whatsapp

24 Temmuz basın bayramı

SİVİL TOPLUM 25.07.2019 - 13:03, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

24 Temmuz basın bayramı

Gazetecilerin ceza evinde olmadığı bir Türkiye istiyoruz
Türkiye'de gazeteciler 24 Temmuz Basın Bayramı'nın 11. yıl dönümünü sansür, yargı kıskacı, işsizlik ve hükümet baskısıyla karşılıyor. 24 Temmuz sansürün kaldırılışının yıl dönümü ve Bayramı. Türkiye'de gazeteciler ise bu günü basın özgürlüğü için mücadele günü olarak karşılıyor. Ve bugün Türkiye’de 134 gazeteci hapis, yüzlercesi yargı kıskacında. 10 bini aşkın işsiz gazeteci var, iş bulabilenlerin çoğu ise güvencesiz. Medyanın yüzde 95’i ise iktidar kontrolünde. 24 Temmuz dolayısıyla açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) gazetecilere özgürlük talep etti. TGC: GAZETECİLER SANSÜR KISKACINDA TGC açıklamasında 24 Temmuz’un İkinci Meşrutiyetle (1908) birlikte basından sansürün ilk kez kaldırılışını simgelediğine dikkat çekerek “O gün gazeteciler, yayıncılar olağanüstü bir dayanışma göstererek gazetelerine, matbaalarına görevlerini yapmaya gelen sansür memurlarını içeriye almıyorlar. Ertesi gün ilk kez gazeteler sansürsüz yayımlanıyor. Bu nedenle 24 Temmuz, meslek örgütlerince 1971’e kadar basın bayramı olarak kutlanıyor” ifadelerine yer verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından basın kartı verilmeyen gazeteci sayısının 1954’ü bulduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “24 Temmuz’da gazetecilik mesleği tarihin en güç döneminden geçerken, gazeteciler işsizlik, sansür, oto sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutulmaya devam ediyor. Gazetecilerin görevlerini özgürce yapmalarına müdahale edilerek halkın haber alma hakkı engelleniyor. “Şeffaflık ve basın özgürlüğü çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Çok sesli çağdaş bir toplum olabilmenin yolu, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasından geçiyor. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri nedeniyle hedef gösterilmediği, işten atılmadığı, gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı bir Türkiye’de 24 Temmuz’u bayram olarak yaşamayı diliyoruz.” TGS: KUTLAMIYORUZ! TGS’den yapılan açıklamada, sansürün kaldırılışının 111. yıl dönümünde sansüre daha fazla maruz kalınan bir dönemden geçildiğine dikkat çekilerek şu verilere yer verildi: 134 gazeteci cezaevinde Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sırada 10 bini aşkın işsiz gazeteci var Yüzlerce basın kartı iptal edilmiş durumda Medyanın yüzde 95’i iktidar kontrolünde İnternet gazetecileri güvencesiz Yerel gazeteler resmi ilân kıskacında Medya çalışanlarının çoğu sendikasız, toplu sözleşmesiz “Türkiye böyle bir baskı dönemini yaşıyorken ‘Basın Bayramı’ demek de o günü kutlamak da zül” denilen açıklamada, “Unutulmamalı ki hükümet-patron sansürü kaldırılınca, gazeteciler üzerindeki baskılar son bulunca, cezaevlerindeki meslektaşlarımız özgür kalınca, medya dördüncü kuvvet olarak işlevini yine yerine getirebilince kazanan tüm Türkiye olacaktır. Bayram kutlayabildiğimiz günleri getirene kadar 24 Temmuz bizim için sadece tarihte bir gündür. Gazeteciler haklarına, toplum haberine sahip çıktığında 24 Temmuz bayram olacaktır” ifadeleri yer aldı. DİSK BASIN-İŞ: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AYAKLAR ALTINDA! DİSK Basın-İş ise sansürün kaldırılışının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; “DİSK Basın-İş olarak sözümüz kısa ve net: Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü ayaklar altındadır! 67 yaşındaki gazeteci Hüseyin Aykol, geçtiğimiz günlerde hapishaneye  gönderildi. Üstelik hakkında yaşı kadar açılmış başka davalar var. Cumhuriyet gazetesinin eski 6 çalışanı, kumpas bir dava nedeniyle, ama esas önemlisi iktidarın da kabul ettiği ağır bir skandal nedeniyle halen hapiste. Meclis, onları ve aynı durumdaki insanları hapishaneden çıkarmak için yapılacak basit bir düzenlemeyi yapmadan tatile çıktı! Onlarca meslektaşımız halen cezaevlerinde tutuluyor. Arkadaşımız Ertuğrul Mavioğlu, yaptığı bir belgesel nedeniyle 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yüzlerce meslektaşımız hakkında sayısız dava var. Sansür, oto sansür devam ediyor. İş, iktidar partisinin bir hizbine mikrofon uzatmanın bile işten atılma nedeni sayılmasına kadar vardı. Koşulsuz ve tam biat isteniyor. Uluslararası yayın organlarında  çalışan meslektaşlarımız hedef haline getiriliyor.” denildi.
Gazetecilerin ceza evinde olmadığı bir Türkiye istiyoruz

Türkiye'de gazeteciler 24 Temmuz Basın Bayramı'nın 11. yıl dönümünü sansür, yargı kıskacı, işsizlik ve hükümet baskısıyla karşılıyor.

