Gabıklı fasille
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1977 Genel Seçimlerini kazanma başarısının arkasında parti içi eğitim, amatörce çalışma, örgütün yeniden yapılandırılması ve ön seçim vardır.
2023 Genel Seçimlerinde Konya’da, Cumhur İttifakı oyların %69.33’ünü alırken, Millet İttifakı % 22.35 oy alabilmiştir. Sadece %13,68 0y oranına ulaşabilen CHP, 5 Haziran 1977 Genel Seçimlerinde 0yların %31,3’ünü alarak 1. Parti olmuştu. Adalet Partisi %28,2 oy oranı ile ikinci parti olabilmiştir.
O dönemin koşullarında partinin il ve ilçe yetkililerine genel merkezde belirli sürelerle, üniversitelerden gelen öğretim elemanlarınca yapılacak seçim çalışmaları yanında siyasi kültür, ülke ekonomisi, Dünya’da yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler vb. konularda eğitim verilebilmiştir. Bugün, üniversitelerde kitapları okunan çok sayıda bilim insanı, Ankara Çevre Sokak’taki partinin eğitim merkezinde bu seminerleri yürütmüştür.
Eğitimden dönen İl ve ilçe başkanları da düzenledikleri toplu eğitsel çalışmalarda üyelere ve diğer katılımcılara, öğrendikleri bilgileri sunmaya çalışırdı.
Bu eğitim çalışmaları CHP’de isabetli bir yeniden yapılanmayı getirmiştir. Örgüt canlanmış, 1977 Seçimlerini tam bir heyecan içinde karşılamıştır.
Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın CHP'nin örgüt çalışmalarında çevre ve ülke sorunları kıyasıya dile getirildiği gibi uygulamaya da geçilirdi. Örneğin, 1976 yılında Suğla Ovası, Beyşehir Gölü’nden gelen Çarşamba Kanalı taşkınlarıyla sular altında kalmıştı. Bu sorunun giderilmesi için Seydişehir Kaymakamlığından başlayarak Ankara’ya değin nasıl uğraş verildiğini bugünkü gibi anımsarım. Suğla Gölü’nü çevreleyen ve taşkınları önleyen bugünkü “Boğma Baraj” o günlerde başlayan girişimlerin eseridir.
Başarılı profesyonelliğin temelinde amatörce yapılan özverili çalışmalar yatar. 1977 Seçimlerine giderken CHP Örgütünce yapılan çalışmalar, gerçekten amatörce yapılıyordu. Hemen hemen yurt genelinde olduğu gibi, Seydişehir’de de İlçe örgütünün tüm giderlerini -bina kirası da içinde- başarıya inanmış, özverili Cumhuriyet Halk Partililer yükümlenmişti. (Bilindiği üzere Siyasal partilere devlet yardımı, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nda 27.06.1984 günlü değişiklikle yapılmaya başlamıştır)
Seçim çalışması yapmak için Rahmetli Genel Başkan, çıplak ayaklarıyla sulara dalarak Bingöl çaylarını geçmiş, oralarda “Ortanın Solu” kavramını Türk halkına anlatmaya çalışmıştır.
Benzeri özverili genel merkez çalışmaları örgütte umut ve heyecan yaratmış, kitleleri ayağa kaldırmıştır. Onca kavga gürültü ve anarşi ortamında, dağlara taşlara “UMUDUMUZ ECEVİT “ diye yazılmıştır.
Heyecan ve umut yüklü kitlelerin ayağa kalkıp yürümesi CHP’de, tabandan yukarıya doğru yeniden yapılanmayı getirmiştir.
Milletvekili adaylarının ön seçim yoluyla saptanması halkın partiyi sahiplenmesinin yanında kendi oyu ile seçmiş bulunduğu milletvekili adayına da sahip çıkmasını sağlamış, yapılan bu sağlıklı çalışmalar başarıyı getirmiştir.
1977 Seçimlerine gidilirken Seydişehir’de, Çarşı Meydanı’nda, Yaylalı Kahvesi’nin üstünde geniş bir salon, toplantı odaları ve çay ocağıyla sürekli açık tutulan görkemli bir CHP Örgütümüz vardı. Salonun girişinde İsmet İnönü’nün, "Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur!” sözü hemen göze çarpardı.
Özellikle cumartesi ve pazar günleri, fabrika işçilerinin de katılımıyla salon dolup taşar, fabrikada çalışan yurt dışında eğitim görmüş teknik adamların ve ünlenmiş sosyal demokratların da katıldığı toplantılar renkli geçerdi. Beklenmedik özgün düşüncelerin kimi zaman, hiç beklenmedik kişilerde dile gelmesi düşünenleri düşündürürdü.
Bu toplantılardan birinde yaşadığımız bir anı unutulmazdır: Güneşli bir ilkbahar günü öğle üzeri, küme küme insanlar toplantı salonuna akın etmişti. Yapılan ateşli konuşmalarda ülkede yaşanan ekonomik sorunların çözümü dile getiriliyordu; para, para, para…
Konuşmacılar, bilindik çözüm yollarını dile getirince, umutsuz bakışlar onlara: “Bu söyledikleriniz çok denendi, sınandı da bir sonuca ulaşılamadı” der gibi bakışmaya başlayınca, dinleyicilerden üzgün ve süzgün bakışlı biri elini kaldırdı. Söz istiyordu. Kendini tanıttı:
“Buyurunuz Kadri Bey! Kadri Bey, ağlar gibi gülerek şöyle diyordu:“Arkadaşlar! Lafı kepeğinden bir türlü ayıramadık. Deminden beri boş yere havanda su döğüyoruz. Döğ, döğ, yine su, yine su! Fakirlikten kurtulmanın, zengin olmanın en kestirme yolu şudur: Anamızın yetiştirdiği gabıklı fasilleyi bahçemize kendimiz ekeceğiz, kendimiz biçeceğiz, harmanını kendimiz yapacağız, kendimiz yiyeceğiz. Hepsi bu! Dışarıdan borç alarak geçinmek yok. Değilse batıp gideceğiz. İşte hepsi bu!