whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Araştırmaların canı cehenneme!

Pazartesi itibari ile yaz tatili sona erdi ve ilk ders zilinin çalmasıyla çocuklarımız bir okul maratonuna daha başladılar. Bazı ebeveynler okulların açılmasının farkında bile olmazken, bazıları iyi ki okullar açıldı diye sevinç çığlıkları atacak, birçoğu da yine içlerinde ki kaygılarıyla savaşacaklar. Duyulan kaygının temel nedeni gelecek korkusu aslında, yarına olan güvensizliğimiz. Hepimiz muhakkak ki çocuğumuzun güvende olmasını ve mutlu olmasını istiyoruz. Burası net. Çocuklarımız bebekken onları yakından korumak gerekebilir, bu onların güvende olmasını sağlar; fakat biraz daha büyüdüklerinde sürekli çevrelerinde dönerek doğru kararlar aldıklarından, zarar görmediklerinden emin olmaya çalışmak, bu yüzden hayatlarındaki her ayrıntıya takılmak ve yaşamlarını en küçük parçalarına kadar onları yönetmeye kalkışmak onlar için zararlı bir hal alabilir. Çocuğa karşı “aşırı ebeveynlik” yapmak onun problem çözme becerilerinin gelişmesine engel olabileceği gibi gelişiminin yavaşlamasına da yol açabilir. Şöyle ki, büyüdüğünde de sizin tavsiyelerinize, zamanınıza, paranıza bağımlılığı sürer, sürecektir. Bu durum aynı zamanda çocuğunuzla ilişkinize de zarar verebilir, çünkü biraz daha büyüdüğünde size karşı isyan bayrağını çekebilir, çekecektir. Öte yandan çocuklarımızı okul zamanı dışında kalan süre de, o kurstan şu etüde, gitardan baskete, yüzmeden tenise, dil kursundan voleybola gezdirip durmanız onları daha başarılı ve daha mutlu yapacağını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Ödevini yapsın diye eliniz de sopanız olmasa bile varmışçasına başını beklemeniz, kitap okusun diye saat tutmanız, alarmlar kurmanız da hiç bir işe yaramayacaktır. Tüm bunları yaptığınızda ülkenizde ki zengin-yoksul uçurumunu kapatamayacaksınız inanın, sistemsel bir boşluğu çocuğunuza yüklenerek dolduramazsınız. Bunu aklınızın en üst köşesinde bulunsun. Bütün araştırmalar gösteriyor ki doksanlardan sonra moda olan, bir akım haline gelen “aşırı korumacı ebeveynlik ” çocukları disipline edip diğer çocuklardan bir tık öne geçirerek daha iyi bir iş bulmasını kolaylaştırıyor olabilir. Çocuğu bir yatırım aracı gibi düşünüp harcadığınız parayla doğru orantılı olarak tabi ki. Aslında böyle araştırmalar falan yok, var olanlarda belirli sektörlere kanalizasyon sağlamak içindir. Bildiğiniz kanalizasyon işte. Araştırmaların canı cehenneme. Çocuklarınıza iyi gelen, iyi gelecek olan tek şey sevgidir. Onları gerçekten sevdiğinizi htirin ve her zaman yanında olacağınızı bilsinler yeter. Gülümseyin, gülümsetin. Onlara güvenin ki size güvensinler, hepsi bu
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2019 - Salı

Araştırmaların canı cehenneme!

Pazartesi itibari ile yaz tatili sona erdi ve ilk ders zilinin çalmasıyla çocuklarımız bir okul maratonuna daha başladılar.

Bazı ebeveynler okulların açılmasının farkında bile olmazken, bazıları iyi ki okullar açıldı diye sevinç çığlıkları atacak, birçoğu da yine içlerinde ki kaygılarıyla savaşacaklar.
Duyulan kaygının temel nedeni gelecek korkusu aslında, yarına olan güvensizliğimiz.

Hepimiz muhakkak ki çocuğumuzun güvende olmasını ve mutlu olmasını istiyoruz.
Burası net.
Çocuklarımız bebekken onları yakından korumak gerekebilir, bu onların güvende olmasını sağlar; fakat biraz daha büyüdüklerinde sürekli çevrelerinde dönerek doğru kararlar aldıklarından, zarar görmediklerinden emin olmaya çalışmak, bu yüzden hayatlarındaki her ayrıntıya takılmak ve yaşamlarını en küçük parçalarına kadar onları yönetmeye kalkışmak onlar için zararlı bir hal alabilir.

Çocuğa karşı “aşırı ebeveynlik” yapmak onun problem çözme becerilerinin gelişmesine engel olabileceği gibi gelişiminin yavaşlamasına da yol açabilir.
Şöyle ki, büyüdüğünde de sizin tavsiyelerinize, zamanınıza, paranıza bağımlılığı sürer, sürecektir.
Bu durum aynı zamanda çocuğunuzla ilişkinize de zarar verebilir, çünkü biraz daha büyüdüğünde size karşı isyan bayrağını çekebilir, çekecektir.

Öte yandan çocuklarımızı okul zamanı dışında kalan süre de, o kurstan şu etüde, gitardan baskete, yüzmeden tenise, dil kursundan voleybola gezdirip durmanız onları daha başarılı ve daha mutlu yapacağını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.

Ödevini yapsın diye eliniz de sopanız olmasa bile varmışçasına başını beklemeniz, kitap okusun diye saat tutmanız, alarmlar kurmanız da hiç bir işe yaramayacaktır.
Tüm bunları yaptığınızda ülkenizde ki zengin-yoksul uçurumunu kapatamayacaksınız inanın, sistemsel bir boşluğu çocuğunuza yüklenerek dolduramazsınız.
Bunu aklınızın en üst köşesinde bulunsun.

Bütün araştırmalar gösteriyor ki doksanlardan sonra moda olan, bir akım haline gelen “aşırı korumacı ebeveynlik ” çocukları disipline edip diğer çocuklardan bir tık öne geçirerek daha iyi bir iş bulmasını kolaylaştırıyor olabilir. Çocuğu bir yatırım aracı gibi düşünüp harcadığınız parayla doğru orantılı olarak tabi ki.

Aslında böyle araştırmalar falan yok, var olanlarda belirli sektörlere kanalizasyon sağlamak içindir. Bildiğiniz kanalizasyon işte.
Araştırmaların canı cehenneme.

Çocuklarınıza iyi gelen, iyi gelecek olan tek şey sevgidir. Onları gerçekten sevdiğinizi htirin ve her zaman yanında olacağınızı bilsinler yeter.

Gülümseyin, gülümsetin.
Onlara güvenin ki size güvensinler, hepsi bu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.