whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Kışın hüznü

Bir hayatı bölüşebilirim umuduyla üfledim sonbahar kuşların kanatlarına. Dizlerimde eski bir ağrı, iki sıra kızılçam. Aşkmış meğer yazıyı bulduran ilk insana ve o ilk okun ucundaki acıyı kazıtan duvarlara. Hiç bir acı bölünmezdi oysa bölüşülmezdi ekmek gibi sofrada. Aç kapıyı kalbim, aç kapıyı ben geldim. Kış geliyor. Buğulu gözleriyle pencerelerin bekleyişini öldürebilir mi Bey Dağları'na salına salına yağan kar? Sanmam. Herkesin acısı kendi evinin bahçesine gömülmeliymiş sonra, kendi kapısına asılmalıymış kışı ve kendi bahçesinden giyinmeliymiş sabrını. Aşk'ta acı gibi kendi aşığının kalbinde söndürebilirmiş yangınını, bilmezdim. Hangi evin kapısına çalsak hüzünlü bir lodos eser şimdi, kalbimin odaları karayel. Gölgesinde nefeslendiğim dağ, aç kollarını iki yana, sar gövdenle sabrımı bu kışta biter. Bir gölge bölünürmüş meğer bölüşülürmüş bir zeytin çekirdeğinin sesi. Kış geliyor, Toprağın uğultusunu kesen o paslı bıçak. Kapalı Yoldan kalabalığın yalnızlığıyla yürüdüm sonra. Yalnızlığın kalabalığıyla indim Saat Kulesi'nden aşağıya, Kaleiçi'ne. Çoktular, yok gibi, çoktular. Sonra, Attalos'un askerlerinin göğsünde sakladıkları mektuplarını getirdim kalbinin kapına. Aç kalbinin kapısını, aç kapıyı ben geldim. Binlerce yıl, binlerce söz, binlerce sözcük, on binlerce nefes. Hadriyan Kapısı'nın güvercinlerinin ürkek seslerini de not düşerek altına, okudum her bir satırını hece hece. Olympos'un bütün tanrıları sustu sonra, ateş sustu. Ağladı bulut, ay sustu. Pencereler ağladı, perdeler sustu. Hangi mektubu açıp okusak özlemek kokar şimdi. Özlemek avuçlarımızda uyuya kalmış sevinci. Kış geliyor. Ellerimde Stratonike'in mektupları, Endymion'un 'son dilek hakkı', sonsuz uyku ve dolunayla aydınlanan gökyüzü Ve düşün üstünü örttüğümüz ölüm. Düş sustu. Sustu sonra içimdeki bütün kadınların sesi. Aç kapıyı kalbim, aç kapıyı ben geldim. Şiir sustu. Sus. Bu kışta bitecek.
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2023 - Cumartesi

Kışın hüznü

Bir hayatı bölüşebilirim umuduyla üfledim sonbahar kuşların kanatlarına.

Dizlerimde eski bir ağrı, iki sıra kızılçam.

Aşkmış meğer yazıyı bulduran ilk insana ve o ilk okun ucundaki acıyı kazıtan duvarlara.

Hiç bir acı bölünmezdi oysa bölüşülmezdi ekmek gibi sofrada.

Aç kapıyı kalbim, aç kapıyı ben geldim.

Kış geliyor.

Buğulu gözleriyle pencerelerin bekleyişini öldürebilir mi Bey Dağları'na salına salına yağan kar?

Sanmam.

Herkesin acısı kendi evinin bahçesine gömülmeliymiş sonra, kendi kapısına asılmalıymış kışı ve kendi bahçesinden giyinmeliymiş sabrını.

Aşk'ta acı gibi kendi aşığının kalbinde söndürebilirmiş yangınını, bilmezdim.

Hangi evin kapısına çalsak hüzünlü bir lodos eser şimdi, kalbimin odaları karayel.

Gölgesinde nefeslendiğim dağ, aç kollarını iki yana, sar gövdenle sabrımı bu kışta biter.

Bir gölge bölünürmüş meğer bölüşülürmüş bir zeytin çekirdeğinin sesi.

Kış geliyor,

Toprağın uğultusunu kesen o paslı bıçak.

Kapalı Yoldan kalabalığın yalnızlığıyla yürüdüm sonra.

Yalnızlığın kalabalığıyla indim Saat Kulesi'nden aşağıya, Kaleiçi'ne.

Çoktular, yok gibi, çoktular.

Sonra, Attalos'un askerlerinin göğsünde sakladıkları mektuplarını getirdim kalbinin kapına.

Aç kalbinin kapısını, aç kapıyı ben geldim.

Binlerce yıl, binlerce söz, binlerce sözcük, on binlerce nefes.

Hadriyan Kapısı'nın güvercinlerinin ürkek seslerini de not düşerek altına, okudum her bir satırını hece hece.

Olympos'un bütün tanrıları sustu sonra, ateş sustu.

Ağladı bulut, ay sustu.

Pencereler ağladı, perdeler sustu.

Hangi mektubu açıp okusak özlemek kokar şimdi.

Özlemek avuçlarımızda uyuya kalmış sevinci.

Kış geliyor.

Ellerimde Stratonike'in mektupları,

Endymion'un 'son dilek hakkı', sonsuz uyku ve dolunayla aydınlanan gökyüzü

Ve düşün üstünü örttüğümüz ölüm.

Düş sustu.

Sustu sonra içimdeki bütün kadınların sesi.

Aç kapıyı kalbim, aç kapıyı ben geldim.

Şiir sustu.

Sus.

Bu kışta bitecek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.