Gelecek partisinden kadın cinayetlerine tepki

Kadınlar yaşamaya değil, sağ kalmaya çalışıyor.

Gelecek Parti Konya İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Türker dün Konya Adliyesin’de bir basın açıklaması yaparak son günlerde artan kadın cinayetlerine tepki gösterdi. 27 Haziran 2019 tarihinde öğretmen Şeyma Sarı (25) ile kız kardeşi Tuğba Sarı’yı (18) tabancayla öldüren, anneleri Hacer Sarı’yı (51) da ağır yaralayan Muzaffer Canpolat’ın (53) dün Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasını takip eden Türker, Şeyma ve Tuba Sarı’nın ailesi ile birlikte Konya Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Türker açıklamasında şunları söyledi: “Kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, işkenceye maruz kalıyor. Her gün bir kadın cinayeti haberi manşetlerde yer alıyor. Zanlılar yakalanıyor belki ama, değişmesine rağmen hâlâ yetersiz olan, caydırıcı olmayan cezalar yüzünden toplumda kadına karşı değişmeyen bakış açıları bizleri derinden üzüyor. Bu haberlere maalesef belki de yetersiz eğitim yüzünden her gün bir yenisi daha ekleniyor. Kadının giydiği giymediği, konuştuğu konuşmadığı, evet dediği hayır dediği, sustuğu susmadığı her şey haksız tahrik indirimine konu oluyor. İster sokakta, ister evde, ister işte giyiminden gülüşüne müdahale edilecek bir ilişkiler ağı içinde kadınlar yaşamaya değil, sağ kalmaya çalışıyor. Bilindiği üzere bugün burada bulunma sebebimiz; geçtiğimiz yıl haziran ayında Konya’da gerçekleşen saldırıda Hacer Sarı ağır yaralanmış, kızları Tuba ve Şeyma Sarı ise hunharca katledilmiştir. Bu gün bu olayın zanlısı burada hakim karşısında. Muzaffer Canbolat isimli katil zanlısının en ağır cezaya çarptırılması en büyük arzumuzdur. Bildiğiniz gibi 21 Aralık günü tüylerimizi ürperten bir kadın cinayetine daha tanık olduk. İlimizin Karatay ilçesinde Esmanur Karadayı isimli genç kadın boşanma sürecinde olduğu kocası tarafından katledildi. Umuyoruz ki bir gün bu vahşetler son bulur. Gelecek Partisi Konya İl Kadın Kolları olarak temennimiz bir yara olan kadına şiddet olgusu konusunda vicdanların rahatlatılmasıdır. Şiddet ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak görüldüğü üzere karşımızda durmaktadır. Adli tedbirlerin şiddetle mücadelede yetersiz kalması sorunun psikolojik ve sosyolojik yönüne dikkat çekmektedir. Adli tedbirlerden taviz vermeksizin sorunun kaynağında yani zihinlerde çözümüne yönelik olarak toplumun tüm kamu ve sosyal yapılanmalarının katılımı ve işbirliği sağlanarak bir neticeye ulaştırılması gerekmektedir