whatsapp

Delibaş isyanı

İZ BIRAKANLAR 23.05.2022 - 11:13, Güncelleme: 23.05.2022 - 11:15
 

Delibaş isyanı

Delibaşı İsyanı-Bahşiş Yörükleri-Halil Ağa-Aslan Mustafa’m
Araştırmacı tarihçi yazar; Mehmet Kiraz Milli mücadele döneminde milli kuvvetlerden yana olmuş, üstüne düşen fedakârlığı her zaman isteyerek yerine getirmiş ve daha cumhuriyet bile kurulmadan, kurtuluş savaşı biter bitmez, Ankara hükümetince ilçe yapılmış ve gösterdiği milli duruş takdir edilerek, Gazi Paşa'nın adıyla ödüllendirilmiştir. Aşağıda bu dönemde yaşanan bir gelişmeyi daima hatırlanması, karar anında dikkate alınan ölçünün asla unutulmaması amacıyla, örnek bir olay olarak not ediyoruz: Delibaş isyanında, önce Çumra sonra da Konya ele geçirilmiştir, milli kuvvetler zayıftır. Bahşiş Yörükleri Barcın'da yaşamaktadır. Bahşişlerin muhtarı Halil Ağa ve ihtiyar heyeti Kocabaş, Kiya, Köse dede, Akçocuk Mustafa ve Akkoca oğlu Yeni Mustafa'dan oluşmaktadır. Konya'dan Zeynelabidin tekkesinden Bahşiş Yörüklerine padişah fermanı gelir, Yörüklerde okuma yazma bilen iki kişiden biri Yeni Mustafa'nın oğlu Halil Akkoca'dır. Sonradan Topal fahri olarak ün kazanan Halil Akkoca Konya'da Zeynel abidin tekkesinde Zeynel Abidin'in de öğrencisidir. İhtiyar heyeti toplantısında Konya'dan gelen padişah fermanı Halil Akkoca'ya okutulur. Ferman, özetle, Mustafa Kemal ve yandaşlarının vatan haini ve din düşmanı olduklarını, görüldükleri yerde öldürülmesinin dinin emri olduğu, Delibaş isyanına katılmanın dinin bir gereği olduğu söylenmektedir ve Bahşiş Yörüklerinin de isyana katılmaları istenmektedir. Köse Dede milli kuvvetlerin yanında yer almak gerektiğini söylese de tam karar verilemez, bilgisi nedeniyle kendisine itibar edilen Ak hoca oğlu Yeni Mustafa'ya sorarlar, O'da bu konuda karar vermeden evvel düşünmek gerektiğini söyler; Yeni Mustafa'nın annesi bilge bir kadındır ve O'na danışmak niyetindedir. Bilge Yörük kadını, bunda bilmeyecek ne var oğlum, düşmanına soracaksın, der. Ananın düşman dediği kişi, Rum asıllı, Selintide yaşayan Rumlar giderken kendisi burada kalmış, kimlik değiştirmiş ve Çörüş köyüne yerleşmiş, Yeni Mustafa'nın korumasında çerçicilik ve ticaret yapan Kosti adında biridir. Yeni Mustafa atlı adam gönderip Kosti'yi gizlice Barcın yaylasına getirtir, gizlice konuşur, tekkeden gelen fermandan söz eder ve O'nun fikrini sorar. Kosti ne kadar kimlik değiştirse de, ne kadar bizden görünse de gerçekte her zaman bir Rum ve bir hıristiyan olduğunun, gerçek kimliğinin bilincindedir ve hiç tereddüt etmeden cevap verir: Mustafa kemal din ve devlet düşmanı eşkiyadır, padişah dinin ve devletin koruyucusudur, padişahın yanında yer alınmalıdır. Kosti geri gönderilir ve Yeni Mustafa Anasına gider, gördün mü oğul, der, yurdumuza saldıranlar ne düşünür, düşman ne düşünür? Onlar düşman biz ise Türk'üz. Düşman ne tarafı isterse sen onun tam karşısında yer almalısın, senin yerin Mustafa Kemal'in olduğu yerdir.. Konu heyette konuşulur, milli kuvvetlerin yanında yer almaları gerektiğinde karar kılınmıştır, Zeynel abidin tekkesinde öğrenci olan Yeni Mustafa'nın oğlu Halil Akkoca için hocasına karşı olmak, onun yanıldığını düşünmek zor gelmiş olsa da, karar verilmiştir ve yerleri milli kuvvetlerin yanı olacaktır. Böylece Bahşiş Yörükleri Halil Ağa'nın liderliğinde örgütlenerek Delibaş isyanının bastırılmasında milli kuvvetlere katkı yapmışlardır. Milli kuvvetlere katkı yapan nice adı sanı unutulmuş vatan çocukları için Halil Ağa'nın Yeşilyurt köyündeki mezarını ziyaret edebilirsiniz. “Aslan Mustafa’m” türküsü de Bozkır-Delibaş İsyanı için yakılmıştır. Bu türkünün isyancılara karşı Ankara Hükümeti’nin tarafını tutan Yörüklerin içinden çıktığı söylenir. Türkünün sözlerinin bir versiyonu şöyle: Hey hey kenardan geçeyim aman aman/Yol sizin olsun gel gel aman/Ağılar içeyim aman aman/Bal sizin olsun bir danem aman./Amanın gel gel aslan Mustafa’m gel/ Bozkır dedikleri Mustafa’m küçük kasaba/Kesilen kelleler Mustafa’m gelmez hesaba [“temize çekilmiş” versiyonlarında “sevilen güzeller gelmez hesaba” şeklinde]/Amanın gel gel Mustafa’m gel/ Haydi gel garip başlı yârim vay. “Yurttan Sesler” ekolü bu türkünün “kelleler ”in yer almadığı bir versiyonunu seslendirmiş ve türküyü Bedia Akartürk meşhur etmiştir. . Bu türkü popüler kaynaklarda da Mustafa Kemal’i, Bozkır’ı isyancılardan kurtarması için çağıran bir türkü diye geçmektedir. Bozkır halkı bölgedeki bütün Yörük ve Türkmenler arasında “dağlılar” olarak bilinmektedir. Yani Bozkırlılar Yörük, Türkmen ya da Muhacir diye tasnif edilmemekte, bütün Bozkırlılar hepsini kapsayacak biçimde “dağlılar” olarak isimlendirilmektedir. Delibaş İsyanı’na Bozkır halkından ve eşrafından, bölgedeki Yörük ve Türkmen gruplardan destek olduğu açıktır. Ancak türküden de anlaşılacağı gibi Ankara hükûmeti yanlısı gruplar da vardır. İsyanı başlatan Delibaş Mehmed’in Çumra’nın Alibeyhüyüğü’nden Zaptiye Yüzbaşısı Ali Ağa’nın oğlu olduğu, babasının Arnavut olduğu ve Osmanlı’da Delilbaşı olduğu için lakabının buradan geldiği de söylenmektedir. Konya’nın kısa bir süreliğine ele geçirilmesiyle gelişen hikâye, kellesinin Ankara’ya gönderilmesiyle son bulmuştur.
Delibaşı İsyanı-Bahşiş Yörükleri-Halil Ağa-Aslan Mustafa’m

