whatsapp

Sabunu kim icat etti?

TEKNOLOJİ - BİLİM (SG) - Seydişehir Gündem | 07.06.2022 - 08:20, Güncelleme: 07.06.2022 - 08:23
 

Sabunu kim icat etti?

Sabunun binlerce yıl öncesine dayanan hikâyesi. İlk kullanılımının,1811 yılında, Fransız kimyager Michel Eugene Cherreul tarafından, yağ, gliserin yağ asitlerini kimyasal işlemden geçirip, gerçekleştirildiği bilinse de, geçmişi bundan çok daha öncesine dayanıyor. Şekil olarak farklı olsa da temel özellikleri aynıydı.
Araştırmacı tarihçi yazar; Mehmet Kiraz Sabun tarifinin ilk kez, Sümer yazıtlarında,(MÖ 2500) yer aldığı belirtiliyor. Yazıtlarda odun küllerinin kaynatıldığı suya, yağ ekleyerek yavaşça eritildiğinde, sabuna benzeyen bir maddenin ortaya çıktığından bahseder. Yine yer alan bir habere göre, Sümerlerde sabunun bu günkü, Irak’ın güneyinde antik Girsu şehrinde, ilk kez kullanıldığı bilgisi mevcut. Daha sonra Babillere ait, kıl tabletlerde, bu medeniyetinde sabun kullandığına dair belgeler yer alıyor. MÖ 1500 yıllarında bu defa, Mısırlıların tuğla büyüklüğünde ve hamur formunda, sabunları yıkamada kullandığı dikkat çekiyor. Fakat o zamanlar, marjinal kullanımı olan bu hijyenik maddenin yaygın kullanımının MÖ 1000'li yıllarda Romalıların keşfiyle mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Pompei araştırmacılarının toprağın altında, Sabun imalatı yapılan alanları ve sabun kalıplarını bulmuşlar. Banyo kültürünü başlatan, Roma hamamı MÖ 312 yılında yapılmıştır, fakat kişisel temizlik olarak sabun kullanımı, MÖ 200 yıllarında başlamış. Aradan geçen sürelerde beden temizliği için, kum, süt, bitki yağları ve yapraklar kullanılmıştır. Yine MÖ 600 lerde bu defa Finikelilerin sabun yaptığında biliniyor. Türk’ler de ise sabun, yaklaşık olarak 11 Yüzyıla kadar sabun yerine sulardaki soda, çöven saparma, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, kınaya kavuğu, acı ağaç, her dem taze, tavşan kulağı, hint kestanesi gibi, saponinli maddeleri ve kül kullandı. Belgelere göre bu günkü sabunun ilkel sekli, ilk çağlarda Araplar tarafından yapıldı. Sabunculuk, orta çağda İslam ülkelerinde gelişmiş bir imalat koluydu. Osmanlı  İmparatorluğu  sabun üretimi acısından çok zengindi, üretilen sabun türlerine örnek olarak Trablus sabunu, çiçek sabunu, misk sabunu, Hünkari sabunu, beyaz ve siyah paşa sabunu, alaca sabunu, kara sabun, kokulu sabun, kandiye sabunu, Girit sabunu,Arap sabunu, leke sabunu, ve fes sabunu  gösterilebilinir. Osmanlılarda, sabunla ilgili ilk düzenlemeler, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman devri kanunnamelerinde görülür. Fatih dönemine ait, Foca sabunhanesi ile ilgili düzenlemede ve Yavuz devrine ait, Trablus sancağı kanunnamesinde sabun konusunda hukuki düzenlemeler bulunur. Sabun temel olarak, zeytinyağı, prina yağı, Ayçiçek yağı yerfıstığı yağı, palmiye özü yağı,  iç yağı gibi maddelerden elde edilen yağ asitleri, sodyum tuzlarının tepkimesinden oluşuyor. Sabun üretimi, yıkama, pişirme, sıkılaştırma ve sabunlaşma, olmak üzere 4 evreden meydana geliyor. Yoğurma sırasında çeşitli parfümler eklenerek kokulu sabunlar elde ediliyor.
Sabunun binlerce yıl öncesine dayanan hikâyesi. İlk kullanılımının,1811 yılında, Fransız kimyager Michel Eugene Cherreul tarafından, yağ, gliserin yağ asitlerini kimyasal işlemden geçirip, gerçekleştirildiği bilinse de, geçmişi bundan çok daha öncesine dayanıyor. Şekil olarak farklı olsa da temel özellikleri aynıydı.

