05 Mayıs 1972. Onlar hala yaşıyorlar!
05 Mayıs 1972. Onlar hala yaşıyorlar!
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan" YAŞIYORLAR.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edildi. Türkiye devrimci hareketinin önderleri 50. yıldönümünde anılıyor.
1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda yargılanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan TCK'nin 146. maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle, 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırılmıştı.
3 FİDAN 50 YIL ÖNCE İDAM EDİLDİLER
Türkiye'de sağ ile sol gruplar arasındaki çatışmaların yoğunlaşmaya başladığı 1970 yılında Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan ile birlikte Ankara'da Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu (THKO) kurdu.
Ocak 1971'de THKO adına Ankara'da bir banka soygunu gerçekleştirildi. Bunun ardından hâlihazırda hakkında yakalanma kararı olan Gezmiş ve Yusuf Aslan “vur emri” ile aranmaya başlandı ve ödül konuldu.
Gezmiş ve Aslan, 12 Mart 1971'deki muhtıradan 4 gün sonra Sivas'ın Germerek ilçesinde yakalanırken, bundan bir hafta sonra da İnan Kayseri'de yakalandı.
Gezmiş, Aslan ve İnan; Ankara 1 No.lu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından yargılandı.
Yapılan yargılama sonucunda Türk Ceza Kanunu'nun 146'ncı maddesi uyarınca suçlu bulundular ve idam cezasına çarptırıldılar.
Daha sonra idam kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından da onaylandı.
TBMM'de “3-3” bağırışları arasında Gezmiş, Aslan ve İnan'ın idamına onay verildi.
Deniz Gezmiş‘in son istekleri hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Yazar Erdal Öz’ün yaptığı görüşmelerde son olarak Rodrigo’nun Aranjuez Konçertosunu dinlemek ve bir bardak çay içmek istediği geçse de avukatı bunu doğrulamamıştır. Ancak ölümünden sonra kendisi gibi devrimci arkadaşı Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istediği babasına yazdığı mektupta yer almaktadır.
O dönem 25 yaşında olan Gezmiş ve Aslan ile 23 yaşındaki İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde sabaha karşı idam edildi.
DENİZ GEZMİŞ’İN ANLAM DOLU SÖZLERİ
– Burada ölen yalnızca bedenimdir ki zaten ölümlüydü, ölecekti ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, düşüncem yaşayacak.
– İddianamede geçen ve bana atfedilen bir cümleyi kabul etmiyorum. Ben silahımı halka ve orduya karşı kullanmadım, ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım ve ‘halka ve orduya karşı kullanırım' şeklinde beyanda bulunmadım.
– Öteden beri arz etmiş olduğum gibi, bu ülkede anayasayı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasayı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasanın uygulanmasını isteyen gene bizleriz.
– Anayasayı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. İddia makamı bizim vermekte olduğumuz bağımsızlık savaşına karşıdır, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının hukukuna karşı, reformlara karşıdır.
– Vatan, onu parsel parsel satanların değil; uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır.
– Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Bugüne kadar da bu özlem içinde kaldık.
DENİZ GEZMİŞ'İN BABASINA YAZDIĞI SON MEKTUP…
“Baba,
Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım.
Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi”
05 MAYIS 1972 YAŞIYORLAR!
“Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan" YAŞIYORLAR....
Deniz Gezmiş;
"Parkamı, botlarımı çıkarmayacağım. Ölüm gömleğini giydirecekler, giymeyeceğim. Traş olmayacağım. Bir sigara yakacağım, üstüne demli bir çay içeceğim. Haa... Bak, Rodrigez'in gitar konçertosunu dinlemek isterim. Urganı kendim boynuma geçireceğim. Sonra dönüp beni seyredenlere sesleneceğim. Ölen bedenimdir, düşüncem yaşayacak!” diyeceğim.
Öğrenci, işçi, emekçi onun dizeleriyle birleşiyor ve haksızlığın, adaletsizliğin, yoksulluğun karşısına onun dizeleriyle çıkıyoruz.
Ekmeği bol eyledik
Acıyı bal eyledik
Sıratı yol eyledik
Geldik bugüne
Ekilir ekin geliriz
Ezilir un geliriz
Bir gider bin geliriz
Beni vurmak kurtuluş mu?
