whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Hangi adalet !

Şarkılara , türkülere, eylemlere dökerek  bağırıp çağırdığımız dünya … Adil dünya ! Şimdi üzerinde yaşadığımız dünyanın adaletine kısaca  bir göz atalım : İngiliz yardım kuruluşu  Oxfam'ın verilerine göre dünyanın en zengin 62 milyarderin serveti  dünya nüfusunun en yoksul yüzde 50'lik kesiminin servetine denk geliyor. Yani  dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99'luk kesimin servetinin toplamına eşit. Belanızı mı istiyorsunuz ? Adaletli dünya ! Yasalarla eşit bir dünya  servette  eşitliği de getirir mi ? O  62 milyarder öyle çok çalışıyor , öyle çok çalışıyor ki bunca servete sahip olabiliyor da gözünü sevdiğimin dünyasında nefessiz saatlerce  çalışan, çalıştırılan  çocuklar  bir okula bile gidemiyorlar. Bu da o çocukların yada anne babaların  suçu değil mi ? Çünkü ya çalışmayı bilmiyorlar   ya da çocuklarına bakamıyorlar. Devam edelim.. Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonunun verilerine göre  dünyada yaşayan her 100 kişiden 11'i yani yaklaşık 800 milyon insan yetersiz beslenmeyle karşı karşıya . Ve bu insanların yüzde 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre de az gelişmiş ülkelerde yaşanan cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle kız çocukları ve kadınlar erkeklere göre daha fazla açlık çekiyor. Bazı ülkelerde kadınların ancak ailedeki herkes yemek yedikten sonra karınlarını doyurma hakkı bulunuyor. Ayrımcılık gebe kadınları da etkiliyor. Ve yine gelişmekte olan ülkelerde doğan her 6 bebekten 1'i bu yüzden yetersiz kiloyla hayata gözlerini açıyor.  Birleşmiş Milletler’in raporuna göre ise  her yıl yaklaşık 6 milyon çocuk, yani günde 16 bin 500 çocuk yetersiz beslenme veya açlık sebebiyle hayatını kaybediyor. Aynı rapora göre gelişmekte olan ülkelerde yaşayan her 4 çocuktan 1'i yetersiz kiloya sahip.  Yetersiz beslenme nedeniyle ölmeyen çocukların önemli bir kısmı da gelişim bozukluğu, vücut ve beyin gelişimleri  eksik maalesef. Tüberküloz, AİDS ve sıtma nedeniyle ölen insanların toplamından çok daha fazla insan açlık sebebiyle ölüyor dünyamızda. Öyle adaletli bir dünya da yaşıyoruz ki,               İnsanlık her yıl dünya nüfusunun tamamını besleyecek kadar gıdayı  üretiyor olmasına rağmen,  ne yazık ki üretilen bu ürünlerin üçte biri yani 1,3 milyar ton gıda finansal, teknik sınırlar ve gıda önlemlerinin alınmaması nedeniyle yok oluyor, yok ediliyor. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde israf edilen gıda miktarı 222 milyon ton. Bu da yaklaşık olarak Sahraaltı Afrika'da üretilen bütün gıdaya eşit nerdeyse. Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yetkilileri  Cenevre'den  yaptıkları açıklamada, dünya üzerinde halihazırda 168 milyon çocuk işçi bulunduğunu , 120 milyon çocuk işçinin  ise 5 ile 14 yaşları arasında olduğunu açıkladı. Sayıları 48 milyon dolayında tahmin edilen 14 ila 17 yaşındaki çocuk işçilerin ise sağlık açısından tehlikeli işlerde çalıştığını  belirttiler. Öyle sözü çok uzatmaya gerek yok. Bolivya  2014 yılında çalışma yaşını 10’a düşürerek dünyadaki en küçük çalışma yaşını  resmileştirivermişti. Hem de dünyanın gözü önünde ,  hem de sessiz sedasız … Hem de yoksullukla mücadele adına iyi mi. Öyle adaletli  bir dünya da yaşıyoruz ki, yediğiniz her lokma da, dokunduğunuz  her şeyde o çocukların  kanı var ! Ve çoğumuz bunun hiç farkına varmadan yaşamaya devam ediyoruz … 1 Eylül Dünya Barış Günü yaklaşırken , Barış Çanı’nın  adaletli bir dünya için çalması dileğimle…
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2016 - Pazar

Hangi adalet !