Araştırmacı tarihçi yazar; Mehmet Kiraz

Milli mücadele döneminde milli kuvvetlerden yana olmuş, üstüne düşen fedakârlığı her zaman isteyerek yerine getirmiş ve daha cumhuriyet bile kurulmadan, kurtuluş savaşı biter bitmez, Ankara hükümetince ilçe yapılmış ve gösterdiği milli duruş takdir edilerek, Gazi Paşa'nın adıyla ödüllendirilmiştir.

Aşağıda bu dönemde yaşanan bir gelişmeyi daima hatırlanması, karar anında dikkate alınan ölçünün asla unutulmaması amacıyla, örnek bir olay olarak not ediyoruz:

Delibaş isyanında, önce Çumra sonra da Konya ele geçirilmiştir, milli kuvvetler zayıftır. Bahşiş Yörükleri Barcın'da yaşamaktadır. Bahşişlerin muhtarı Halil Ağa ve ihtiyar heyeti Kocabaş, Kiya, Köse dede, Akçocuk Mustafa ve Akkoca oğlu Yeni Mustafa'dan oluşmaktadır.

Konya'dan Zeynelabidin tekkesinden Bahşiş Yörüklerine padişah fermanı gelir, Yörüklerde okuma yazma bilen iki kişiden biri Yeni Mustafa'nın oğlu Halil Akkoca'dır. Sonradan Topal fahri olarak ün kazanan Halil Akkoca Konya'da Zeynel abidin tekkesinde Zeynel Abidin'in de öğrencisidir.

İhtiyar heyeti toplantısında Konya'dan gelen padişah fermanı Halil Akkoca'ya okutulur. Ferman, özetle, Mustafa Kemal ve yandaşlarının vatan haini ve din düşmanı olduklarını, görüldükleri yerde öldürülmesinin dinin emri olduğu, Delibaş isyanına katılmanın dinin bir gereği olduğu söylenmektedir ve Bahşiş Yörüklerinin de isyana katılmaları istenmektedir.