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek Hasan Hüseyin direnenlerin sesi, anaların yüreği, zalimlerin korkusu olmaya devam edecek.
6 Mayıs 1972'de cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, başbakan Nihat Erim, adalet bakanı Suat Bilge, içişleri bakanı Ferit Kubat idi.
Hüseyin İnan
Hüseyin İnan, 1949'da Kayseri'nin Sarız ilçesine bağlı Bozhöyük köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu Sarız'da, liseyi Kayseri'de okudu.
1966'da ODTÜ İdari Bilimler Bölümü'ne kayıt oldu. 1968'de Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve daha sonra Milli Demokratik Devrim (MDD) içindeki ayrılıklarda, giderek belirginleşen illegal ve dar örgütçülük fikri etrafında çekirdek bir grup oluşturup, kır gerillası yoluyla anti-emperyalist mücadele verme fikrini geliştirmeye çalıştı.
Özellikle ODTÜ kökenli olan ve temelini İnan'ın attığı bu grup daha sonra, THKO'nun çekirdek kadrosunu oluşturacaktı.
14 Ekim 1969'da Filistin Kurtuluş Örgütü'nün El Fetih kamplarına gitti ve orada İsrail'e karşı savaştı. 1 Ocak 1971'de Türkiye İş Bankası Emek Şubesi soygunu, ABD askeri tesislerinin basılarak bir ABD'lilerin kaçırılması ve daha sonra dört Amerikalının kaçırılması eylemlerinde yer aldı. 24 Mart 1971'de Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde yakalanarak, 9 Kasım 1971'de Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan'la birlikte idama mahkûm edildi.
Yusuf Aslan
Yusuf, 1947'de Yozgat'ın bir köyünde doğdu. Ortaöğrenimini dindar ve anti-komünist eğilimlerle, gelenekçi önyargıların güçlü olduğu bir çevrede tamamladı.
1966'da ODTÜ'ye girdi. Bir yıla kalmadan ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü'nün üyesi oldu, Dev-Genç içinde çalışmaya başladı. Bu dönemden itibaren önce hazırlık okulunda, sonra da mühendislik fakültesinde patlak veren boykotların ve hemen ardından ODTÜ işgalinin önde gelen örgütçülerinden oldu. İlk yargılandığı eylem, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Türkiye Büyükelçisi Robert Commer'in arabasının yakılmasıydı.
1969'da arkadaşlarıyla birlikte Filistin'e gitti. Burada helikopter ve uçak pilotluğunu öğrendi. Traktörden helikoptere kadar her türlü aracı büyük bir ustalıkla kullanıyordu.
1970 yılında kurulan THKO'nun kurucusu ve önderlerinden olan Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş'le birlikte Nurhak'a dağdaki gerilla grubuna katılmaya giderken, Sivas Şarkışla'da yaralı olarak yakalandı. Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı.
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş, Ankara'nın Ayaş ilçesinde 27 Şubat 1947'de doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğu olarak çeşitli kentlerde ilk ve orta öğrenimini gördü. Liseyi İstanbul'da bitirdi.
1966'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne giren Gezmiş, lise yıllarında sol düşünceyle tanıştı ve 1965'te Türkiye İşçi Partisi'nin Üsküdar İlçesine üye oldu. 30 Ocak 1968'de Hukuk Fakültesi'nde Devrimci Hukukçular Örgütünü kuran Gezmiş, 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesine önderlik etti.
İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz'da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül'de serbest bırakıldı. 1 Kasım 1968'de Samsun'dan İstanbul'a Mustafa Kemal Yürüyüşü ‘nü düzenledi.
1969 Haziran'ında Filistin'e giderek Eylül'e kadar Filistin gerilla kamplarında kalan Gezmiş, 20 Aralık 1969'da yakalandı ve Cihan Alptekin'le birlikte 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Daha sonra Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu (THKO) kurdu. 4 Mart 1971'de dört ABD'li erin kaçırılması eyleminde bulunan Gezmiş, erlerin serbest bırakılmasından sonra Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Gemerek nahiyesinde Yusuf Aslan'la birlikte yakalandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.