whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Umut yarın olmasın, Umut yaşamın kendisi olsun!

Ne tuhaftır ki insan denen canlı, sıradan bir insana verdiği önemin onda birini çok kıymet verdiği insanlardan esirgemekle meşhurdur. "Günlerce aramasam da bana kırılmaz, yazdığı mesaja cevap yazmasam da olur bana alınmaz, görüşmek için zaman ayırmasam da bilirim ki o beni anlar..."gibi onlarca mazeretle haklı çıkarır kendini. Sonra bir de bakmışsınız ki sizi o yeryüzündeki sekiz milyar insandan ayrı tutan, sizin ise umursarmış gözüküp umursamadığınız o kişi, sizi "haklı çıkmakla" baş başa bırakarak çekip gider hayatınızdan. Haklı çıkmanızla sonuna kadar gurur duyabilirsiniz artık. Haklı çıkmak'la mutlu olmak en çok sizin hakkınızdır çünkü. Günümüz insanları her geçen gün kendinden vazgeçiyor. Kendinden vazgeçerken sevdiklerinden de vazgeçiyor ve kendini o doyumsuzluğun içindeki o derin yalnızlığa mahkûm etmeye doğru ışık hızıyla ilerliyor. Artık onur, erdem, güven, sadakat, samimiyet, dürüstlük, empati, yalan söylememe gibi özellikler demode olmuş. Miadını doldurduğuna nerdeyse her dört kişiden üçü onay verir duruma geldiğine göre yeni bir çağa hep birlikte giriş yapabiliriz. Paranın altın çağı.. Bir romanın sayfaları kadar yalan söyleyebilirsiniz. Kendiniz dâhil hiç kimseye dürüst olmak zorunda değilsiniz. Kendiniz olmak zorunda hiç değilsiniz. O yapmacık sevgi gösterilerine gerek kalmadı, zaman ayırmak gibi bir sorununuz yok, geceleri başınızı yastığa kaygısızca koyabilirsiniz artık. Ama gelin görün ki hayat, kendine yabancı olan şeyleri insan denen canlı gibi midesine tıkıştırmaz her zaman. Gün gelir kusar. Mesela dere yatağına yaptığımız evlerin içindekiler çok mutlular diye sel geldiğinde kayırmaz o evlerin içinde mutlulukla yaşayanları. Mutluluk ne gidilen yoldur ne de varılacak o gizemli yer. Asıl mutluluk emektir, kıymettir, çabadır, zaman ayırmaktır. Hayat bunu iyi bilir mesela. İnsan birini sevdiği için mutlu olduğu kadar sevildiğini hissettiği içinde mutludur değil mi? O mutluluğun devam etmesi karşınızdaki insana verdiğiniz kıymetin yanında, o insana, o ilişkiye ne kattığınız, ne kadar emek harcadığınız ve ne kadar dürüst olup olmadığınız belirler. Bazen sevmek yetmez gerçekten, anlamakta gerekir. Hani şu kusur diye tanımlayıp değiştirmek istediğiniz huyları vardır ya insanın, işte o kusur dediğiniz şey o insanın karakterinin bir parçası değil midir esasında. Peki, neden "kusur"dur bunun adı. Gerçekten bir insanı öfkesiyle beraber sevmeyi denediniz mi hiç, zamanla değişir, nasıl olsa zamanla değiştiririm demeden mesela. Öfkesini anlamayı denediniz mi? Sevmek birazda anlamak değil midir? İnsanın hırslarıyla hayatın gerçekleri hep bir savaş halindedir. Ve bu savaşın kaybedeni daima insandır, insanlıktır. Gelin bu savaşı durduralım, 2023 milat olsun. Hayat kazansın, insanlık kazansın. Hepsi bu.
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2022 - Cumartesi

Umut yarın olmasın, Umut yaşamın kendisi olsun!

Ne tuhaftır ki insan denen canlı, sıradan bir insana verdiği önemin onda birini çok kıymet verdiği insanlardan esirgemekle meşhurdur.

"Günlerce aramasam da bana kırılmaz, yazdığı mesaja cevap yazmasam da olur bana alınmaz, görüşmek için zaman ayırmasam da bilirim ki o beni anlar..."gibi onlarca mazeretle haklı çıkarır kendini.

Sonra bir de bakmışsınız ki sizi o yeryüzündeki sekiz milyar insandan ayrı tutan, sizin ise umursarmış gözüküp umursamadığınız o kişi, sizi "haklı çıkmakla" baş başa bırakarak çekip gider hayatınızdan.

Haklı çıkmanızla sonuna kadar gurur duyabilirsiniz artık. Haklı çıkmak'la mutlu olmak en çok sizin hakkınızdır çünkü.

Günümüz insanları her geçen gün kendinden vazgeçiyor. Kendinden vazgeçerken sevdiklerinden de vazgeçiyor ve kendini o doyumsuzluğun içindeki o derin yalnızlığa mahkûm etmeye doğru ışık hızıyla ilerliyor.

Artık onur, erdem, güven, sadakat, samimiyet, dürüstlük, empati, yalan söylememe gibi özellikler demode olmuş.

Miadını doldurduğuna nerdeyse her dört kişiden üçü onay verir duruma geldiğine göre yeni bir çağa hep birlikte giriş yapabiliriz.

Paranın altın çağı..

Bir romanın sayfaları kadar yalan söyleyebilirsiniz.

Kendiniz dâhil hiç kimseye dürüst olmak zorunda değilsiniz.

Kendiniz olmak zorunda hiç değilsiniz.

O yapmacık sevgi gösterilerine gerek kalmadı, zaman ayırmak gibi bir sorununuz yok, geceleri başınızı yastığa kaygısızca koyabilirsiniz artık.

Ama gelin görün ki hayat, kendine yabancı olan şeyleri insan denen canlı gibi midesine tıkıştırmaz her zaman.

Gün gelir kusar.

Mesela dere yatağına yaptığımız evlerin içindekiler çok mutlular diye sel geldiğinde kayırmaz o evlerin içinde mutlulukla yaşayanları.

Mutluluk ne gidilen yoldur ne de varılacak o gizemli yer.

Asıl mutluluk emektir, kıymettir, çabadır, zaman ayırmaktır.

Hayat bunu iyi bilir mesela.

İnsan birini sevdiği için mutlu olduğu kadar sevildiğini hissettiği içinde mutludur değil mi?

O mutluluğun devam etmesi karşınızdaki insana verdiğiniz kıymetin yanında, o insana, o ilişkiye ne kattığınız, ne kadar emek harcadığınız ve ne kadar dürüst olup olmadığınız belirler.

Bazen sevmek yetmez gerçekten, anlamakta gerekir.

Hani şu kusur diye tanımlayıp değiştirmek istediğiniz huyları vardır ya insanın, işte o kusur dediğiniz şey o insanın karakterinin bir parçası değil midir esasında.

Peki, neden "kusur"dur bunun adı.

Gerçekten bir insanı öfkesiyle beraber sevmeyi denediniz mi hiç, zamanla değişir, nasıl olsa zamanla değiştiririm demeden mesela. Öfkesini anlamayı denediniz mi?

Sevmek birazda anlamak değil midir?

İnsanın hırslarıyla hayatın gerçekleri hep bir savaş halindedir. Ve bu savaşın kaybedeni daima insandır, insanlıktır.

Gelin bu savaşı durduralım, 2023 milat olsun. Hayat kazansın, insanlık kazansın.

Hepsi bu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
M. Haykır
(01.01.2023 11:02 - #222)
Çok güzel ve yerinde bir tespiyapmış yazar kendisini kutluyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.