whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Et girmeyen Beyin’e zam girer!

Var olan, yapılmış yolları boş verin yeni yollar açın kendinize. Kalpten kalbe yeni köprüler inşa edin. Giriş tabelasına giriş ücreti bilmem şu kadar yazıp, giriş ücreti alacak kadar zamanınız yok. Zaman kayıp gidiyor ömrümüzden, bindiğiniz trende mutsuzluğunuza tuz eke eke devam edip durmanın âlemi yok özetle. Finlandiya denen bir ülke var mesela. Bu ülkede yaşayan insanlar neden mutlu biliyor musunuz? Aylarca gün ışığı görmeyen bir ülke de insanları bunca mutlu eden şey neydi ve dünyanın geri kalanı neyi kaçırıyordu? Toplumsal gelişimi gösteren en önemli faktörlerden birisi olan sağlık konusunda Finlandiyalılar, her durumda en iyi hizmeti alacaklarını ve hem kendi sağlıklarının hem de çocuklarının sağlığının devlet güvencesinde olduğuna inanıyorlar en başta. İşlerini ve gelirlerini kaybetseler bile, sağlık hizmetlerine üst düzey kalitede ulaşabilecekleri konusunda kendilerini güvende hissediyorlar ayrıca. Eşitlik, özgürlük ve hakların son derece titizlikle uygulandığı ülkedeki "Eşitlik Yasası", toplumsal eşitliğin sağlanmasının güvencesi olarak kabul ediliyor. Kadınlara yönelik eşitlikçi uygulamaların sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle devlet güvencesi altında bulunduğu Finlandiya’da, engelliler, LGBTI (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel) bireyler ve diğer tüm azınlıklar da aynı sosyal haklardan yararlanabilmenin güvenini yaşıyorlar. Ne kadar basit ve sıradan bir kavram: "Güven" Yarınından, geleceğinden kaygı duymadan yaşamayı sürdürmek, sürdürebilmek. Bir de kendi ülkemize bakalım. Değil yarınlardan, iki saat sonrası için bile bir güvensizlik sarmalıdır son yıllarda yaşadığımız. Yarın sabah uyandığımda işime devam edebilecek miyim, işsiz kaldığımda eve iki ekmek alabilecek miyim kaygısını taşıyarak günü tamamlamaya çalışan milyonlar. Geçtiğimiz yıl katlanan ev kiralarının üstüne, bu kez de ev kiralarını geçen elektrik faturasını ödeyemediği için iki gün sonra kendi karanlığına sarılıp uyumaya çalışırken bulacak birçoğumuz kendini. Temel gıda fiyatlarındaki artış büyük bir kesimin bunlara erişimini her geçen gün sınırlandırıyor. Fileler yarı boş dönüyor artık mutfaklara. Bu gün cuma, haftanın son günü yani. Geçtiğimiz bir hafta içinde kaç gram et yediğinizi bir düşünün mesela. Eğer hatırlamıyorsanız, cevabınız 0(sıfır)'dır peşinen. Beyin öyle bir organdır ki, organizmanızı neyle beslediğinize göre çalışır. Yeterli miktarda protein tüketemediğimiz için geldi başımıza ne geldiyse. Abartıysa evet abartmak istiyorum zaten. Mutluluk öyle aramayla bulunacak bir şey değil özetle, Finlandiyalılar da arayarak bulmamıştır eminim. Mutluluk dengeli beslenmeyle, güvenli barınmayla, kaliteli erişilebilir eşit sağlık hizmeti ile ilgili olduğu kesin. Ve bunların olabilmesi için erişe bilirlikte ve eşitlikte adalet olmazsa olmazdır. Üstüne biraz da güneş ekerseniz mutluluğun tadından yenmez orası ayrı. Elbette bu günler geçecek, yaşanılabilir bir ülkeye uyanacağımız sabahlar gelecek ve bundan şüphemiz yok.
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2022 - Cuma

Et girmeyen Beyin’e zam girer!

