erkek faydalanabilir.

kürtaj  gebeliğe son vermeyi amaçlarken doğum kontrolü gebeliği önlemeyi hedef alır.

Doğum kontrol yöntemleri, gebeliği önlemeyi amaçlar ancak bunun için kullanılan yöntemler bazılarınca çocuk düşürme yöntemi olarak eleştirilmektedir.

Doğum kontrolü birçok kültürde ve din açısından siyasi ve etik tartışmalara neden olmaktadır.

Bu muhalefet farklı şekillerde kendini gösterir.

Bazı çevreler cinsellikten kaçınma dışında tüm yöntemlere karşı çıkar.

Bazıları "doğal olmayan" yöntemler diye niteledikleri prezervatif, doğum kontrol hapı gibi teknikleri eleştirir sadece doğal yollardan korunma tekniklerini (geri çekme, takvim) kabul eder.

Oysa, gebelikten modern yöntemler ile korunmak, cinsel yaşamdan zevk almayı da sağlıyor.

Anket sonuçları efsanemigercekmi.com’dan derlenmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.