Araştırmacı tarihçi yazar; Mehmet Kiraz

Sabun tarifinin ilk kez, Sümer yazıtlarında,(MÖ 2500) yer aldığı belirtiliyor.

Yazıtlarda odun küllerinin kaynatıldığı suya, yağ ekleyerek yavaşça eritildiğinde, sabuna benzeyen bir maddenin ortaya çıktığından bahseder.

Yine yer alan bir habere göre, Sümerlerde sabunun bu günkü, Irak’ın güneyinde antik Girsu şehrinde, ilk kez kullanıldığı bilgisi mevcut.

Daha sonra Babillere ait, kıl tabletlerde, bu medeniyetinde sabun kullandığına dair belgeler yer alıyor.

MÖ 1500 yıllarında bu defa, Mısırlıların tuğla büyüklüğünde ve hamur formunda, sabunları yıkamada kullandığı dikkat çekiyor.

Fakat o zamanlar, marjinal kullanımı olan bu hijyenik maddenin yaygın kullanımının MÖ 1000'li yıllarda Romalıların keşfiyle mümkün olduğuna dikkat çekiyor.

Pompei araştırmacılarının toprağın altında,

Sabun imalatı yapılan alanları ve sabun kalıplarını bulmuşlar.

Banyo kültürünü başlatan, Roma hamamı MÖ 312 yılında yapılmıştır, fakat kişisel temizlik olarak sabun kullanımı, MÖ 200 yıllarında başlamış.

Aradan geçen sürelerde beden temizliği için, kum, süt, bitki yağları ve yapraklar kullanılmıştır.

Yine MÖ 600 lerde bu defa Finikelilerin sabun yaptığında biliniyor.

Türk’ler de ise sabun, yaklaşık olarak 11 Yüzyıla kadar sabun yerine sulardaki soda,

çöven saparma, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, kınaya kavuğu, acı ağaç, her dem taze, tavşan kulağı, hint kestanesi gibi, saponinli maddeleri ve kül kullandı.

Belgelere göre bu günkü sabunun ilkel sekli, ilk çağlarda Araplar tarafından yapıldı.

Sabunculuk, orta çağda İslam ülkelerinde gelişmiş bir imalat koluydu.

Osmanlı  İmparatorluğu  sabun üretimi acısından çok zengindi, üretilen sabun türlerine örnek olarak Trablus sabunu, çiçek sabunu, misk sabunu, Hünkari sabunu, beyaz ve siyah paşa sabunu, alaca sabunu, kara sabun, kokulu sabun, kandiye sabunu, Girit sabunu,Arap sabunu, leke sabunu, ve fes sabunu  gösterilebilinir.

Osmanlılarda, sabunla ilgili ilk düzenlemeler, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman devri kanunnamelerinde görülür.

Fatih dönemine ait, Foca sabunhanesi ile ilgili düzenlemede ve Yavuz devrine ait, Trablus sancağı kanunnamesinde sabun konusunda hukuki düzenlemeler bulunur.

Sabun temel olarak, zeytinyağı, prina yağı, Ayçiçek yağı yerfıstığı yağı, palmiye özü yağı,  iç yağı gibi maddelerden elde edilen yağ asitleri, sodyum tuzlarının tepkimesinden oluşuyor.

Sabun üretimi, yıkama, pişirme, sıkılaştırma ve sabunlaşma, olmak üzere 4 evreden meydana geliyor.

Yoğurma sırasında çeşitli parfümler eklenerek kokulu sabunlar elde ediliyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.