Dayanışmanın önemi

Günlerdir sosyal dayanışmanın öneminden söz ediyoruz. Her şeyi devletten ve belediyeden beklemenin sosyal dayanışma kavramını zaafa uğrattığını söylüyoruz. Belediye, Kaymakamlık öncülüğünde sivil toplum ve muhtarların oluşturduğu vefa yardım deposunun hayata geçmesi güzel oldu. Umarız dağıtımlar da yerinde olur. Belediye başkanı ilk maaşını da buraya bağışladı. (maaşının kaç lira olduğunu bilmiyoruz) Sıra Alüminyum AŞ ve Özçelik iş sendikası genel merkezinde. Ardından TSO’nun, öteki Oda’ların, bireysel zenginlerin, yardım kuruluşlarının bağışlarında. Gıda yardımının yanı sıra nakit para yardımı çok önemli yeni, işten çıkarılanlar var. Muhtaç yurttaşlar var. Devlet hastanesine Korona ile mücadelede gerekli olan ekipman yardımı yapılmalı. Destekler tam sağlanırsa sosyal yardımlarını çapı genişletilebilir. Seydişehir’de güzel bir dayanışma örneği var diyebiliriz. Türkiye genelini konuşmak istersek bu doğrultuda Büyükşehirlerden atılan bazı adımlar da vardı. Ancak, İçişleri Bakanlığı yardım kampanyası açan belediyelerin hesaplarını bloke etmek gibi anlaşılmaz bir karar aldı. Buda yoksul vatandaşı alnından vurdu. Oysa en örgütlü kamu gücü, devletin yanı sıra yerel yönetimlerdir. Yerinde yardımdan söz edilecek olursa, en pratik hizmet odağı da onlardır. İçişleri Bakanlığı niçin böyle bir karar aldı, herhalde açıklayacaklardır. Korona salgını tsunami evresine doğru yaklaşıyor. Bu noktada siyasal/bireysel çekişmeler bir yana bırakılması ve tüm imkânların salgınla mücadeleye seferber edilmesi gerekiyor.