Köse Dede milli kuvvetlerin yanında yer almak gerektiğini söylese de tam karar verilemez, bilgisi nedeniyle kendisine itibar edilen Ak hoca oğlu Yeni Mustafa'ya sorarlar, O'da bu konuda karar vermeden evvel düşünmek gerektiğini söyler; Yeni Mustafa'nın annesi bilge bir kadındır ve O'na danışmak niyetindedir.

Bilge Yörük kadını, bunda bilmeyecek ne var oğlum, düşmanına soracaksın, der.

Ananın düşman dediği kişi, Rum asıllı, Selintide yaşayan Rumlar giderken kendisi burada kalmış, kimlik değiştirmiş ve Çörüş köyüne yerleşmiş, Yeni Mustafa'nın korumasında çerçicilik ve ticaret yapan Kosti adında biridir.

Yeni Mustafa atlı adam gönderip Kosti'yi gizlice Barcın yaylasına getirtir, gizlice konuşur, tekkeden gelen fermandan söz eder ve O'nun fikrini sorar.

Kosti ne kadar kimlik değiştirse de, ne kadar bizden görünse de gerçekte her zaman bir Rum ve bir hıristiyan olduğunun, gerçek kimliğinin bilincindedir ve hiç tereddüt etmeden cevap verir:

Mustafa kemal din ve devlet düşmanı eşkiyadır, padişah dinin ve devletin koruyucusudur, padişahın yanında yer alınmalıdır.

Kosti geri gönderilir ve Yeni Mustafa Anasına gider, gördün mü oğul, der, yurdumuza saldıranlar ne düşünür, düşman ne düşünür? Onlar düşman biz ise Türk'üz. Düşman ne tarafı isterse sen onun tam karşısında yer almalısın, senin yerin Mustafa Kemal'in olduğu yerdir..

Konu heyette konuşulur, milli kuvvetlerin yanında yer almaları gerektiğinde karar kılınmıştır, Zeynel abidin tekkesinde öğrenci olan Yeni Mustafa'nın oğlu Halil Akkoca için hocasına karşı olmak, onun yanıldığını düşünmek zor gelmiş olsa da, karar verilmiştir ve yerleri milli kuvvetlerin yanı olacaktır. Böylece Bahşiş Yörükleri Halil Ağa'nın liderliğinde örgütlenerek Delibaş isyanının bastırılmasında milli kuvvetlere katkı yapmışlardır.

Milli kuvvetlere katkı yapan nice adı sanı unutulmuş vatan çocukları için Halil Ağa'nın Yeşilyurt köyündeki mezarını ziyaret edebilirsiniz.

“Aslan Mustafa’m” türküsü de Bozkır-Delibaş İsyanı için yakılmıştır. Bu türkünün isyancılara karşı Ankara Hükümeti’nin tarafını tutan Yörüklerin içinden çıktığı söylenir. Türkünün sözlerinin bir versiyonu şöyle:

Hey hey kenardan geçeyim aman aman/Yol sizin olsun gel gel aman/Ağılar içeyim aman aman/Bal sizin olsun bir danem aman./Amanın gel gel aslan Mustafa’m gel/ Bozkır dedikleri Mustafa’m küçük kasaba/Kesilen kelleler Mustafa’m gelmez hesaba [“temize çekilmiş” versiyonlarında “sevilen güzeller gelmez hesaba” şeklinde]/Amanın gel gel Mustafa’m gel/ Haydi gel garip başlı yârim vay.

“Yurttan Sesler” ekolü bu türkünün “kelleler ”in yer almadığı bir versiyonunu seslendirmiş ve türküyü Bedia Akartürk meşhur etmiştir. . Bu türkü popüler kaynaklarda da Mustafa Kemal’i, Bozkır’ı isyancılardan kurtarması için çağıran bir türkü diye geçmektedir. Bozkır halkı bölgedeki bütün Yörük ve Türkmenler arasında “dağlılar” olarak bilinmektedir. Yani Bozkırlılar Yörük, Türkmen ya da Muhacir diye tasnif edilmemekte, bütün Bozkırlılar hepsini kapsayacak biçimde “dağlılar” olarak isimlendirilmektedir. Delibaş İsyanı’na Bozkır halkından ve eşrafından, bölgedeki Yörük ve Türkmen gruplardan destek olduğu açıktır. Ancak türküden de anlaşılacağı gibi Ankara hükûmeti yanlısı gruplar da vardır. İsyanı başlatan Delibaş Mehmed’in Çumra’nın Alibeyhüyüğü’nden Zaptiye Yüzbaşısı Ali Ağa’nın oğlu olduğu, babasının Arnavut olduğu ve Osmanlı’da Delilbaşı olduğu için lakabının buradan geldiği de söylenmektedir. Konya’nın kısa bir süreliğine ele geçirilmesiyle gelişen hikâye, kellesinin Ankara’ya gönderilmesiyle son bulmuştur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.