Şarkılara , türkülere, eylemlere dökerek  bağırıp çağırdığımız dünya …

Adil dünya !

Şimdi üzerinde yaşadığımız dünyanın adaletine kısaca  bir göz atalım :

İngiliz yardım kuruluşu  Oxfam'ın verilerine göre dünyanın en zengin 62 milyarderin serveti  dünya nüfusunun en yoksul yüzde 50'lik kesiminin servetine denk geliyor.

Yani  dünyanın en zengin yüzde 1'lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99'luk kesimin servetinin toplamına eşit.

Belanızı mı istiyorsunuz ?

Adaletli dünya !

Yasalarla eşit bir dünya  servette  eşitliği de getirir mi ?

O  62 milyarder öyle çok çalışıyor , öyle çok çalışıyor ki bunca servete sahip olabiliyor da gözünü sevdiğimin dünyasında nefessiz saatlerce  çalışan, çalıştırılan  çocuklar  bir okula bile gidemiyorlar.

Bu da o çocukların yada anne babaların  suçu değil mi ? Çünkü ya çalışmayı bilmiyorlar   ya da çocuklarına bakamıyorlar.

Devam edelim..

Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonunun verilerine göre  dünyada yaşayan her 100 kişiden 11'i yani yaklaşık 800 milyon insan yetersiz beslenmeyle karşı karşıya . Ve bu insanların yüzde 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre de az gelişmiş ülkelerde yaşanan cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle kız çocukları ve kadınlar erkeklere göre daha fazla açlık çekiyor. Bazı ülkelerde kadınların ancak ailedeki herkes yemek yedikten sonra karınlarını doyurma hakkı bulunuyor. Ayrımcılık gebe kadınları da etkiliyor. Ve yine gelişmekte olan ülkelerde doğan her 6 bebekten 1'i bu yüzden yetersiz kiloyla hayata gözlerini açıyor.

 Birleşmiş Milletler’in raporuna göre ise  her yıl yaklaşık 6 milyon çocuk, yani günde 16 bin 500 çocuk yetersiz beslenme veya açlık sebebiyle hayatını kaybediyor. Aynı rapora göre gelişmekte olan ülkelerde yaşayan her 4 çocuktan 1'i yetersiz kiloya sahip.  Yetersiz beslenme nedeniyle ölmeyen çocukların önemli bir kısmı da gelişim bozukluğu, vücut ve beyin gelişimleri  eksik maalesef.

Tüberküloz, AİDS ve sıtma nedeniyle ölen insanların toplamından çok daha fazla insan açlık sebebiyle ölüyor dünyamızda.

Öyle adaletli bir dünya da yaşıyoruz ki,              

İnsanlık her yıl dünya nüfusunun tamamını besleyecek kadar gıdayı  üretiyor olmasına rağmen,  ne yazık ki üretilen bu ürünlerin üçte biri yani 1,3 milyar ton gıda finansal, teknik sınırlar ve gıda önlemlerinin alınmaması nedeniyle yok oluyor, yok ediliyor. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde israf edilen gıda miktarı 222 milyon ton. Bu da yaklaşık olarak Sahraaltı Afrika'da üretilen bütün gıdaya eşit nerdeyse.

Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yetkilileri  Cenevre'den  yaptıkları açıklamada, dünya üzerinde halihazırda 168 milyon çocuk işçi bulunduğunu , 120 milyon çocuk işçinin  ise 5 ile 14 yaşları arasında olduğunu açıkladı.

Sayıları 48 milyon dolayında tahmin edilen 14 ila 17 yaşındaki çocuk işçilerin ise sağlık açısından tehlikeli işlerde çalıştığını  belirttiler.

Öyle sözü çok uzatmaya gerek yok.

Bolivya  2014 yılında çalışma yaşını 10’a düşürerek dünyadaki en küçük çalışma yaşını  resmileştirivermişti.

Hem de dünyanın gözü önünde ,  hem de sessiz sedasız …

Hem de yoksullukla mücadele adına iyi mi.

Öyle adaletli  bir dünya da yaşıyoruz ki, yediğiniz her lokma da, dokunduğunuz  her şeyde o çocukların  kanı var !

Ve çoğumuz bunun hiç farkına varmadan yaşamaya devam ediyoruz …

1 Eylül Dünya Barış Günü yaklaşırken , Barış Çanı’nın  adaletli bir dünya için çalması dileğimle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.