whatsapp

Yazar Havva Dilek ile keyifli bir Röportaj!

RÖPORTAJ (SG) - Seydişehir Gündem | 14.11.2023 - 03:53, Güncelleme: 14.11.2023 - 03:53
 

Yazar Havva Dilek ile keyifli bir Röportaj!

Haber sitemizin yazar ve editörü Havva Dilek, Seydişehir Gündem İnternet haber sitesi yayın yönetmeni Enver Haykır’ın yazarlık ve edebiyat üzerine sorduğu sorularını yanıtladı.
Sizce Yazmak bir yetenek midir? Yoksa sonradan mı gelişir? Elbette bu iki soru üzerinden birçok tartışma yürütülebilir fakat yazmaya yeteneğimiz olsa bile iyi bir yazar olmak için çeşitli kaynaklarla bu yeteneği geliştirmemiz gerekir. Yazmak, önce okumakla başlar. Bunun için de çeşitli kaynaklardan yararlanır. Yeteneğin yanında aslında yazmak daha çok ilgi duymakla ve kendini geliştirmekle alakalı sanırım. Mesela yeteneğiniz var fakat okumuyorsunuz, dünyada ve yaşadığınız şehirden bir haberseniz neyi nasıl aktarabilir, yazabilirsiniz ki. İlk kitabının yayımlanma sürecini değerlendirir misiniz? Çok ilginç bir duyguydu. İlk kitabım 2015 yılında yayınlandı. Hazırladığım dosyayı birçok yayın evine göndermiştim. Önce bir Kanes yayınevinden geri dönüş oldu, sıraya koyulduğu sırası gelince basıma gireceği Ercan Akarsu tarafından bilgilendirildim. Benim için önemli olan hazırladığım dosyanın basıma uygun bulunup öyle basılması gerektiğini düşündüğüm için böyle bir yol izlemek istemiştim. Daha sonra dosyamı basıma uygun bulan bir başka yayınevi Regulus tarafından ön sipariş usulü ile kitabın basımı gerçekleştirdi. Yani kitap basılmadan önce iki yüz adet ön satışını arkadaşlarımın desteği ile yaptıktan sonra kitap basılmış oldu. İlginç bir deneyimdi bu tarz bir basım şekliydi benim açımdan. Basılmış kitabınızı elinizde tutmak nasıl bir duygu? Bilmiyorum ki. Sanki o kitap ben değil de başka birisi yazmış gibi hissetmişimdir hep. Zaten birazda öyledir, kitap basıldıktan sonra sizin olmaktan çıkar biraz da. Heyecanlı, sevinçli ve mutlu olduğum kadar da kendimi sorumlu hissettim. Siyasi gerginlikler, çevredeki savaşlar sizin edebi üretiminizi nasıl etkiliyor? Olumlu ve olumsuz bütün koşullarda sanatsal üretim hep devam eder esasında. Bu süreçlerde sizin nasıl etkilendiğiniz yaptığınız sanata yansır. Ekonomideki olumsuzluklardan yazar olmanın dezavantajları var mı? Elbette. Bu gün ülkede yaşanan ekonomik kriz her kesimi olduğu gibi yayın hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Artan basım maliyetleri yayın evlerini ve yazarları direk etkilemektedir. Birçok yazar yazdığı kitap dosyasını artan maliyetler nedeniyle bastırtamamaktadır bu gün. Mesela 2022 Kasım ayında toplam kitap üretimi %10 oranında bir düşüş yaşadı, bu yıl tahmin ederim ki bu düşüş biraz daha artmış olacaktır.  Basım maliyetlerinin artması kitap fiyatlarını da otomatik olarak arttırdığı için raflardaki kitap fiyatları dudak uçuklatır durumdadır şu an. Diğer taraftan artan kargolama ücretleri de yazar ve yayıncıları olumsuz etkilemektedir. Güncel siyaset ortamında yazar okur ilişkilerinde umutlu musunuz? Bu alanda umudumu hep diri tutmaya çalışıyorum. Yazarın okuyucuya erişim kanalları içinde öncelik kitap fuarlarıdır. Bu anlamda birçok ilde fuar etkinlikleri çok olmasa da vardır. Gözlemlediğim kadarıyla da fuarlara ilgi fena değildir. Kitap yazarlığı ve İnternet gazeteciliği köşe yazarlığı farkı sizce var mı? Birbirinden farklı gibi gözüküyor olsa da aslında birbirini tamamlıyor diye düşünüyorum. Her ikisini de önemsiyorum. Kitap zaman içinde okuyucuya ulaşırken yazdığınız köşe yazısı anında ulaşabilmektedir. Edebiyat ve barışın ilişkisini nasıl değerlendirirsiniz? Hiç bir edebiyatçı savaştan yana taraf olmaz, olamaz. Savaştan yana taraf olmamak yetmez barıştan yana taraf olmak zorunluluğu ve toplumsal sorumluluğu vardır, olmak zorundadır. Ve barıştan barışa kuruluyorsa bütün köprüler Ve çocuklarımıza savaş ve barış isimleri koyulmuyorsa artık Ve eşitliğe adaletli ise dünya ve çocuk kahkahaları açıyorsa caddelerin kapılarını, ben barışa inanırım. İnsan kalbine inanmaz mı hiç... Haber konularıyla da ilgileniyorsunuz! İçerik üretmeyi nasıl başarıyorsunuz? Sokakta olmayı seviyorum, salonlardan ziyade insanların içinde olmayı severim. Hiç tanımadığım insanlarla oturup konuşuyorum, dertlerini, sıkıntılarını dinliyorum. Bunu içerik üreteyim anlayışıyla da yapmıyorum üstelik. Oradan bazen haber çıkıyor, bazen güzel dostluklar, arkadaşlıklar çıkıyor.
Haber sitemizin yazar ve editörü Havva Dilek, Seydişehir Gündem İnternet haber sitesi yayın yönetmeni Enver Haykır’ın yazarlık ve edebiyat üzerine sorduğu sorularını yanıtladı.

