Arasta çarşısının esnaflarında hayat durgun
Arastanın yılların esnaflarından ayakkabı tamircisi İsmail usta gibi terzi, saraçcı, çay ocakcısı, çadırcısı gibi hepsi aynı şeyleri konuşuyor. Hep bir umutsuzluk.
Arasta bomboş! Demirci bir esnaf, bak bomboş diyor! İçi değil, dışı değil, her yanı… Eskiden sabahları kalabalıktan yürüyemezdin burada. Şimdi üç kişi yan yana yürürsün de kimseye çarpmazsın. Çünkü dükkân var, müşteri yok. Ses var, iş yok. Laf var, ekmek yok. Esnaf hâlâ Allah bereket versin diyor ama içten değil. Adet yerini bulsun diye.
Gençler işsiz. Çoğu evde oturuyor. Kimse iş beğenmiyor diye konuşuyorlar ya!YALAN! Genç iş arıyor, ama dayısı yok. Dayısı olan aldı kadroyu, olmayan sana bana kaldı. Bilgi, çalışkanlık, arka planda kalmış.
Arastanın müşterisinde hareketsizlik, gençlerin de iş umudunda sessizlik var. Çünkü para yok! Koca bir memleketi torpile teslim etmişler. Bunun adı da kader olmuş. Geçim sıkıntısı çeken insanlara sabredin diyorlar. Kuru ekmek bile neredeyse lüks! Belki bir gün bu yazılar ses olur.