Var olan, yapılmış yolları boş verin yeni yollar açın kendinize. Kalpten kalbe yeni köprüler inşa edin. Giriş tabelasına giriş ücreti bilmem şu kadar yazıp, giriş ücreti alacak kadar zamanınız yok. Zaman kayıp gidiyor ömrümüzden, bindiğiniz trende mutsuzluğunuza tuz eke eke devam edip durmanın âlemi yok özetle.

Finlandiya denen bir ülke var mesela. Bu ülkede yaşayan insanlar neden mutlu biliyor musunuz?

Aylarca gün ışığı görmeyen bir ülke de insanları bunca mutlu eden şey neydi ve dünyanın geri kalanı neyi kaçırıyordu?

Toplumsal gelişimi gösteren en önemli faktörlerden birisi olan sağlık konusunda Finlandiyalılar, her durumda en iyi hizmeti alacaklarını ve hem kendi sağlıklarının hem de çocuklarının sağlığının devlet güvencesinde olduğuna inanıyorlar en başta. İşlerini ve gelirlerini kaybetseler bile, sağlık hizmetlerine üst düzey kalitede ulaşabilecekleri konusunda kendilerini güvende hissediyorlar ayrıca.

Eşitlik, özgürlük ve hakların son derece titizlikle uygulandığı ülkedeki "Eşitlik Yasası", toplumsal eşitliğin sağlanmasının güvencesi olarak kabul ediliyor. Kadınlara yönelik eşitlikçi uygulamaların sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle devlet güvencesi altında bulunduğu Finlandiya’da, engelliler, LGBTI (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel) bireyler ve diğer tüm azınlıklar da aynı sosyal haklardan yararlanabilmenin güvenini yaşıyorlar.

Ne kadar basit ve sıradan bir kavram: "Güven"

Yarınından, geleceğinden kaygı duymadan yaşamayı sürdürmek, sürdürebilmek.

Bir de kendi ülkemize bakalım. Değil yarınlardan, iki saat sonrası için bile bir güvensizlik sarmalıdır son yıllarda yaşadığımız.

Yarın sabah uyandığımda işime devam edebilecek miyim, işsiz kaldığımda eve iki ekmek alabilecek miyim kaygısını taşıyarak günü tamamlamaya çalışan milyonlar.

Geçtiğimiz yıl katlanan ev kiralarının üstüne, bu kez de ev kiralarını geçen elektrik faturasını ödeyemediği için iki gün sonra kendi karanlığına sarılıp uyumaya çalışırken bulacak birçoğumuz kendini.

Temel gıda fiyatlarındaki artış büyük bir kesimin bunlara erişimini her geçen gün sınırlandırıyor. Fileler yarı boş dönüyor artık mutfaklara.

Bu gün cuma, haftanın son günü yani. Geçtiğimiz bir hafta içinde kaç gram et yediğinizi bir düşünün mesela. Eğer hatırlamıyorsanız, cevabınız 0(sıfır)'dır peşinen.

Beyin öyle bir organdır ki, organizmanızı neyle beslediğinize göre çalışır. Yeterli miktarda protein tüketemediğimiz için geldi başımıza ne geldiyse. Abartıysa evet abartmak istiyorum zaten.

Mutluluk öyle aramayla bulunacak bir şey değil özetle, Finlandiyalılar da arayarak bulmamıştır eminim. Mutluluk dengeli beslenmeyle, güvenli barınmayla, kaliteli erişilebilir eşit sağlık hizmeti ile ilgili olduğu kesin. Ve bunların olabilmesi için erişe bilirlikte ve eşitlikte adalet olmazsa olmazdır.

Üstüne biraz da güneş ekerseniz mutluluğun tadından yenmez orası ayrı.

Elbette bu günler geçecek, yaşanılabilir bir ülkeye uyanacağımız sabahlar gelecek ve bundan şüphemiz yok.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.