whatsapp
Mehmet Kiraz
Köşe Yazarı
Mehmet Kiraz
 

Hatay ve deprem bölgesinde toprak satışını yasaklayın

İlk etapta çok ucube bir komplo gibi algılana bilir. Hemen bizi paranoyak milliyetçi gibi okuyabilirsiniz... Bir tarihçi olarak 1. Dünya savaşı süreci, Kurtuluş savaşı süreci ve Hatay'ın topraklarımıza katılış sürecini tüm detaylarıyla biliyorum. Bu coğrafya ilk-çağda Kizzuwatna, kilikya,Gurgum, Antiokheia ,Mukiş,Selevkos gibi isimlerle anılmışmış 15 bin yıllık bir medeniyet coğrafyasıdır. Orta-çağda tüm haçlı seferlerinin Avrupa’dan farklı yollardan gelen askeri gücün birleştiği son noktadır. Dinsel ve mezhepsel tüm değerleri içinde barındıran, etnik olarak türkler, araplar, kürtler, nusayriler,yahudiler, ermeniler ve bir çok etnik yapıyı yüz yıllarca içinde barındırmış heterojen kültürü içinde barındırmıştır. 1.Dünya savaşından sonra batı emperyalizminin en çok iştahını kabarttığı ve işgale giriştiği bölge yine bu bölgedir. Ermeni olaylarını herkes doğu Anadolu bölgesinde olduğunu düşünebilirsiniz ama burada da Ermeni çeteler Fransızların destekleriyle Türk nüfusa büyük zulümler yapmışlar, yerli halk Klikya kuvayyi milliye örgütlemesini yapmıştır.... Hatay'ın Türkiye'ye katılmasından sonra Emperyalistler tarafından uyumaya bırakılan bu coğrafya Sovyetlerin yıkılmasından sonra 1. dünya savaşında masa başında haritaları çizilen Ortadoğu yine Amerikan emperyalizmi tarafından etnik temellerde yeni haritalar çizilmeye başlanmış, Arap baharı yalanıyla Orta-Doğu’da yeni devletçikler kurmaya başlamıştır. Son 50 yıllık süreçte ülkemizde bu senaryonun bir parçası olmuş, BOP projeleri hem dışarda hem de içerde liberalizm ve küresel ölçekli sermaye dolaşımı yalanlarıyla yutturulmaya başlanmış, Buna direnç gösteren Sol-Sosyalist muhalefet 12 faşizmiyle bastırılmış ve batı emperyalizme eklemlenmiş liberal, muhafazakâr yapılanmalar desteklenerek iktidarlara getirilmiştir. Bu gün askeri güç ile bazı bölgelere müdahale eden Amerikan emperyalizmi dinamik bir temeli olan coğrafyamızda Doğal afetle büyük bir yıkım yaşayan bölgemizde mutlaka gelecekle ilgili planları olması muhtemeldir. Başta burada yaşayan nüfus kendi can güvenlikleri için depremin daha az yaşandığı iç bölgelere göçe yönelme olasılığı çok yüksek bir ihtimaldir. Böyle bir göç hem bölgedeki etnik yapıyı, hem de boşalan bölgenin coğrafi konumu birilerinin mutlaka iştahını kabartacaktır. Zaten son 30 yıldaki siyasetteki bilinçli yanlış politikalar yabancılara arazi satışları, mülteci kabulleri bu tezleri doğrulamakta ve tüm Türkiye halkını kaygılandırmaktadır. Bölge için yapılması gereken ilk şey acil depreme dayanıklı konutlar, eğitim ve öğretimin biran önce hayata sokulması, insanlarım maddi manevi yaralarının sarılması ve bölgede ev arazi satışlarının yabancılara ve bölge dışından gelenlere satışı yasaklanması, burada yüksek oranda bulunan mültecilerin ya gönderilmesi yâda eşit oranda farklı illere dağıtılarak nüfus habitatı korunmalıdır. Bunlar biran önce hayata geçirilmezse bedeller ödenerek alınan bu topraklar çocuklarımıza büyük bir sorun olarak kalır. Bunun en büyük örneği Filistinli Arapların ederinin onlarca katına Yahudilere sattıkları topraklar bu gün İsrail devletinin temelini oluşturdu.
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2023 - Pazar

Hatay ve deprem bölgesinde toprak satışını yasaklayın

İlk etapta çok ucube bir komplo gibi algılana bilir. Hemen bizi paranoyak milliyetçi gibi okuyabilirsiniz...

