whatsapp

Cahil cesareti

ANALİZ (SG) - Seydişehir Gündem | 28.11.2022 - 13:07, Güncelleme: 28.11.2022 - 13:17
 

Cahil cesareti

Ülkemizin siyasette yıllardır tanık olduğu bir sendrom:Okuyandan Nefret Ederler: Cahil Cesaretinin Bilimsel Tanımı Dunning-Kruger Sendromu....(cahil cesareti)
Tarihçi yazar; Mehmet Kiraz: Cahil cesareti tabirini bilirsiniz, bir konuda bilgisi az olan kişi o konunun uzmanından daha fazla güvenir kendine. Hatta bilgisi az olanın sesi çoğu zaman daha fazla çıkar ve bu durum öyle istisnai de değil, bir adı bile var: Dunning-Kruger Sendromu. "Dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır." Ünlü düşünür Bertrand Russell 'az bilmenin' verdiği özgüvenin tehlikesini, yani Dunning-Kruger sendromunu bu kavram ortaya atılmadan yıllar öncesinden böyle özetliyor. Bu psikolojik kavram Cornell Üniversitesi'nden Justin Kruger ve David Dunning adlı araştırmacılar tarafından ortaya atıldı. Altında yatan gerçekler ise hayli düşündürücü. Bu etki veya sendrom, ikili ilişkilerde yarattığı etkinin yanında insanlığın belli bir seviyenin ötesine geçemeyişinin, bazı kültürlerin ise asla ilerleyemeyecek olmasının altında yatan temel sebep olarak bile görülüyor. Sendromun temel tezi insanlarda bilgi ve tecrübe azaldıkça özgüvenin artması. Burada koyulacak kıstas okunan okul yahut unvanlardan ziyade bir konudaki bilgi ve tecrübe olmalı, aksi halde 'ben profesörüm' diyerek aslında yetkin olmadığı konularda bile yorum yapan kişileri ayırt etmek zorlaşır. BU SENDROMUN BELKİ DE EN ÇARPICI YANI DA BU, YANİ STATÜ, EĞİTİM FARK ETMEKSİZİN TOPLUMUN HER KESİMİNDE GÖZLENİYOR OLMASI. Ayrıca belirtmek gerekiyor ki bu sendromun görüldüğü kişiler kendilerinin amiyane tabirle cahil olduğundan haberdar değiller. Ortada bir kötü niyet, kandırma çabası yok, her şey bilinçsiz gelişiyor. Belki de asıl problem bu. BU SENDROMU TANIMLAMALARINA YOL AÇAN OLAY İSE HAYLİ İLGİNÇ... Bundan 24 yıl önce McArthur Wheeler ortaya bir tez atmış. Bu teze göre kendisi limona ve limon suyuna dair hemen herkesten daha fazla şey biliyordu, bu bilgilerden biri de limon suyunun kişinin yüzünü tanınmaz hale getirdiğiydi. Hatta görünmez kıldığıydı. Yüzünü limon suyuyla kapladı ve iddiasını taçlandırmak için bir bankayı soymak maksadıyla yola koyuldu. Bu sendromun yaşandığı kişilerle ortak olarak o da iddiasını kendince 'bilimsel' bir temele dayandırıyordu. Belki duymuşsunuzdur, limonun suyu sadece belli koşullarda görülebilen görünmez bir mürekkep olarak kullanılabiliyor. Bu bilgiyi alıp kendisini görünmez kılabilmek için kullanabileceğini düşünmesi herkesi şaşırttı. İnsanları bu eksik bilgiyle tongaya düşürebileceğine inandı ve bunu tam iki kez tekrarladı. Hem de ilkinde başarısız olmasına rağmen. İŞTE BU OLAYIN ARDINDAN SENDROMU TANIMLAYAN BİLİM İNSANLARI YAŞANAN YETKİNLİK İLLÜZYONUNU ŞÖYLE GRAFİKLEŞTİRMİŞ. Kendine güven tecrübesiz ve bilgisiz kişilerde alanında uzman kişilerin bile üzerine çıkıyor ve güvenin tepe noktası bilginin en az olduğu noktadaki kişi/kişiler. Düşündürücü... Değil mi? Okurken bu durumun ciddiye alınabileceğine inanmıyor olabilirsiniz ama Dunning-Kruger Sendromu her yerde. Bilgiyi, bilgili olanı aşağılayan insanları tanıyor musunuz? 'Araştırma yapan profesörün dediğinden bana ne? Ben halktan olanı dinlerim.' yaklaşımına da aşinasınızdır büyük ihtimalle. İşte, bilmenin küçümsendiği durumlar tam da bu sendromun yansıması. UFAK BAŞARILARI ÇOK DİLLENDİREN... Ve her zaman ön planda olmak isten kişiler de bu sendromun gözlendiği tipik karakterler. GENELLİKLE AGRESİFTİRLER, TARTIŞMAK PEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. Bu agresifliğin altında yanlış yapmalarının mümkün olmadığı inancı yatıyor. İnandıkları, kabul ettikleri şeyler kanun niteliğinde doğru olmalı ve bunun aksini savunuyorsanız muhtemelen tartışmaya değer görülmezsiniz. Bu sendromu yenebilmek için daha fazla dinlemek, daha fazla okumak ve daha az konuşmak gerekiyor. Tabii bilmemenin öğrenmiyor olmaktan farklı olduğunu kavramak da şart. Öğrenme asla bitmez, önemli olan bunun farkında olabilmek. Değil mi?
Ülkemizin siyasette yıllardır tanık olduğu bir sendrom:Okuyandan Nefret Ederler: Cahil Cesaretinin Bilimsel Tanımı Dunning-Kruger Sendromu....(cahil cesareti)

Tarihçi yazar; Mehmet Kiraz:

Cahil cesareti tabirini bilirsiniz, bir konuda bilgisi az olan kişi o konunun uzmanından daha fazla güvenir kendine. Hatta bilgisi az olanın sesi çoğu zaman daha fazla çıkar ve bu durum öyle istisnai de değil, bir adı bile var: Dunning-Kruger Sendromu.

"Dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır."

Ünlü düşünür Bertrand Russell 'az bilmenin' verdiği özgüvenin tehlikesini, yani Dunning-Kruger sendromunu bu kavram ortaya atılmadan yıllar öncesinden böyle özetliyor.

Bu psikolojik kavram Cornell Üniversitesi'nden Justin Kruger ve David Dunning adlı araştırmacılar tarafından ortaya atıldı.

Altında yatan gerçekler ise hayli düşündürücü. Bu etki veya sendrom, ikili ilişkilerde yarattığı etkinin yanında insanlığın belli bir seviyenin ötesine geçemeyişinin, bazı kültürlerin ise asla ilerleyemeyecek olmasının altında yatan temel sebep olarak bile görülüyor.

Sendromun temel tezi insanlarda bilgi ve tecrübe azaldıkça özgüvenin artması.

Burada koyulacak kıstas okunan okul yahut unvanlardan ziyade bir konudaki bilgi ve tecrübe olmalı, aksi halde 'ben profesörüm' diyerek aslında yetkin olmadığı konularda bile yorum yapan kişileri ayırt etmek zorlaşır.

BU SENDROMUN BELKİ DE EN ÇARPICI YANI DA BU, YANİ STATÜ, EĞİTİM FARK ETMEKSİZİN TOPLUMUN HER KESİMİNDE GÖZLENİYOR OLMASI.

Ayrıca belirtmek gerekiyor ki bu sendromun görüldüğü kişiler kendilerinin amiyane tabirle cahil olduğundan haberdar değiller. Ortada bir kötü niyet, kandırma çabası yok, her şey bilinçsiz gelişiyor.

Belki de asıl problem bu.

BU SENDROMU TANIMLAMALARINA YOL AÇAN OLAY İSE HAYLİ İLGİNÇ...

Bundan 24 yıl önce McArthur Wheeler ortaya bir tez atmış. Bu teze göre kendisi limona ve limon suyuna dair hemen herkesten daha fazla şey biliyordu, bu bilgilerden biri de limon suyunun kişinin yüzünü tanınmaz hale getirdiğiydi. Hatta görünmez kıldığıydı.

Yüzünü limon suyuyla kapladı ve iddiasını taçlandırmak için bir bankayı soymak maksadıyla yola koyuldu.

Bu sendromun yaşandığı kişilerle ortak olarak o da iddiasını kendince 'bilimsel' bir temele dayandırıyordu. Belki duymuşsunuzdur, limonun suyu sadece belli koşullarda görülebilen görünmez bir mürekkep olarak kullanılabiliyor. Bu bilgiyi alıp kendisini görünmez kılabilmek için kullanabileceğini düşünmesi herkesi şaşırttı.

İnsanları bu eksik bilgiyle tongaya düşürebileceğine inandı ve bunu tam iki kez tekrarladı. Hem de ilkinde başarısız olmasına rağmen.

İŞTE BU OLAYIN ARDINDAN SENDROMU TANIMLAYAN BİLİM İNSANLARI YAŞANAN YETKİNLİK İLLÜZYONUNU ŞÖYLE GRAFİKLEŞTİRMİŞ.

Kendine güven tecrübesiz ve bilgisiz kişilerde alanında uzman kişilerin bile üzerine çıkıyor ve güvenin tepe noktası bilginin en az olduğu noktadaki kişi/kişiler.

Düşündürücü... Değil mi?

Okurken bu durumun ciddiye alınabileceğine inanmıyor olabilirsiniz ama Dunning-Kruger Sendromu her yerde.

Bilgiyi, bilgili olanı aşağılayan insanları tanıyor musunuz? 'Araştırma yapan profesörün dediğinden bana ne? Ben halktan olanı dinlerim.' yaklaşımına da aşinasınızdır büyük ihtimalle. İşte, bilmenin küçümsendiği durumlar tam da bu sendromun yansıması.

UFAK BAŞARILARI ÇOK DİLLENDİREN...

Ve her zaman ön planda olmak isten kişiler de bu sendromun gözlendiği tipik karakterler.

GENELLİKLE AGRESİFTİRLER, TARTIŞMAK PEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Bu agresifliğin altında yanlış yapmalarının mümkün olmadığı inancı yatıyor. İnandıkları, kabul ettikleri şeyler kanun niteliğinde doğru olmalı ve bunun aksini savunuyorsanız muhtemelen tartışmaya değer görülmezsiniz.

Bu sendromu yenebilmek için daha fazla dinlemek, daha fazla okumak ve daha az konuşmak gerekiyor.

Tabii bilmemenin öğrenmiyor olmaktan farklı olduğunu kavramak da şart.

Öğrenme asla bitmez, önemli olan bunun farkında olabilmek. Değil mi?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.