whatsapp

Gazetecilik nereye?

ANALİZ 10.01.2019 - 03:08, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

Gazetecilik nereye?

Öyle ya da böyle, Muhabirlikte 35 yılımı verdim. “Peki, ne öğrendin, ne bilirsin” derseniz. “Haddimi bilirim” derim… 35 yılda bunu öğrendim! Zaten önemli olan da haddini bilmektir. Yoksa herkes gazeteci olabilir!   Türkiye gazeteciliğine bakarsak; Cumhuriyet gazetesinde muhabirlik yaparken çok şey öğrendim. Basın camiasında gördüğüm eksikleri yanlışları söylemekten, anlatmaktan hiç geri durmadım. “Bu ne işe yaradı” derseniz. Anlayan anlamıştır. Lafın tamamı deliye söylenir. Bugün, Türkiye’de gazetecilik olayı sizlere ömür… Rahmetli Özal, Gazete sahiplerinin ihalelere girmesinin önünü açtığı gün, Bu mesleğin ölüm fermanını imzalamıştır!  “Halkın haber alma hakkı” kimin umurunda? Bakın bugün, Türkiye’nin en önemli enerji ihalelerinde bile Gazete sahiplerinin adı geçmektedir… Anadolu da birkaç yerel gazete, birkaç yiğit kalem dışında yazan-çizen yok! Bu iş bitmiştir. Daha dün, koskoca Doğan Holding de teslim bayrağını çekti. Hürriyet Gazetesi basında son kaleydi. Bugün bir tüpçüye teslim edildi. Ben şimdi basın kuruluşlarını, Birer fabrika olarak görürüm. Gelelim Seydişehir gazeteciliğine; En büyük eleştirim; İlçedeki yayın organları belediyenin basın bülteni gibi. Oysa Gorge Orwel derki; “Bir haber, eğer kimseyi rahatsız etmiyorsa haber değildir.” Peki, bu bir haber değilse nedir? Orwel, “Eğer haber değilse halkla ilişkilerdir” diyor ki, doğrudur. Bugün ilçedeki yayın organları size “Haber” diye birilerinin reklamını servis ediyor. Yerseniz! Peki! “Ne zaman adam oluruz” derseniz? Ben pek umutlu değilim! İyisi mi biz, Olanakları zorlayarak, Bedelini ödeyerek, Doğru bildiğimizi yapmaya devam edelim. Elimizden gelen çabayı gösterelim. İyisini-kötüsünü, doğrusunu-eğrisini siz takdir edin! Bu ilçede ne yapılmalı? Göçün devam ettiği beklenen alt ve üst yapının bir türlü doğru dürüst gerçekleşemediği çarpık yapılaşan bu kentin feryadını gündemde tutacak bir gazete gerekli. Ve bu gazetelerin ‘al yapıştır, resmi ilanı al’ anlayışından uzak kentin ve ülkenin nabzını tutacak gazete olmalıdır. Bunu da gerçek gazetecilerin çıkaracağı gazete olmalıdır. Bugün gazeteci olmayanların gazeteci olarak gezdiği bu memlekette internet tembelliğiyle gazetecilik yapılamayacağını görmekteyiz. Bu nedenle 35 yılı aşkın gazetecilik yaparak, bu kentin bu ülkenin gerçek gündemini sınırları ötesine taşıyan biri olarak diyorum ki! Yeni bir gazetecilik anlayışının doğması gerekir. Ha unutmadan gazetecilik yapmadan, gerçek gazetecilerin haklarını bölen onların ekmeğine ortak olanlara da fırsat verilmesin. Bu amaçla gerçek gazetecilerin günlerini kutluyorum!

Öyle ya da böyle, Muhabirlikte 35 yılımı verdim. “Peki, ne öğrendin, ne bilirsin” derseniz. “Haddimi bilirim” derim… 35 yılda bunu öğrendim! Zaten önemli olan da haddini bilmektir. Yoksa herkes gazeteci olabilir!  

Türkiye gazeteciliğine bakarsak;

Cumhuriyet gazetesinde muhabirlik yaparken çok şey öğrendim. Basın camiasında gördüğüm eksikleri yanlışları söylemekten, anlatmaktan hiç geri durmadım. “Bu ne işe yaradı” derseniz. Anlayan anlamıştır. Lafın tamamı deliye söylenir. Bugün, Türkiye’de gazetecilik olayı sizlere ömür… Rahmetli Özal, Gazete sahiplerinin ihalelere girmesinin önünü açtığı gün, Bu mesleğin ölüm fermanını imzalamıştır!  “Halkın haber alma hakkı” kimin umurunda? Bakın bugün, Türkiye’nin en önemli enerji ihalelerinde bile Gazete sahiplerinin adı geçmektedir… Anadolu da birkaç yerel gazete, birkaç yiğit kalem dışında yazan-çizen yok! Bu iş bitmiştir. Daha dün, koskoca Doğan Holding de teslim bayrağını çekti. Hürriyet Gazetesi basında son kaleydi. Bugün bir tüpçüye teslim edildi. Ben şimdi basın kuruluşlarını, Birer fabrika olarak görürüm.

Gelelim Seydişehir gazeteciliğine;

En büyük eleştirim; İlçedeki yayın organları belediyenin basın bülteni gibi.

Oysa Gorge Orwel derki; “Bir haber, eğer kimseyi rahatsız etmiyorsa haber değildir.” Peki, bu bir haber değilse nedir? Orwel, “Eğer haber değilse halkla ilişkilerdir” diyor ki, doğrudur.

Bugün ilçedeki yayın organları size “Haber” diye birilerinin reklamını servis ediyor. Yerseniz! Peki! “Ne zaman adam oluruz” derseniz? Ben pek umutlu değilim! İyisi mi biz, Olanakları zorlayarak, Bedelini ödeyerek, Doğru bildiğimizi yapmaya devam edelim. Elimizden gelen çabayı gösterelim. İyisini-kötüsünü, doğrusunu-eğrisini siz takdir edin!

Bu ilçede ne yapılmalı?

Göçün devam ettiği beklenen alt ve üst yapının bir türlü doğru dürüst gerçekleşemediği çarpık yapılaşan bu kentin feryadını gündemde tutacak bir gazete gerekli.

Ve bu gazetelerin ‘al yapıştır, resmi ilanı al’ anlayışından uzak kentin ve ülkenin nabzını tutacak gazete olmalıdır. Bunu da gerçek gazetecilerin çıkaracağı gazete olmalıdır.

Bugün gazeteci olmayanların gazeteci olarak gezdiği bu memlekette internet tembelliğiyle gazetecilik yapılamayacağını görmekteyiz.

Bu nedenle 35 yılı aşkın gazetecilik yaparak, bu kentin bu ülkenin gerçek gündemini sınırları ötesine taşıyan biri olarak diyorum ki! Yeni bir gazetecilik anlayışının doğması gerekir.

Ha unutmadan gazetecilik yapmadan, gerçek gazetecilerin haklarını bölen onların ekmeğine ortak olanlara da fırsat verilmesin.

Bu amaçla gerçek gazetecilerin günlerini kutluyorum!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.