Bir tarihçi olarak 1. Dünya savaşı süreci, Kurtuluş savaşı süreci ve Hatay'ın topraklarımıza katılış sürecini tüm detaylarıyla biliyorum.

Bu coğrafya ilk-çağda Kizzuwatna, kilikya,Gurgum, Antiokheia ,Mukiş,Selevkos gibi isimlerle anılmışmış 15 bin yıllık bir medeniyet coğrafyasıdır. Orta-çağda tüm haçlı seferlerinin Avrupa’dan farklı yollardan gelen askeri gücün birleştiği son noktadır.

Dinsel ve mezhepsel tüm değerleri içinde barındıran, etnik olarak türkler, araplar, kürtler, nusayriler,yahudiler, ermeniler ve bir çok etnik yapıyı yüz yıllarca içinde barındırmış heterojen kültürü içinde barındırmıştır.

1.Dünya savaşından sonra batı emperyalizminin en çok iştahını kabarttığı ve işgale giriştiği bölge yine bu bölgedir.

Ermeni olaylarını herkes doğu Anadolu bölgesinde olduğunu düşünebilirsiniz ama burada da Ermeni çeteler Fransızların destekleriyle Türk nüfusa büyük zulümler yapmışlar, yerli halk Klikya kuvayyi milliye örgütlemesini yapmıştır....

Hatay'ın Türkiye'ye katılmasından sonra Emperyalistler tarafından uyumaya bırakılan bu coğrafya Sovyetlerin yıkılmasından sonra 1. dünya savaşında masa başında haritaları çizilen Ortadoğu yine Amerikan emperyalizmi tarafından etnik temellerde yeni haritalar çizilmeye başlanmış, Arap baharı yalanıyla Orta-Doğu’da yeni devletçikler kurmaya başlamıştır.

Son 50 yıllık süreçte ülkemizde bu senaryonun bir parçası olmuş, BOP projeleri hem dışarda hem de içerde liberalizm ve küresel ölçekli sermaye dolaşımı yalanlarıyla yutturulmaya başlanmış, Buna direnç gösteren Sol-Sosyalist muhalefet 12 faşizmiyle bastırılmış ve batı emperyalizme eklemlenmiş liberal, muhafazakâr yapılanmalar desteklenerek iktidarlara getirilmiştir.

Bu gün askeri güç ile bazı bölgelere müdahale eden Amerikan emperyalizmi dinamik bir temeli olan coğrafyamızda Doğal afetle büyük bir yıkım yaşayan bölgemizde mutlaka gelecekle ilgili planları olması muhtemeldir. Başta burada yaşayan nüfus kendi can güvenlikleri için depremin daha az yaşandığı iç bölgelere göçe yönelme olasılığı çok yüksek bir ihtimaldir.

Böyle bir göç hem bölgedeki etnik yapıyı, hem de boşalan bölgenin coğrafi konumu birilerinin mutlaka iştahını kabartacaktır.

Zaten son 30 yıldaki siyasetteki bilinçli yanlış politikalar yabancılara arazi satışları, mülteci kabulleri bu tezleri doğrulamakta ve tüm Türkiye halkını kaygılandırmaktadır.

Bölge için yapılması gereken ilk şey acil depreme dayanıklı konutlar, eğitim ve öğretimin biran önce hayata sokulması, insanlarım maddi manevi yaralarının sarılması ve bölgede ev arazi satışlarının yabancılara ve bölge dışından gelenlere satışı yasaklanması, burada yüksek oranda bulunan mültecilerin ya gönderilmesi yâda eşit oranda farklı illere dağıtılarak nüfus habitatı korunmalıdır.

Bunlar biran önce hayata geçirilmezse bedeller ödenerek alınan bu topraklar çocuklarımıza büyük bir sorun olarak kalır. Bunun en büyük örneği Filistinli Arapların ederinin onlarca katına Yahudilere sattıkları topraklar bu gün İsrail devletinin temelini oluşturdu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.