whatsapp

Kalkınma Köy Enstitüleriyle başladı

ANALİZ (SG) - Seydişehir Gündem | 14.04.2022 - 01:12, Güncelleme: 14.04.2022 - 01:12
 

Kalkınma Köy Enstitüleriyle başladı

Mustafa Kemal Atatürk; Türk Kurtuluş Savaşı esnasında savaş henüz kazanılmamışken eğitim konusunda arkadaşlarıyla planlamalar yapmaktaydı.
Savaş kazanılsa bile kıtlık içinde bin bir türlü yoksulluk içinde mücadele eden, Türk halkının bir şekilde kalkınması ve kurulacak Yeni Cumhuriyetin çocuklarının eğitilmesi mühim bir durumdu.  Bu dönemde Atatürk ve arkadaşları bu durumun farkındalardı. Bu fikri izleyen zamanlarda Atatürk, milli ve modern eğitimin temellerinin atılmasını ve bunun bir programa tabii olmasını isteyerek 15 Temmuz 1921 tarihinde Ankara’da Maarif (Eğitim) Kongresini düzenletmiş ve açılış konuşmasını da kendisi üstlenmiştir. Eğitim sistemimizde önemli yer tutan maarif kongresi, okul ve öğrenci mevcudu, okuma yazma oranını tespit etmek, bu konuda yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime milli bir yapılanmaya gitmek ana hedef olmuştur. Yeni Cumhuriyet’in ve geri kalmışlığının yenilmesi, köyün ekonomik olarak kalkınmasının sorumluluğu Köy Enstitülerine yüklenmiştir. Köy  enstitüleri felsefesi ile sağlanan eğitim bugün hala örnek teşkil etmektedir. Köy Enstitüleri genç Cumhuriyet’in okuma-yazma ve cehaletle mücadele  sorunuyla başa çıkmada ilerlemeci bir anlayışın tüm Anadolu’ya yayılmasını sağlamıştır. Köy Enstitüleri Kanunu ile öğretmenle birlikte “Her köyün coğrafyasına uygun, köye gerekli olan diğer meslek erbabının yetiştirilmesi amaçlanmıştır…  1924 yılında, ABD’li John Dewey, MEB başkanı Vasıf Çınar tarafından Türkiye’ye davet edilmiş ve Türk Eğitim Sistemini inceleyerek bir rapor hazırlaması istenmiştir.  Ünlü eğitimci İstanbul, Ankara ve Bursa’da gözlemlerde bulunmuş ve Eğitim Raporunu sunmuştur. Ülkenin topyekûn kalkınması için büyük bir çaba sarf etmiştir. Enstitüler;  disiplinli insan yetiştirme, klasiklerin zorunlu okutulması ve yorumlanması, millî kültürün aktarılması gibi amaçlar üstlenerek, yeni bir nesil  oluşturmaya başlamıştır. Genel olarak kapatılma nedenleri; toplumsal politik ve eğitsel nedenlerden olmuştur. Politik anlamda Cumhuriyetçi ideoloji ve Çok partili ideolojinin çatışmasıdır, çok partili yeni yapı çatışmasını Köy Enstitüleri üzerinden yapmıştır. Toplumsal olarak Köy enstitüleri uyanan köylüleri yaratmış bu durum ağa ve eşraflarında kaygı yaratmıştır. Eğitim bakımından sürekli gelişen, üreten, toplumsal bireyler; muhafazakâr kesimi rahatsız etmiştir. Eğer kapatılmasaydı.bugün Ülkenin durumu nasıl olurdu acaba? Bir düşünün lütfen!
Mustafa Kemal Atatürk; Türk Kurtuluş Savaşı esnasında savaş henüz kazanılmamışken eğitim konusunda arkadaşlarıyla planlamalar yapmaktaydı.

Savaş kazanılsa bile kıtlık içinde bin bir türlü yoksulluk içinde mücadele eden, Türk halkının bir şekilde kalkınması ve kurulacak Yeni Cumhuriyetin çocuklarının eğitilmesi mühim bir durumdu. 

Bu dönemde Atatürk ve arkadaşları bu durumun farkındalardı. Bu fikri izleyen zamanlarda Atatürk, milli ve modern eğitimin temellerinin atılmasını ve bunun bir programa tabii olmasını isteyerek 15 Temmuz 1921 tarihinde Ankara’da Maarif (Eğitim) Kongresini düzenletmiş ve açılış konuşmasını da kendisi üstlenmiştir. Eğitim sistemimizde önemli yer tutan maarif kongresi, okul ve öğrenci mevcudu, okuma yazma oranını tespit etmek, bu konuda yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime milli bir yapılanmaya gitmek ana hedef olmuştur.

Yeni Cumhuriyet’in ve geri kalmışlığının yenilmesi, köyün ekonomik olarak kalkınmasının sorumluluğu Köy Enstitülerine yüklenmiştir. Köy  enstitüleri felsefesi ile sağlanan eğitim bugün hala örnek teşkil etmektedir. Köy Enstitüleri genç Cumhuriyet’in okuma-yazma ve cehaletle mücadele  sorunuyla başa çıkmada ilerlemeci bir anlayışın tüm Anadolu’ya yayılmasını sağlamıştır.

Köy Enstitüleri Kanunu ile öğretmenle birlikte “Her köyün coğrafyasına uygun, köye gerekli olan diğer meslek erbabının yetiştirilmesi amaçlanmıştır… 

1924 yılında, ABD’li John Dewey, MEB başkanı Vasıf Çınar tarafından Türkiye’ye davet edilmiş ve Türk Eğitim Sistemini inceleyerek bir rapor hazırlaması istenmiştir.  Ünlü eğitimci İstanbul, Ankara ve Bursa’da gözlemlerde bulunmuş ve Eğitim Raporunu sunmuştur. Ülkenin topyekûn kalkınması için büyük bir çaba sarf etmiştir.

Enstitüler;  disiplinli insan yetiştirme, klasiklerin zorunlu okutulması ve yorumlanması, millî kültürün aktarılması gibi amaçlar üstlenerek, yeni bir nesil  oluşturmaya başlamıştır. Genel olarak kapatılma nedenleri; toplumsal politik ve eğitsel nedenlerden olmuştur. Politik anlamda Cumhuriyetçi ideoloji ve Çok partili ideolojinin çatışmasıdır, çok partili yeni yapı çatışmasını Köy Enstitüleri üzerinden yapmıştır.

Toplumsal olarak Köy enstitüleri uyanan köylüleri yaratmış bu durum ağa ve eşraflarında kaygı yaratmıştır. Eğitim bakımından sürekli gelişen, üreten, toplumsal bireyler; muhafazakâr kesimi rahatsız etmiştir. Eğer kapatılmasaydı.bugün Ülkenin durumu nasıl olurdu acaba? Bir düşünün lütfen!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
hasan hüseyin
(14.04.2022 11:18 - #313)
tebrikler enver.....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
küpe
(14.04.2022 16:15 - #315)
Bu kurumlarda eğitimini alanların, sosyal anlamda her ne kadar ilerleme kaydetseler de, dini anlamda kötü durumda oldukları milletimizce görülmüştür. Dolayısıyla büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede Köy Enstitülerinin kapatılması tam isabet olmuştur. Onun yerine bu sistemde ancak kültürümüz ve dinimiz yabana atılmadan bir program yapılmalıdır.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.