24 Temmuz sansürün kaldırılışının yıl dönümü ve Bayramı. Türkiye'de gazeteciler ise bu günü basın özgürlüğü için mücadele günü olarak karşılıyor. Ve bugün Türkiye’de 134 gazeteci hapis, yüzlercesi yargı kıskacında. 10 bini aşkın işsiz gazeteci var, iş bulabilenlerin çoğu ise güvencesiz. Medyanın yüzde 95’i ise iktidar kontrolünde. 24 Temmuz dolayısıyla açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) gazetecilere özgürlük talep etti.

TGC: GAZETECİLER SANSÜR KISKACINDA

TGC açıklamasında 24 Temmuz’un İkinci Meşrutiyetle (1908) birlikte basından sansürün ilk kez kaldırılışını simgelediğine dikkat çekerek “O gün gazeteciler, yayıncılar olağanüstü bir dayanışma göstererek gazetelerine, matbaalarına görevlerini yapmaya gelen sansür memurlarını içeriye almıyorlar. Ertesi gün ilk kez gazeteler sansürsüz yayımlanıyor. Bu nedenle 24 Temmuz, meslek örgütlerince 1971’e kadar basın bayramı olarak kutlanıyor” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından basın kartı verilmeyen gazeteci sayısının 1954’ü bulduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “24 Temmuz’da gazetecilik mesleği tarihin en güç döneminden geçerken, gazeteciler işsizlik, sansür, oto sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutulmaya devam ediyor. Gazetecilerin görevlerini özgürce yapmalarına müdahale edilerek halkın haber alma hakkı engelleniyor. “Şeffaflık ve basın özgürlüğü çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Çok sesli çağdaş bir toplum olabilmenin yolu, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasından geçiyor. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri nedeniyle hedef gösterilmediği, işten atılmadığı, gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı bir Türkiye’de 24 Temmuz’u bayram olarak yaşamayı diliyoruz.”

TGS: KUTLAMIYORUZ!

TGS’den yapılan açıklamada, sansürün kaldırılışının 111. yıl dönümünde sansüre daha fazla maruz kalınan bir dönemden geçildiğine dikkat çekilerek şu verilere yer verildi:

134 gazeteci cezaevinde

Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sırada

10 bini aşkın işsiz gazeteci var

Yüzlerce basın kartı iptal edilmiş durumda

Medyanın yüzde 95’i iktidar kontrolünde

İnternet gazetecileri güvencesiz

Yerel gazeteler resmi ilân kıskacında

Medya çalışanlarının çoğu sendikasız, toplu sözleşmesiz

“Türkiye böyle bir baskı dönemini yaşıyorken ‘Basın Bayramı’ demek de o günü kutlamak da zül” denilen açıklamada, “Unutulmamalı ki hükümet-patron sansürü kaldırılınca, gazeteciler üzerindeki baskılar son bulunca, cezaevlerindeki meslektaşlarımız özgür kalınca, medya dördüncü kuvvet olarak işlevini yine yerine getirebilince kazanan tüm Türkiye olacaktır. Bayram kutlayabildiğimiz günleri getirene kadar 24 Temmuz bizim için sadece tarihte bir gündür. Gazeteciler haklarına, toplum haberine sahip çıktığında 24 Temmuz bayram olacaktır” ifadeleri yer aldı.

DİSK BASIN-İŞ: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AYAKLAR ALTINDA!

DİSK Basın-İş ise sansürün kaldırılışının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; “DİSK Basın-İş olarak sözümüz kısa ve net: Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü ayaklar altındadır! 67 yaşındaki gazeteci Hüseyin Aykol, geçtiğimiz günlerde hapishaneye  gönderildi. Üstelik hakkında yaşı kadar açılmış başka davalar var. Cumhuriyet gazetesinin eski 6 çalışanı, kumpas bir dava nedeniyle, ama esas önemlisi iktidarın da kabul ettiği ağır bir skandal nedeniyle halen hapiste. Meclis, onları ve aynı durumdaki insanları hapishaneden çıkarmak için yapılacak basit bir düzenlemeyi yapmadan tatile çıktı! Onlarca meslektaşımız halen cezaevlerinde tutuluyor. Arkadaşımız Ertuğrul Mavioğlu, yaptığı bir belgesel nedeniyle 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yüzlerce meslektaşımız hakkında sayısız dava var. Sansür, oto sansür devam ediyor. İş, iktidar partisinin bir hizbine mikrofon uzatmanın bile işten atılma nedeni sayılmasına kadar vardı. Koşulsuz ve tam biat isteniyor. Uluslararası yayın organlarında  çalışan meslektaşlarımız hedef haline getiriliyor.” denildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.