Sizce Yazmak bir yetenek midir? Yoksa sonradan mı gelişir?

Elbette bu iki soru üzerinden birçok tartışma yürütülebilir fakat yazmaya yeteneğimiz olsa bile iyi bir yazar olmak için çeşitli kaynaklarla bu yeteneği geliştirmemiz gerekir. Yazmak, önce okumakla başlar. Bunun için de çeşitli kaynaklardan yararlanır. Yeteneğin yanında aslında yazmak daha çok ilgi duymakla ve kendini geliştirmekle alakalı sanırım. Mesela yeteneğiniz var fakat okumuyorsunuz, dünyada ve yaşadığınız şehirden bir haberseniz neyi nasıl aktarabilir, yazabilirsiniz ki.

İlk kitabının yayımlanma sürecini değerlendirir misiniz?

Çok ilginç bir duyguydu. İlk kitabım 2015 yılında yayınlandı. Hazırladığım dosyayı birçok yayın evine göndermiştim. Önce bir Kanes yayınevinden geri dönüş oldu, sıraya koyulduğu sırası gelince basıma gireceği Ercan Akarsu tarafından bilgilendirildim. Benim için önemli olan hazırladığım dosyanın basıma uygun bulunup öyle basılması gerektiğini düşündüğüm için böyle bir yol izlemek istemiştim.

Daha sonra dosyamı basıma uygun bulan bir başka yayınevi Regulus tarafından ön sipariş usulü ile kitabın basımı gerçekleştirdi. Yani kitap basılmadan önce iki yüz adet ön satışını arkadaşlarımın desteği ile yaptıktan sonra kitap basılmış oldu. İlginç bir deneyimdi bu tarz bir basım şekliydi benim açımdan.

Basılmış kitabınızı elinizde tutmak nasıl bir duygu?

Bilmiyorum ki. Sanki o kitap ben değil de başka birisi yazmış gibi hissetmişimdir hep. Zaten birazda öyledir, kitap basıldıktan sonra sizin olmaktan çıkar biraz da. Heyecanlı, sevinçli ve mutlu olduğum kadar da kendimi sorumlu hissettim.

Siyasi gerginlikler, çevredeki savaşlar sizin edebi üretiminizi nasıl etkiliyor?

Olumlu ve olumsuz bütün koşullarda sanatsal üretim hep devam eder esasında. Bu süreçlerde sizin nasıl etkilendiğiniz yaptığınız sanata yansır.

Ekonomideki olumsuzluklardan yazar olmanın dezavantajları var mı?

Elbette. Bu gün ülkede yaşanan ekonomik kriz her kesimi olduğu gibi yayın hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Artan basım maliyetleri yayın evlerini ve yazarları direk etkilemektedir.

Birçok yazar yazdığı kitap dosyasını artan maliyetler nedeniyle bastırtamamaktadır bu gün.

Mesela 2022 Kasım ayında toplam kitap üretimi %10 oranında bir düşüş yaşadı, bu yıl tahmin ederim ki bu düşüş biraz daha artmış olacaktır.  Basım maliyetlerinin artması kitap fiyatlarını da otomatik olarak arttırdığı için raflardaki kitap fiyatları dudak uçuklatır durumdadır şu an.

Diğer taraftan artan kargolama ücretleri de yazar ve yayıncıları olumsuz etkilemektedir.

Güncel siyaset ortamında yazar okur ilişkilerinde umutlu musunuz?

Bu alanda umudumu hep diri tutmaya çalışıyorum.

Yazarın okuyucuya erişim kanalları içinde öncelik kitap fuarlarıdır. Bu anlamda birçok ilde fuar etkinlikleri çok olmasa da vardır. Gözlemlediğim kadarıyla da fuarlara ilgi fena değildir.

Kitap yazarlığı ve İnternet gazeteciliği köşe yazarlığı farkı sizce var mı?

Birbirinden farklı gibi gözüküyor olsa da aslında birbirini tamamlıyor diye düşünüyorum. Her ikisini de önemsiyorum. Kitap zaman içinde okuyucuya ulaşırken yazdığınız köşe yazısı anında ulaşabilmektedir.

Edebiyat ve barışın ilişkisini nasıl değerlendirirsiniz?

Hiç bir edebiyatçı savaştan yana taraf olmaz, olamaz. Savaştan yana taraf olmamak yetmez barıştan yana taraf olmak zorunluluğu ve toplumsal sorumluluğu vardır, olmak zorundadır.

Ve barıştan barışa kuruluyorsa bütün köprüler

Ve çocuklarımıza savaş ve barış isimleri koyulmuyorsa artık

Ve eşitliğe adaletli ise dünya ve çocuk kahkahaları açıyorsa caddelerin kapılarını, ben barışa inanırım.

İnsan kalbine inanmaz mı hiç...

Haber konularıyla da ilgileniyorsunuz! İçerik üretmeyi nasıl başarıyorsunuz?

Sokakta olmayı seviyorum, salonlardan ziyade insanların içinde olmayı severim. Hiç tanımadığım insanlarla oturup konuşuyorum, dertlerini, sıkıntılarını dinliyorum. Bunu içerik üreteyim anlayışıyla da yapmıyorum üstelik. Oradan bazen haber çıkıyor, bazen güzel dostluklar, arkadaşlıklar çıkıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.