whatsapp

Bir dansın ötesinde bir felsefe: Adige Şeşen

KÜLTÜR - SANAT (SG) - Seydişehir Gündem | 31.05.2025 - 13:57, Güncelleme: 31.05.2025 - 13:57
 

Bir dansın ötesinde bir felsefe: Adige Şeşen

Kafkasya’nın dağlarında yankılanan, toprağın ve tarihin sesini taşıyan danslar vardır. Bu danslar arasında öyle biri var ki, sadece bir figürler bütünü olmaktan çok öteye geçiyor: Adige Şeşen.
Şeşen, Çerkez kültürünün, felsefesinin ve yaşam biçiminin adeta ete kemiğe bürünmüş halidir. O, sadece bir halk oyunu değil, aynı zamanda bir duruş, bir asaleti taşıma biçimi ve kuşaklar boyu aktarılan bir mirastır. Şeşen’e baktığınızda, ilk dikkatinizi çeken şey, incelik ve zarafetin adeta bir resmini çizmesidir. Kadınların süzülen, akıcı hareketleri; erkeklerin ise gururlu, dik ve kararlı adımları. Her bir adımda, her bir dönüşte, bir asalet ve özgüven barınır. Bu, sadece dans edenlerin değil, tüm Adige halkının ruhunda taşıdığı bir özelliktir. Şeşen, bu duruşu, genç nesillere bir miras gibi aktarır: “Hayata karşı da böyle dik dur, böyle zarif ol, böyle kararlı adımlar at.” Ancak Şeşen sadece zarafetten ibaret değildir. İçinde gücü ve dirayeti de barındırır. Erkeklerin sert ve keskin adımları, aniden yükselen figürleri, zorlu Kafkas coğrafyasında hayatta kalma mücadelesinin, düşmanlara karşı koymanın ve onurlu duruşun bir yansımasıdır. Kadınların yumuşak görünen hareketlerinin altında yatan kararlılık ve direnç de aynı gücün farklı bir ifadesidir. Şeşen, bu yönüyle, hayatın zorluklarına karşı yılmamayı, pes etmemeyi ve her şeye rağmen ayakta kalmayı öğütler. Adige Şeşen, aynı zamanda bir toplum felsefesini de yansıtır. Dans sırasında erkeklerin ve kadınların birbirine saygılı duruşu, kurulan mesafeler, ancak gerektiğinde kurulan göz teması, toplumdaki kadın-erkek ilişkilerinin temelini oluşturan saygı ve nezaketi simgeler. Dansın bir uyum ve ahenk içinde ilerlemesi, toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın önemini vurgular. Herkesin kendi rolünü bilerek, birbirine destek olarak bir bütün oluşturması, Şeşen’in özündeki felsefelerden biridir. Günümüzde Şeşen, sadece bir gösteri unsuru olmaktan çıkıp, genç nesiller için bir kimlik ve aidiyet aracı haline gelmiştir. Onu öğrenmek, sadece figürleri ezberlemek değil, aynı zamanda ata toprağının kokusunu, ataların ruhunu ve binlerce yıllık bir kültürü içselleştirmektir. Adige Şeşen, sadece bir dans değil, yaşamın inceliklerini, gücü, saygıyı ve birlikteliği fısıldayan, zamana meydan okuyan bir derstir. O, Adige ruhunun, zamandan ve mekândan bağımsız olarak, hala capcanlı ve dinamik bir şekilde yaşadığının en güzel kanıtıdır.
Kafkasya’nın dağlarında yankılanan, toprağın ve tarihin sesini taşıyan danslar vardır. Bu danslar arasında öyle biri var ki, sadece bir figürler bütünü olmaktan çok öteye geçiyor: Adige Şeşen.

Şeşen, Çerkez kültürünün, felsefesinin ve yaşam biçiminin adeta ete kemiğe bürünmüş halidir. O, sadece bir halk oyunu değil, aynı zamanda bir duruş, bir asaleti taşıma biçimi ve kuşaklar boyu aktarılan bir mirastır.

Şeşen’e baktığınızda, ilk dikkatinizi çeken şey, incelik ve zarafetin adeta bir resmini çizmesidir. Kadınların süzülen, akıcı hareketleri; erkeklerin ise gururlu, dik ve kararlı adımları. Her bir adımda, her bir dönüşte, bir asalet ve özgüven barınır. Bu, sadece dans edenlerin değil, tüm Adige halkının ruhunda taşıdığı bir özelliktir. Şeşen, bu duruşu, genç nesillere bir miras gibi aktarır: “Hayata karşı da böyle dik dur, böyle zarif ol, böyle kararlı adımlar at.”

Ancak Şeşen sadece zarafetten ibaret değildir. İçinde gücü ve dirayeti de barındırır. Erkeklerin sert ve keskin adımları, aniden yükselen figürleri, zorlu Kafkas coğrafyasında hayatta kalma mücadelesinin, düşmanlara karşı koymanın ve onurlu duruşun bir yansımasıdır. Kadınların yumuşak görünen hareketlerinin altında yatan kararlılık ve direnç de aynı gücün farklı bir ifadesidir. Şeşen, bu yönüyle, hayatın zorluklarına karşı yılmamayı, pes etmemeyi ve her şeye rağmen ayakta kalmayı öğütler.
Adige Şeşen, aynı zamanda bir toplum felsefesini de yansıtır.

Dans sırasında erkeklerin ve kadınların birbirine saygılı duruşu, kurulan mesafeler, ancak gerektiğinde kurulan göz teması, toplumdaki kadın-erkek ilişkilerinin temelini oluşturan saygı ve nezaketi simgeler. Dansın bir uyum ve ahenk içinde ilerlemesi, toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın önemini vurgular. Herkesin kendi rolünü bilerek, birbirine destek olarak bir bütün oluşturması, Şeşen’in özündeki felsefelerden biridir.

Günümüzde Şeşen, sadece bir gösteri unsuru olmaktan çıkıp, genç nesiller için bir kimlik ve aidiyet aracı haline gelmiştir. Onu öğrenmek, sadece figürleri ezberlemek değil, aynı zamanda ata toprağının kokusunu, ataların ruhunu ve binlerce yıllık bir kültürü içselleştirmektir. Adige Şeşen, sadece bir dans değil, yaşamın inceliklerini, gücü, saygıyı ve birlikteliği fısıldayan, zamana meydan okuyan bir derstir. O, Adige ruhunun, zamandan ve mekândan bağımsız olarak, hala capcanlı ve dinamik bir şekilde yaşadığının en güzel kanıtıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.