Nutuk, 95 yıldır yol göstermeye devam ediyor
Nutuk, 95 yıldır yol göstermeye devam ediyor
95 yıldır Türk ulusunun yolunu aydınlatan kitap: Nutuk.
29 Ekim günü kutlayacağımız Cumhuriyet bayramının anısına hazırladık;
20 Ekim 1927…
20 Ekim 2022…
Atatürk, 15 Ekim 1927 Cumartesi günü toplanan CHP 2.Kurultayı’nda okumaya başladığı Nutuk’u 20 Ekim 1927 Perşembe günü bitirdi.
Nutuk’u, 6 gün boyunca, her gün 6 saat, toplamda 36 saat 31 dakikada okudu.
Mustafa Kemal, Nutuk’u okumaya günümüz Türkçesiyle şu cümlelerle başladı:
“Geleceğe yönelik önlemler hakkında görüş alışverişinde bulunmadan önce, geçmişle ilgili vakalar ve olaylar hakkında bazı şeyler söylemek ve yıllardır süren eylemlerimizin ve yaptıklarımızın milletimize hesabını vermenin görevim olduğu kanısındayım. Olaylarla dolu olan 9 yıllık bir dönemin tarihine temas edecek açıklamalarım uzun sürecektir. Beni hoş göreceğinizi umut ederim.”
Nutuk, sadece bir “söylev” mi?
Türk bilim insanı, tarihçi, yazar, Türk Dil Kurumu’nun son başkanı Şerafettin Turan (1925-2015), Nutuk’la ilgili şöyle der:
“Söylev, salt anlatma, söz söyleme becerisine dayalı duygusal bir konuşma değildir. Her olay ve anlatım belgeye dayandırılmıştır. Doğrudan doğruya konuşma içinde anılan sayısız belge dışında gönderme yapılan ve metinleri ekte verilen belgelerin sayısı 299’u bulmaktadır.”
Sinan Meydan’a göre, Nutuk
Ünlü tarihçi Sinan Meydan’ın Nutuk’la ilgili görüşleri ise şöyle:
“Nutuk, bir anı kitabı veya bir hatırat değildir. Çünkü Atatürk, Nutuk’ta anlattığı olayları belgelerle kanıtlamıştır. Bu nedenle Nutuk, edebi değere de sahip bilimsel bir çalışmadır.
Nutuk, Türk milletinin kurtuluş destanıdır. Emperyalizme karşı ‘ulusal bağımsızlık’, saray saltanatına karşı ‘ulusal egemenlik’, geri kalmışlığa ve bağnazlığa karşı ‘çağdaş uygarlık’, mücadelesiyle Türk milleti üç kere kurtulmuştur. İşte Nutuk, Atatürk’ün önderliğindeki bu üç kurtuluşun belgesel öyküsüdür.
Nutuk, Büyük Önder Atatürk’ün isyanıdır. Eli kanlı emperyalizme, çürümüş saray saltanatına, yerli işbirlikçilere, ihanet odaklarına, hatta bazı arkadaşlarına isyanıdır. Nutuk, Atatürk’ün hesaplaşmasıdır. Önce emperyalizmle, sonra yerli işbirlikçilerle, sonra da ‘kavrama sınırları biten’ bazı silah arkadaşlarıyla hesaplaşmasıdır.”
Atatürk’ün Nutuk’ta eleştirdiği isimler
Sinan Meydan, Atatürk’ün Nutuk’ta pek çok ismi (192 kişi) ağır eleştirdiğini söyler.
Bazı isimleri onlarca kez anarak eleştirir.
Örneğin; Rauf Bey’den 157 kere, Damat Ferit Paşa’dan 79, Nurettin Paşa’dan 71, Refet Bele’den 70, Çerkez Ethem’den 69, Mersinli Cemal Paşa’dan 67, Vahdettin’den 65, Çerkez Tevfik Bey’den 53, Ali Galip Bey’den 51, Kazım Karabekir’den 44, Ali Rıza Paşa’dan 27, Kara Vasıf Bey’den 27, Tevfik Paşa’dan 27, Ali Fuat Paşa’dan 23, Sait Molla’dan 23 defa söz eder.
En ağır eleştiri, Padişah Vahdettin’e
Sinan Meydan’a göre, Atatürk’ün Nutuk’ta en ağır biçimde eleştirdiği kişi Padişah Vahdettin’dir.
Atatürk, Vahdettin’den “aciz, adi, his ve idrakten mahrum bir mahlûk, soysuzlaşmış alçak ve hain” diye söz eder.
Atatürk’ün olumlu baktığı 50 isim
Atatürk Nutuk’ta 50 kişiden de olumlu söz eder.
Örneğin; İsmet İnönü’den 27, Yahya Kaptan’dan 10, Abdülkerim Paşa’dan 7, Yahya Galip’ten 5 defa olumlu biçimde söz eder.
Başarının sırları
Sinan Meydan’a göre, Atatürk, Nutuk’ta Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet Devrimi’ni anlatırken başarı sırlarına da yer verir.
Bunları şöyle sıralamak mümkün:
*Akla ve bilime uygun hareket etmek.
*Gerçekçilik.
*Azim ve kararlılık.
*Umudu kaybetmemek.
*Sırasıyla milleti, meclisi ve orduyu hazırlamak.
*Kendi cephesini güçlendirirken, düşman cephesini daraltmak.
*Mücadelenin haklılığına ve meşruluğuna vurgu yapmak.
*Diplomasiye dayanmak.
*Aşama stratejisiyle hareket etmek.
*Zaman yönetimi, insan yönetimi.
*Meclisin üstünlüğü.
*Milli egemenlik ve ulusal birlik.
Atatürk, Nutuk’u neden “Gençliğe Hitabe” ile bitirdi?
Sinan Meydan, bu nedeni şöyle açıklar:
“Atatürk, Nutuk’u, her şeyden önce Türk gençliğini bilgilendirmek, bilinçlendirmek, tarihten dersler çıkarıp yol göstermek ve uyarmak için yazdı. Nutuk’u tam bu nedenle “Gençliğe Hitabe” ile bitirdi. Böylece Nutuk’u bitirirken yeniden başlatır. “Gençliğe Hitabe” ile geçmişten geleceğe, 1919’dan bugüne ve yarına bir köprü kurar. Böylece Nutuk’u sadece ‘geçmişin kitabı’ olmaktan çıkarıp ‘geleceğin uyanış anahtarı’ haline getirir. Nutuk’taki ifadesiyle ‘yüzyıldan beri çekilen felaketlerin doğurduğu uyanışı’ canlı tutmaya çalışır.”
Nutuk, yol gösteriyor. Türk ulusunun yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.